GANGSTA PARADISE | YOONMIN

➡️35

Merhaba Çiçeklerim,

Bu haftanın son bölümünü atıyorum. Çünkü peş peşe bölüm atmak okunma sayısı yeteri kadar az değilmiş gibi daha da düşürüyor. 50 kişi okumuş gözüküyorsa en az 10 kişiden oy geliyor, yıldıza basmak çok zor değil okunuyorsa hakkını vermek gerekir. Eleştiriye bile açığım. O yüzden hafta da bir bölüm atmaya karar verdim. Oylarını  ve yorumlarını eksik etmeyen kemik takım okuyucularıma da kocaman teşekkür ederim. 💜💐

.
.
.
.
.

Jimin gözlerini açmaya çalıştığında sanki bilinmeyen bir güç göz kapaklarına çöküyormuş gibi ağırlık hissediyordu. Zorda olsa kısa bir mücadelenin sonunda gözlerini açmayı başarmış, kendini Yoongi'nin odasında uzanır vaziyette bulmuştu. Ne ara gelmişti, kim getirmişti hiçbir fikri yoktu. Tek hissettiği dayanılmaz baş ağrısıydı.  Yatağın sol tarafına başını çevirdiğinde Yoongi'nin başucunda tekli koltukta uyuya kaldığını gördü.

Bugün yaşadıkları, yaptığı telefon görüşmesi hepsi film şeridi gibi gözünün önünden geçti. Gözyaşları akmak için kimseden izin almamıştı. 'Gerçeği öğrendiğin zamanda bana bu kadar değer verebilecek misin Yoongi?' diye geçirdi içinden. Lisa evden gittikten sonra Yoongi'nin söyledikleri aklıma gelmişti.

'O adamın kanını taşıyan kimseye tahammülüm yok.'

Bedeni sarsılmaya başladı, sessizce ağlıyor sesi çıkmaması için elini ısırıyordu. Yüreğinde hissettiği acı annesini ve arkadaşlarını kaybettiği günden çok daha büyüktü. Yoongi'yi seviyor, kendisinden nefret etmesini istemiyordu. Kaderine lanet etti, kanını taşıdığı babasına lanet etti.

Artık herşeyi daha net anlayabiliyordu. Babasının saldırıları  kesmesinin tek sebebi kendisiydi, onu bulmuştu. Aptal değil, ne kadar zeki olduğunun mesajını çokça kez Jimin'e ilettiginde anlamamış, şimdi taşları yerine oturtmuştu. Ağlaması durunca düşünceleri arasında izlediği tek yer tavandı. Yoongi ise uyanmış hareketsiz duran Jimin'i izliyordu.

'Jimin kim sıktı senin canını? Okulda birşey mi oldu?'

Yoongi'ye bakmadan cevap vermişti. İstese de bakamıyordu.

'Birşey olmadı. Heyecandan yemek yemedim, sanırım açlıktan oldu.'

'Jackson'da Taehyung'un yanına gidene kadar gayet neşeli olduğunu söyledi. Aramızda tartışınız mı?'

'Yoongi ortada sebep yokken Tae ile neden tartışıyım? Madem vereceğim cevaplar seni tatmin etmiyor sorma o zaman.'

'Tamam, sadece korktum Jimin.'

'Korkma. Korkulacak bişey yok.'

O esnada odaya Jae ve Mina girdiler. Onları görünce Jimin birden yataktan doğrulmaya çalışınca tekrar başı dönmüştü.

'Hey hey sakin ol dostum. Alt tarafı sürpriz yapacaktık, kollarıma bayılacağını bilseydim daha erken gelirdim.'

Mina ve Yoongi gülümsemişti. Mina eğilerek Jimin'i yanağından öptü sevgi dolu bakarak.

'Seni bu şekilde bulmayı beklemiyordum Chim. Üzdün biraz.'

'Şey ne diyeceğimi bilemiyorum. Afedersiniz çocuklar ben sizi gördüğüme çok sevindim. Beni siz mi getirdiniz?'