•21•

1.1K 78 5
                                    

Telefonu cebime attım. Ömer hareket etmeden gülümseyerek telefona bakıyordu.
"E hadi gitmiyor muyuz?" Afallamış gibi baktı.
"Gidelim" dedi ve Asaf'a telefonu uzattı.

"Ben Asaf'ı sınıftan tanıyorum ama seni sadece birkaç kere gördüm, hangi sınıftasın?"
"12/C'deyim ben"
"Anladım, topu fırlatan sen miydin?"
"Maalesef"
"Yok önemli değil. Oyun sonuçta bu. Orda durmamam gerekirdi"
"Benim de topu daha iyi atmam gerekirdi" biraz bekledi.
"Düşündüğüm kadar iyi değilmişim demekki"
"Hayır, her insan hata yapabilir. En iyi oyuncular bile. Sadece bu hatalarını en aza indirmen gerekir, o kadar" gülümseyerek baktı.
"Haklısın"

Evime az bir mesafe kalmıştı. Umarım annem eve erken dönmemiştir.

Eve vardığımızda çantamdan anahtarı çıkarttım. Dışarda beklemesinler diye içeri davet ettim.
"Bir yere kaybolmayın annem her an gelebilir, sıkıntı olmasın" diyince ikisi de koridorda dikili kaldı. Güldüm.
"İçerde oturabilirsiniz, ayakta kalmayın"
"Peki" dediler ve oturma odasına geçtiler. Ben de hızlı bir şekilde odama geçtim. Çantamı yere bırakırken telefonum titredi.

Voleybolcu: sanırım onlarla eve gittin :/

Ahu: özür dilerim, yani bir suçum yok aslında ama

Ahu: gerçekten üzüleceğin bir durum yok

Voleybolcu: peki :(

Telefonu yatağa fırlatıp üstümdeki formayı çıkarttım. Dolaptan düz siyah tişört aldım.

Kapı çalma sesi gelince hemen oturma odasına geçtim.

"Eyvah! Annem gelmiş olmalı! Şimdi ne yapıcaz?"
"Tamam sakin ol" diyerek omuzlarımdan tuttu Ömer.
"Benim odama geçin" dedim ve hızlı adımlarla odama geçtiler.

Ben de hızlı adımlarla kapıya koştum.
"Sonunda kızım nerde kaldın?"
"Yeni geldim de üstümü değiştiriyordum, hoşgeldin"
"Hoşbuldum, hoşbuldum"

Annem direkt yatak odasına geçti.
"Anne ben odamdayım bir şey olursa seslenirsin" diye bağırdım.
"Tamam kızım"

Odama geçtim ve kapımı kilitledim.

"Ee ne yapacağız şimdi?" dedim bir Asaf'a bir Ömer'e bakarak"
"Annen oturma odasında değilse hızlıca çıkalım" dedi Asaf.
"Olmaz! Çok riskli. Her an odasından çıkıp oraya gidebilir.
"Hm" diye düşündü Ömer.
"İlk katta olman bir işe yarayabilir aslında"
"İlk kat ama biraz yüksek, atlarsanız bir yeriniz incinebilir"
"Filmlerdeki gibi örtüyle inebiliriz. Bizi yere yakınlaştırsa yeter aslında" dedi Ömer.
"Emin misiniz?" dedim.
"Evet, başka çaremiz yok"
"Peki o zaman"

Yatak örtümü alıp camı açtım. Etrafta kimse yoktu, aşağı doğru fırlattım.

"İlk sen atla Asaf. Ben o arada örtüyü tutarım"
"Tamam, hadi bakalım" diyerek örtüden tutunarak aşağı doğru kaydı. Örtü kalmayınca kendini bıraktı, ayağa kalktı.
"Tamam sıra bende" dedi Ömer.
"Senin gibi sıkı tutamayabilirim, her an düşmeye hazır ol"
"Sıkıntı yok çok yüksek değil"
"En az 4 metre vardır nasıl yüksek değil?"
"Sıkıntı yok" dedi ve cama yöneldi.
"Sen bilirsin"

Örtüyü var gücümle tuttum. Ömer kendini örtüye sarınca öne doğru gittim ama zar zor da olsa kendimi geri çektim. Ömer biraz daha kayınca tekrar kaydım ve cama doğru gittim.
Ömer de o panikle ellerini bıraktı ve yere düştü. Yere baktığımda poposunu tutarak ayağa kalkıyordu.
"İyi misin?" dedim hafif fısıldayarak.
"İyiyim merak etme" diyordu ama hala arkasını tutuyordu.
"Aa durun" dedim ve formayı alıp hemen onlara doğru fırlattım.
"Teşekkür ederim" dedim.
"Önemli değil, görüşürüz" dedi Ömer.
"Görüşürüz" dedim ve örtüyü içeri çekip camı kapattım.

Benim için böyle şeyler çok fazlaydı. Kendimi yatağa attım.

Ahu: bugün çok tuhaftı

Voleybolcu: neden?

Ahu: o bana iyilik yapan iki çocuk varya

Voleybolcu: var olmasa da olurlardı

Ahu: Selim ya!

Voleybolcu: tamam, tamam anlatmaya devam et

Ahu: onları annem yakalayacak diye camdan örtüyü sarkıtıp dışarı çıkartmak zorunda kaldım

Voleybolcu: filmlerdeki gibii cldöwşmwlwm

Ahu: eveet

Voleybolcu: :)

VOLEYBOL/Texting √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin