İlk önce,bölüm sananlardan çokça özür dilerim. :D yenisini yarın çevirip atmış olacağım.
İlk bölümlerde bir kelimeyi anlamadığımdan yazarın yazdığı gibi yazmıştım ve az önce bir okuyucu kelimenin anlamını açıkladı yorumlarda,yeniden ona çok teşekkür ederim,ancak bu çeviri konusunda söylemek istediğim bir konu var.
Bu işe ilk giriştiğimdede söylemiştim;bildiğiniz üzere bir şeyi orjinal dilinden çevirirken sıkıntı yaratıyor genellikle.O anlamını yitiriyor en başta,sonrasında kültür farklılığından mi bilmem ama günlük hayatta kullanılan kelimeler,konuşma tarzı bile farklı geldiğinden genelde sorun çıkartıyor.
Kitabın orjinalini okurken benim için sıkıntı çıkmıyor ancak asıl sorun çevirme kısmında oluyor.O anlamı korumak önemli aslında,ama çoğu zaman yitiriliyor işte.O yüzden zaten birebir çeviri yapılamaz çoğu şeyde.En uygun olacak şekilde yazılır.
Ben de öyle yapıyorum,bir cümleyi nasıl çevirebileceğim konusunda dakikalarca düşünüyorum dolayısıyla üç dört bölümü çevirmek saatlerimi alıyor.
Anlatmak istediğim şey şu;Kitabın orjinalini de okuyabilirsiniz. okuduğunuz zaman,tekrar buraya döndüğünüzde farklılıklar elbet göreceksiniz.Çünkü bütün cümleleri aynı olacak şekilde çevirsem anlamsızlık oluşuyor,o yüzden bazı kelimeleri anlamını yitirmemeye çalışarak değiştiriyorum,cümleleri değiştiriyorum ki Türkçe de bu şekilde daha anlamlı oluyor gibi geliyor bana göre.
İngilizcemin çok ileri düzeyde iddia etmiyorum,ki öyle değilde zaten.Orta düzeylerde bir alt yapım var,ve nasıl Türkçe de her şeyi -her deyimi,kelimeyi- bilmediğim gibi İngilizcede de durum böyle.Zaten aşırı tıkandığım zamanlarda bölüm sonuna açıklama olarak yazıyorum,eğer bildiğiniz bir konu ise,söylerseniz bölüm içinde onu tekrardan düzeltirim,ki öyle olunca yeni okumaya başlayanlar için sıkıntı çıkmaz.
Ve,yazarla konuşurken ona da söylemiştim ingilizceyi ana dilim gibi komuşmadığımı,zaten yazarda Alman olduğundan onunda benimle aynı durumda olduğundan bahsedebilirim,ki bu benim varsayımım değil.Kitabın açıklamasına kendisi yazmıştı.
Kısacası demek istediğim şey şu;hatalar görebilirsiniz,ya da hata olarak gördüğünüz bir şeyi ben orjinal halinden değiştirmiş olabilirim,gördüğünüz ya da benim anlamadığımı belirttiğim şeyleri bana açıklarsanız mutlu olurum çünkü dediğim gibi,geri dönüp hataları ya da eksiklikleri kapatırım,çeviri için daha güzel olacaktır.Üstelik benim dilimi geliştirme konusunda da bana yardım etmiş olursunuz.Bundan kesinlikle alınmam,gücenmem.
Sonuç olarak bu benim ana dilim değil,daha kendi dilimde bilmediğim onlarca şey varken bunu kötü bir şey olarak görmüyorum açıkçası.Eksikliklerimi kapatmaya çalışıyorum.
Her neyse yeniden bölüm sananlardan özür diliyorum ve bu yazıyı burada bitirmek istiyorum...
Jake'in acı çekişinin sonraki bölümünü yarın cidden çevireceğim,söz. :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Color Of Your Eyes (Türkçe Çeviri)
Fiksi Penggemar10.bölümden sonrasını ele alan bir Duskwood hayran kurgusu.(10. bölümü tamamlamayanlar için spoiler uyarısı.) MC'nin(Lia) Jake'den ve Duskwood'da ki arkadaşlarından bir haber alalı uzun,sekiz gün geçmiştir.Herhangi birisiyle iletişime geçme çabaları...