Bölüm 28:Hannah

127 15 27
                                    

Hannah birkaç paket bisküviyle birlikte çay ve kahve servisi yaparken herkes anlaşılmaz bir şekilde birbirleriyle konuşuyordu.

Hannah etrafına bakınarak arkadaşlarını inceledi.

Lilly;Cleo,Jessy ve Dan'e Lia'nın otel odasını araştırdıktan sonra neler olduğunu anlatıyordu.

Thomas, bu gece olanlar hakkında Richy'ye bilgi verdiği zamanda işlerin nasıl gittiğini Phil'e anlatmakla meşguldu.

Jake bir köşede oturmuştu.Lia'nın telefonunu ve sırt çantasını yakınında tutuyordu.Telefonun ekran kilidini şifreyi yazmadan açmak için dizüstü bilgisayarına kodlar yazarak uğraşıyordu.Numarayı bilmediğinden bunun biraz daha fazla zaman alacağını ve Hannah'nın telefonunu açmak için aynı şeyi yaptığını söylemişti.

Hannah, Jake ve Lia'nın onu bulmak için aynısını yaptıklarını duymuştu bile.Jake'in Lia'yı geri almasına yardım edecekti,bu adil olmaktan daha fazlasıydı;o ikisine borçlu hissediyordu.

"Polisi aramalıyız." Dedi Lily,ortam sessizleştiğinde sanki tartışacak başka şeyleri yokmuş gibi.

"Duskwood polisinden her ne kadar nefret etsem de sanırım Lily ile aynı fikirdeyim." Phil bir sigara çıkardı ama Hannah ona ters ters baktığında durdu.

"Onun aynısından." Diye mırıldandı Dan başka bir kadeh viskiyi içerken.

Çevirmen araya 3937382 defa giriyor:Sizin oranın polisleri,Stranger Things 3.sezondaki polisler gibi.Varlar,ama bir boka yaramıyorlar.

Jake parmağını kaldırdı."Telefonun kilidini açar açmaz polisi arayabiliriz.Belki içinde bize Lia'ya ne olduğunu söyleyebilecek bir ipucu vardır." dedi, yüzü hala bir hayalet gibi solgundu.

"Jake,bu gerçekten büyük bir olay... Hemen polisi aramalıyız." diye erkek kardeşini ikna etmeye çalışan Hannah, elini onun omzuna koydu.

Bak bu cidden son:Hannah,seni de biz bulduk zaten boş yapma aq.Polisin tek yaptığı ormanı aramak ve sen bulunduğunda seni almaya gitmekti.Boşuna St3 demiyorum ben.

Jake "Bana beş dakika ver.Ondan sonra Lily onları arayabilir." diye ısrar etti.

Jake'in yaptığı şeyi bitirmesini beklerken,grup sessizlik içindeydi.Phil Lily'ye onları aramasını söylemek üzereydi ki,Lia'nın telefon kilidinin açılma sesi geldi.

"Vay canına..." diye mırıldandı Hannah, Jake'in yeteneğini gerçek hayatta ilk kez görerken.Gruptakiler de Lia'nın telefonuna daha iyi bakmak için yaklaştı.

Jake,en son kiminle konuştuğunu görmek için Lia'nın mesajlaşma uygulamasına girdi.Bir şeye bakıyormuş gibi gözüküyordu ki,çatık olan kaşları daha da çatıldı.

"Sadece bir saat önce,Lia'ya bilinmeyen bir kişi video atmış.Telefon numarası gizli." telefonu masaya bırakırken ekranı gösterdi.Böylece herkes izleyebilirdi.

Sonra oynatma tuşuna bastı.

Videoda,Lia'nın hiçbir şey olmayan,çok loş bir odada bir sandalyeye bağlı olduğu görülüyordu.Bir erkek sesi duyulduğuna kadar kaçmak için mücadele etmişti.

"Bir şeyler söyle." diye emretti ses.

Jake'in gözleri fal taşı gibi açıldı ve duyulabilir bir şekilde şok ve minnet dolu bir nefes verdi.Jessy ağlıyordu ve Lily ekranı göstererek, "Bu kesinlikle Lia!" demişti.

"Şşt," Thomas, hepsi onları dinlemek zorunda kaldıkları için susmalarını işaret etti.

"Git ve bir kaktüsün üzerine otur!" Lia öksürürken öfkeyle konuştu.

The Color Of Your Eyes (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin