GANGSTA PARADISE | YOONMIN

➡️17

İyi Haftasonları herkese,

Çok çok mutlu, tüm dileklerinizin gerçekleştiği mutlu haftalar dilerim hepinize 😚

Buraya kadar okuyup, oy vermeye değer gördüyseniz eğer takip ederseniz çok mutlu olurum🤗

İyi Okumalar...

.
.
.
.

Yoongi ve Jimin daha fazla yağmur altında kalıp hasta olmadan içeri geçmişlerdi. Akşam vakti yaklaşıyordu ve Yoongi, kendisinden istenilen yemeği yapmak için hazırlıklara başlamıştı.

Jimin ise havanın soğuk olması sebebiyle şömineye odunları koyup yakmaya çalışıyordu. Yeni buldukları köpek yavrusu ise peşlerinden biran olsun ayrılmıyordu. Bilhassa Yoongi'nin...

Mutfaktan gelen hırlama ve mızmızlanma sesleri yüzünden Jimin oraya doğru yönelmişti, kapıdan kafasını uzattığında; bir yandan yemek yapmak için uğraşan Yoongi ile diğer taraftan onun paçasından ısırmış oyun oynamak için çekiştiren köpek yavrusuna bakıp kahkahayı basmıştı. Çünkü Yoongi; sanki karşısında insan varmış gibi yavru köpekle kavga ediyordu.

'Jimin bunu ben değil, sen sahiplendin gölge gibi peşimde... Al şunu başımdan...'

'Gölge mi?'

'Ne?'

'Gölge... Buldum... İsmi gölge olsun o zaman Yoongi...'

'Ben ne diyorum, sen ne diyorsun... Bıraksana paçamı seni sersem... Jimin akşama aç kalmak istiyorsun sanırım.'

'Tamam gel bakalım. Baban yemek yapacak bize. Biraz rahat bırakalım.'

'Ne baba mı? Asla... O sadece sana ait Jimin.'

Jimin gülerek mutfaktan ayrılmıştı. Kısa süreli de olsa hiçbir kötü düşünce yoktu kafasında. Ne okulu, ne annesi, ne de ortalıkta olmayan piç babası... Sanki bütün sıkıntıları Yoongi hayatına girdiği günden beri yok oluyordu. Yapacak birşeyi yoktu, Yoongi'ye yardım etmek istedi. Gölge'nin yemeğini verdi... O sırada tam masadan telefonu alacakken arkadaşlarını aramak geldi aklına. Biraz daha arayı açarsa cidden durumu düzeltemeyecekti. Görüntülü arama yaptı...

'Dawon!'

'Aaahhh! Tabi ya biz burda götümüzden ter akıtalım sen tatilini yap.'

Jimin gülerek bakıyordu arkadaşlarına.

'Tatil mi? Size göre öyle düşünebiliriz tabi? Nasılsınız? Kai nerde?'

'Burdayım! Seni duyabiliyorum sipariş yetiştirmeye çalışıyorum sadece.'

'İyi olmanıza ve işlerin tıkırında olmasına sevindim.'

'Tıkırında değil sikik, aklımız sende sadece iyisin değil mi?'

'İyiyim merak etmeyin. Bakın sizi kimle tanıştıracam...'

'O ne amk? Simsiyah bişey o ne lan?'

'Gerizekalı Dawon köpek yavrusu o?'

Jimin, Kai ve Dawon arasındaki diyaloğa gülmeden edemedi çünkü bu hâllerini inanılmaz özlemişti.

'Evet kaybolmuş bir labrador yavrusu, ismini Gölge koyduk.'

'Koyduk derken!' dedi Kai.

'İsim babası Yoongi.'

İkisi de gülüyorlardı.

Yemek yapan Yoongi içerden gelen seslere dikkat kesilmişti. Jimin'in arkadaşlarıyla konuşması, neşesi, kahkahası... Aslında farkında olmadan ne çok şeye mani olmuştu. Birden Jimin'i hiç tanımadığını farketti. Her ne kadar tensel yakınlıkları olursa olsun; en sevdiği şarkıyı, en sevdiği rengi, en sevdiği mevsimi bilmiyordu mesela. Jimin'i daha çok tanımak, olmak istediği Yoongi'yi daha çok göstermek istiyordu ona.