Bölüm 22:Jake Part 2

164 16 36
                                    

Başlamadan önce çevirmen notu:Herkes acilen yaptığı içi bıraksın ve önce buna sonra bölüme baksın(!)

Bakın bakın,tam Jake vibe ı vermiyor mu bu çocuk ve bu gif şsocğsçxğslcls

Bakın bakın,tam Jake vibe ı vermiyor mu bu çocuk ve bu gif şsocğsçxğslcls

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şimdi bölümü okuyun.

🐾

"Bir öpücükle teşekkür etmeye ne dersin?" Phil, hâlâ  arabasında otururken Lia'ya yaklaşırken sordu.

O,bundan böyle artık ölü bir adam!

Lia soruyu dalgaya aldı ve Phil'i arabada bıraktı,verdiği tepkiyle öfkem anında söndü.

O benim kızım... pis,sümüksü,işe yaramayan bir barmenden uzakta...

Bekledim,hâlâ  saklanıyordum.Ellerim cebimdeydi ve o sırada Lia karakoldan ayrılarak, arabasına yaslanmış bekleyen Phil'e doğru ilerliyordu.

Şuna baksanıza bi',Audi'si var diye kendini çok yüksekte görüyor ve öyle davranıyordu.Tanrım...Lia'yı bununla etkileyebileceğini cidden düşünüyor mu cidden?

İkisi bir süre sohbet ettikten sonra pazar yerine doğru yürümeye başladılar.Söylediklerine kulak misafiri olmak istesem de çok yakın olmamaya çalışıyordum. Sonra aklıma bir fikir geldi ve daha önce birkaç kez yaptığım gibi Lia'nın telefonunun mikrofonunu açara kendi telefonumdan çabucak bir program açtım.

"Güldüğün zaman çok daha güzel gözüküyorsun." Dediğini duydum Phil'in.

İnce bir buz üzerinde yürüyorsun Phillip.

Lia'nın ondan uzaklaştığını gördüm, "Hadi yiyecek bir şeyler alalım!"

İyi kız

Phil ıslık çalarak onun yanında yürüdü.Görünüşe göre birileri pes etmek istemiyor.Pazar yerine girdiler ve ben yakınlarında saklanıyordum.Phil'e öldürecek gibi bakıyordum.

"Her çeşit restoranımız ve yemek için yerimiz var.Rainbow Kafe bir İtalyan restorantı,Auroradan biraz uzakta bir hamburgercimiz de var." Phil,Lia'ya yemek yiyebilecekleri yerleri gösterirken konuşuyordu.

"Burası güzel gözüküyor." Dediğini duydum.

"Evet, ayrıca bir Çin restoranımız da var." Phil Lia'yı  etrafında döndürdü.
Gülümsemesi hemen kayboldu, nedenini biliyordum ve kalbime bir bıçak saplandığını hissettim.Bir saniye ondan uzağa baktım. Muhtemelen bir zamanlar ona söylediğim şeyi hatırlamıştı.

"İyi misin?" "Solgunlaştın,biraz oturalım mı?" diye sordu Phil bir bankı işaret ederken.Lia şimdi yüzünü kapatıyordu.

Phil sırtını okşarken, "Hiperventilasyon geçiriyorsun, nefesini düzene sokmaya  çalış." dedi.

Aklımı kaybetmeye çok kadar yakındım, oraya gidip onu kollarımın arasına almalıydım.

"Lia." Phil'in kararlı ses tonu ile konuştuğunu duydum.

The Color Of Your Eyes (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin