Merhaba Arkadaşlar,
Öncesinde yaşanan felaketten ve kayıplarımızdan dolayı çok üzgünüm. Tekrarının yaşanmamasını temenni ediyor, yakınlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum 🙏
Bu bölüm daha önce hazırlanan ancak taslakta kalan bir bölümdü. Düzenlemeye çalıştım ve yeni paylaşma fırsatı buldum, yazım hatalarım varsa görmezden gelin lütfen.
İyi Okumalar 💐
.
.
.
.
.Sabah uyandığında Yoongi'nin yanında olmadığını gören Jimin saate bakmak için telefonuna uzanmış, Yoongi'den gelen mesajı okumuştu.
'Acil bir işim çıktı canım. Karnını doyur hemen dönerim.'
Uykusu açıldığında ise yaşadıkları beynindeki herbir noktaya çöreklenmişti. Birden yatakta doğruldu, Lisa gelmişti aklına. Ne yapacağını bilemez halde başını iki eli arasına aldı. Kendine kızıyordu, onunla ilgili sorumluluk hissettikçe kendinden nefret ediyordu. Ama görmezden de gelemezdi, belki kendisi gibi güçlü değildi. Çekip gidecek cesareti bile yoktu belki de Lisa'nın.
Telefonun ekranına baktı. Son görüşülenlerde numara hala duruyordu, arayıp aramama konusunda kararsız kalmıştı. Kalbinin bir köşesi ona güvenmek isterken, babasından dolayı bir yanı ise güvenmemesi gerektiğini söylüyordu. Numaraya uzun uzun baktıktan sonra, arama yapmaya karar verdi...
'Alo! Abi sen misin? Jimin? Lütfen konuş benimle!'
'Beni nasıl buldun?'
'O adam seni aratıyordu. İsmini duyunca biraz da kim olduğunu araştırınca buldum, umarım görme fırsatım da olur.'
'Nasıl olur? Sen beni görmediğini mi düşünüyorsun? Lisa sen beni gördün. Benimle oyun mu oynuyorsun?'
'Mümkün değil, seni görmüş olsaydım, mutlaka yanına gelirdim.'
'Lisa, geçen akşam evine geldiğin adamın yanındaki kişi bendim.'
'Aman Tanrım. Sen Min Yoongi ile mi berabersin? Nasıl olur? Bana tahammülü yokken seni, sana zarar vermeden nasıl yanında turar? İşbirliği içinde misiniz?'
'Değilim. Sadece kim olduğumu bilmiyor.'
'Senin için endişeleniyorum. Lütfen görüşelim.'
'Şuan değil, ben seni tekrar ararım. Ben aramadan beni arama lütfen.'
'Peki, aramanı beklicem. Hoşçakal.'
***
Yoongi'nin zaten beyaz olan teni konuşmaları dinledikten sonra daha da soluklaştı. Kulaklığı çıkarmıştı. Başı ağrımaya başlamış, aklı, beyni, kalbi adeta durmuştu. Jimin ona ihanet edemezdi, bunu nasıl kabullenecekti? Karşısında duran Taehyung düz bir ifade ile bakıyordu Yoongi'ye.
'Bunu sana anlatıp anlatmama konusunda çok kararsız kaldım Yoongi. Ama öğrendiğim günden beri içim rahat değil, bende güvenmek istedim ama bir yandan da bir felaket kopacak ve birimizden biri zarar görecek diye korkuyorum. Jungkook'u bir kenara bırakıyorum herşeyden önce bana aile oldun sana bunu yapamazdım. Diğerleri beni silse bile tehlikeyi gözardı edemezdim.'
'Diğerleri...?'
'Jungkook, Hoseok ile araştırma yaparken Jimin'in kimin oğlu olduğunu öğreniyorlar. Sonra bizlere söylediler. Ama Jae gelmeden konuşmama kararı aldık, Jae'de geldiğine göre görmezden geleceğim bir durum yok artık. Az önce sende dinledin kardeşiyle konuşmasını, O gün burdan çıkınca bayıldığında numarayı almış, sonra telefonu size teslim etmiştim. Karşı tarafında kim olduğunu öğrenince artık bilmen gerektiğini düşündüm.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GANGSTA PARADISE | YOONMIN
FanfictionPark Jimin; arkadaşının barında asıl mesleğinden çok kendi müziğini yapan, bir hayli kitlesi olan asi biridir. Kafasına estiği gibi yaşamayı sever, ancak hayatı bir mafyaya kafa tutmasıyla değişecektir. Min Yoongi; Seul'ün yarısına sahip, ancak yüzü...