➡️2

1.1K 88 33
                                    

Merhaba Çiçeklerim,

Keyifli Okumalar💜
.
.
.

Yoongi ile karşılaşmasının üzerinden birkaç gün geçmesinden sonra Jimin evinde biraz oyalanmak için etrafı toparlamaya başladı. Elindeki okul evraklarını masasına bırakarak, neyle karşılaşırsa karşılaşsın okulunu bitirmeyi kafasına koymuştu. Bu zamana kadar babasından kaçarak hayatını sürdürmeyi başardıysa yine yapabilirdi. Kıyafetlerini de hazır ettikten sonra yola koyularak arabası ile Seul sokaklarında dolaştıktan sonra bara ulaştı. Dawon ile görüşüp, Kai'ye selam verdi.

'Selam Kai-shii! Naber!'

Kendine bardan aldığı bir kutu birayı açtı.

'Geçen gelen herifler bir daha gelmedi, o gün bir miktar haraç götürmezsem burayı dağıtacaklarını söylüyorlardı. Şimdi de ses seda yok.'

'Siktir et! 3-5 sokak serserisidir. Şu kalabalığın keyfini çıkar, bugün yine dolu.'

'Sayende Jimin!'

'Dert etme! Keyifle yapıyorum.'

Bu konuşmalar olurken tam arka masalarında oturmuş olan Min Yoongi ikili arasındaki konuşmaları dinliyordu, kafasındaki şapkayı iyice yüzüne doğru indirmiş içkisini yudumlayıp bitirdikten sonra tam Jimin'in yanından geçerken çarpışmışlardı. Jimin Yoongi'yi barın koyu ışıkları altında tanıyamamıştı.

'Kusura bakma dostum!'

Omzuna dokundu ve sonra koşa koşa sahneye çıktı. Bardan çıkarken ilerde bekleyen adama 'Bu akşam bu iş bitecek!'diye emir verip arabasına doğru ilerledi.

'Artık tanışma vakti Park Jimin!'

Jimin sahnesini bitirmiş, bardaki insanlarla biraz sohbete koyulmuştu. Az birazda çakırkeyif olmuş etrafa en güzel melodik kahkahalarını bırakıyordu. Sonrasında sıkılınca Kai ve Dawon'la vedalaşıp eve gitmek için arabasına yöneldiğinde gelen sesle arkasına baktı ancak görünürde kimse yoktu. Tam arabasının kapısını açacakken ensesinde hissettiği darbeyle gözleri kararmış, bilinci kapanmıştı. Aradan ne kadar zaman geçtiğine dair bir fikri yoktu, güzel bir evin çalışma odası gibi bir yerde sandalyede bağlı oturuyor, etrafı hâlâ bulanık görüyordu. Ensesinden başlayıp omuzlarını bile etkisi altına alan şiddetli bir baş ağrısı içindeydi, etrafindaki herşeye kısık gözlerle bakıyor ancak nesneleri tam olarak seçemiyordu. Karşısındaki görüntü netlik kazandı. Birkaç gün önce karşılaştığı adam sandalyede oturmuş dik dik kendisine bakıyordu.

'Ayıldın mı?'

'Seni orospu çocuğu!'

Fark ettiği gerçeği anladığında, tam sandalyeden kalkıp Yoongi'ye doğru hareket edecekken ellerinin bağlı olduğunu fark etti. Yoongi başını iki yana sallayarak histerik bir şekilde güldü.

'Gülmesene lan; aç şu ellerimi, aç bak nasıl sikiyorum belanı!'

'Seni ehlileştirmek zamanımı alacak Jimin. Ama itaat etmeyi öğreticem sana. Şu dik kafalılığından vazgeçeceksin.'

'Etmezsem nolur piç kurusu!'

'O çok sevdiğiniz barınızı, içinde arkadaşların varken havaya uçururum mesela! Ve inan bana bunu yapan üç beş çapulçu değil Jimin!.'

'Siktir ordan! Sen oradaydın!'

'Bingo!'

'Hiçbir sikim yapamazsın. Enseletirim seni.'

'Peki!'
Yoongi'nin görüntülü aradığı adamı 'Emriniz nedir?' diye telefonu açtığında Jimin, onların şakası olmadığını anlamıştı. Arkadaşlarına zarar geleceğinden korktu ancak belli etmedi. En fazla bu piçler ne kadar ileri gidebilirdi ki?

GANGSTA PARADISE | YOONMINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin