GANGSTA PARADISE | YOONMIN

➡️49

Merhaba Çiçeklerim,

Çok garip bir ruh hali içinde yazdım bölümü umarım beğenirsiniz.

Önce Yoongi'nin Marie Claire ve D-DAY Consept Fotoğrafları yayınlandı, en ağırı Hobi'min gidişi oldu, sonrasında ise tam bunalıma giricem Jungkook'un Calvin Klein Pt.2 fotoğrafları yayınlandı. 😁 Hayır bu kadar duygu değişimi arasında tek bir sorum olacak; sadece boxer ile çekildiğin fotoğrafın nerede JeyKey?

Başka sözüm yoktur Hakim Bey? 😁

İyi Okumalar 😚

.
.
.
.
.

Aradan geçen bir hafta da yerine alışmış şimdiden arkadaşlıklar edinmişti Jimin. Medyanın da etkisiyle geldiğinden beri saygı görmüş ve sevilmişti. Tek düşündüğü dışarda neler olduğuydu? Ve Lisa'nın nerede kiminle kaldığı? Bunun için cevzaevi yönetiminden görüşme izni talep etmişti, bugünkü heyecanı bu yüzdendi. Yaşça kendinden büyük olan geldiğinden beridir de babacan bir tavırla yaklaşan Bay Jung gülümsemişti Jimin'e.

'İlk zamanlar heyecanlanman normal çocuğum. Zamanla alışacaksın.'

'Kardeşim dışarda savunmasız kaldı. Aklı bendedir iyi olduğumu göstermeliyim.'

'Sadece kardeşin mi var seni merak eden? Peki ya o genç?'

'Hyung, ben hala onun yüzüne bakamıyorum. Hala suçlu hissediyorum kendimi.'

'Öyle de olsa görüşme taleplerini geri çevirmemelisin, yüzleşmelisin evlat. Yoksa neredeyse her gece onun için gözyaşı dökmezdin.'

'Bilmiyorum Hyung. Görürsem yapamam, burada onsuz dayanamam, böylesi ikimiz içinde en iyisi.'

-Park Jimin, ziyaretçin var.-

'Hadi git bakalım bekletme kardeşini.'

Jimin koşarak çıktı koğuşundan, turuncu rengi hiç sevmezdi. Burada o renkte giymek zorunda olduğu o kıyafete bile alışmıştı. Lisa'ya sarılmayı çok isterdi ancak kapalı görüş olacaktı, şimdilik buna bile razıydı. Zira başka seçeneği yoktu. Kapıdaki gardiyan içeri almadan önce gülümsemişti. Odaya aldığında ise, bekleyenin Lisa değil Yoongi olduğunu gördü. Gözlerini yumdu, bu hataya nasıl düştüğünü anlamaya çalışıyordu? Lisa ile görüşme izin talebini daha bugün vermişti. Nasıl hemen onay alabilirdi ki? Hergün bıkmadan gelen Yoongi'den başkası olamazdı. Gördüğü manzara içini acıttı, Yoongi gittikçe daha da kötüleşiyordu, öyle ki Jimin'in geldiğini bile görmemişti. Muhtemelen yine görüşe çıkmayacağını düşünüyordu. Camın karşı tarafındaki boş sandalyeye oturdu Jimin. Başını elleri arasına alıp bekleyen Yoongi'yi izledi bir süre sonra işaret parmağıyla camı tıklayarak dikkatini çekti. Telefon ahizesini eline alarak bekledi Jimin. Gelmeyeceğine o kadar inanmıştı ki şaşkınlıktan sadece bakıyordu Yoongi. Elindeki telefonu işaret ederek, kendi tarafındaki ahizeyi kaldırmasını istedi Jimin. Yoongi aceleyle kaldırdı ahizeyi kulağına dayadı, ilk kim konuşacak diye beklerken çatallı sesi zar zor çıkmıştı Yoongi'nin.

'Nasılsın?'

'İyiyim ben Yoongi. Ama sen pek iyi görünmüyorsun hasta mısın?'

'Hayır değilim. Uykusuzum sadece.'

'Sağlığına dikkat etmelisin.'

'Evdeki velet izin vermiyor.'

'Velet?'