Park Jimin; arkadaşının barında asıl mesleğinden çok kendi müziğini yapan, bir hayli kitlesi olan asi biridir. Kafasına estiği gibi yaşamayı sever, ancak hayatı bir mafyaya kafa tutmasıyla değişecektir.
Min Yoongi; Seul'ün yarısına sahip, ancak yüzü...
Biliyorsunuz Yoongi, JK FIFA'da performans sergilerken screenshot bir ig storysi paylaşmış ve siyah bir kedi dikkat çekmişti. 😌
Bu da konuyla ilgili yapılan fan art ve çıldırdımmmmmm. Buyrun sizde krize girin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunu söylemekten ben, okumaktan siz yıldınız ama lütfen oy vermeyi unutmayın. 🌼💜
. . . .
Güzel bir akşamın ardından Jae ve Mina evlerine gitmiş, Yoongi ise birkaç evrak kontrolü için çalışma odasındaydı. Yattığı yerden gökyüzünü gördüğü geniş pencerede yıldızları izliyordu Jimin. Bu kadar kısa sürede yaşadıklarından korkmazken, henüz yaşamadığı ve gelmekte olanlardan korkmaya başlamıştı. Neye ön ayak oluyordu... Sonu mu, yoksa başlangıcı mı olacaktı bilmiyordu? Asıl mesele Yoongi'ydi.
Önceden kaybedeceği birşey yoktu. Ama şimdi kaybetmekten korktuğu ve hayatını şekillendiren biri vardı. Yine de düzgün bir hayata sahip olmamasına rağmen, tutunacak bir sebebi olmuştu. Ona birşey olmasından ya da kaybetmekten korkuyordu. Kaybetmek...
Uzun süredir düşünmediği bu olasılık, kalbini sıkıştırıyordu. Yerinden doğruldu ve alelacele, çalışma odasında olan Yoongi'nin yanına gitmek için odadan çıktı... Hızlı adımlarla yürüyordu. Gözünden istemsizce bir damla yaş süzüldü...
'Siktiğimin evinde, odalar birbirine uzak olmak zorunda mı?'
Elinin tersiyle yanağından süzülen yaşı silmiş, Yoongi'nin olduğu odaya ilerledikçe içindeki sabırsızlık onu delirtmişti. Kapıyı bile çalmadan direk odaya girmiş, elinde bir dosya ile pencerenin önünde dikilen Yoongi, kapının açılmasıyla gelen Jimin'e dönmüştü. Yaklaştıkça hızlı adımları, koşar hale dönmüş ve kollarını hızlıca Yoongi'nin boynuna sararak kendini karşısındaki adama bırakmıştı.
'Neyin var senin Jimin?'
Elindekileri masanın üzerine bırakmış, Jimin'in yüzünü elleri arasına alarak bakmıştı. Yanağından süzülen yaşı başparmağıyla silmişti.
'Korkuyorum Yoongi! Olacaklardan, yaklaşan fırtınadan korkuyorum. Bu sessizliklik, ölüm sessizliği gibi... Ve benim hayatımda böyle durumlar, güzel bir şeye dönüşmedi.'
'Sana, hep senin yanında olacağıma söz verdim Jimin. Seni asla bırakmam.'
'Kendim için korkmuyorum ki ben. Sana, bize bişey olmasından korkuyorum. Sanki her sabah yanında uyandığım da, zaman tükeniyor gibi... Sanki bir daha hiç öyle olamayacakmışız gibi.'
