➡️3

972 82 49
                                    

Merhaba Çiçeklerim,

İyi Okumalar 💜
.
.
.

Jimin gözleri kapalı yerde iki büklüm yatarken, odaya birinin girdiğini duydu. Gözleri ağrısından dolayı kapalıydı ama kendindeydi. Odaya giren baş koruma olduğunu düşündüğü Jae idi.

'Benimle gelin sizi odanıza götürücem.'

Biraz doğrulup yerden kalkmaya çalıştı Jimin.

'Siktir git, odaya felan gitmiyorum. İstediğim zaman gidebileceğimi söyledi o piç.' 

'Lütfen zorluk çıkarmayın ve benimle gelin.'

Jimin ayağa kalktı ve yanındaki korumayı görmezden gelerek odanın kapısına doğru ilerledi. Koridordan geçip çıkış kapısına doğru ilerleyince, kapıdan bekleyen iki hayvan gibi korumadan geçemedi.

'Sikerim ama böyle işi. Sizi uyarmadı mı o pezevenk istediğim zaman çıkabilirim. Zaten çağırdığında dönücem.'

Ancak hiçbir koruma onu dikkate almadı bile. Ha duvara konuşmuş, ha onlara bir farkı yoktu.

'Bay Park! Dediğim gibi şuan yapmanız gereken odanıza gidip dinlenmek, hadi lütfen!'

'Lan bana baksana sen. Ordan bakınca odaya kapatılacak metresler gibi mi duruyorum? Evinizin deee, odanızın daaa. Ben laf anlatamıyorsam, o gelene kadar burda beklicem. O buraya gelene kadar kapının önünde ayrılmıyorum, emir almaya alışkınsındır. Bana bir sandalye getir. Hemen!'

Dediğini yaptırmıştı Jimin. Sandalyede kollarını bağlamış, kapıya bakarak Yoongi'nin gelmesini bekliyordu. Kaç saat o şekilde kalmıştı bilinmez ancak oturmaktan her tarafına ağrılar girdiği su götürmez bir gerçekti. Bir süre sonra kapı açıldı ve Yoongi içeri girdi. Karşısında sandalye de oturmuş Jimin'in ukala ve baygın bakışlı halini görünce, evden çıktığından beri o şekilde durduğuna emindi.

'Park Jimin! Beni bu kadar özlediğini bilseydim daha erken gelirdim.'

Jimin alaycı bir şekilde güldü.

'Şu kapındaki köpeklerine söyle, beni bıraksınlar! Eve gidicem.'

'Evdesin zaten Jimin.'

'Kendi evime.'

'Sana gitmen için izin verseydim, giderdin.'

'Bak burda kalmamın bir anlamı yok. Zaten çağırdığında mecbur gelicem, daha niye beni burda tutuyorsun.'

Dişlerini sıkarak konuşuyordu Jimin. Min Yoongi onu fazlasıyla zorluyor, sinirlenmemek için insan üstü çaba sarfediyordu.

'Canım öyle istiyor.'

Jimin sandalyesinde bir hışım kalkmış ancak birkaç saat önce yaşadıklarından dolayı kendini tutmuştu. Burun buruna gelince çenesini tutamadı her zaman olduğu gibi.

'Siktirme canını bana! Haber versem dahi yokluğumdan şüphelenenler olacak. Başının belaya girmesi an meselesi.'

'Bak Jimin biseksuel olduğunu biliyorum. Sikme ihtiyacını bende gideremezsin, çünkü uke olmak tercihim olmaz, karşımdakinin seçeneği olur.'

Jimin tam konuşacakken sözünü kesip tekrar Yoongi konuşmuştu.

'Beni o kadar gerdin ki! Rahatlamam gerek, birazdan misafirim gelicek. Aksi bir davranışta bulunman dahilinde, senin değil ama canının yanmasını korktuğun kişilerden birini feda etmek zorunda kalırsın. Bilmem anlatabildim mi?'

Jimin eli kolu bağlı, istemese de sessizliği tercih etmişti. Dik dik Yoongi'ye bakıyordu.

'Aferin! Bak yavaş yavaş itaatkar olmaya alıştın Jimin. İstersen evin içinde takılabilirsin keyfin bilir, yeterki uslu bir çocuk ol.!' diyip yanağını sıkmıştı Jimin'in.

GANGSTA PARADISE | YOONMINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin