İntikam Zamanı

152 7 17
                                    

Belle:S-sen buraya nasıl girdin?!
Karşısında bir anda Leon'u görünce eli ayağı titremeye başlamıştı.Ne yapacağını bilemeden kendisine doğrultulan silaha bakıyordu.

Leon yavaş yavaş ilerleyerek aradaki mesafeyi daraltıyordu.Belle de bunu fark etmiş ve geri geri gitmeye başlamıştı.
Leon:Bu yaptıklarını karşılıksız bırakacağımı mı sanıyordun?
Sesini sertleştirerek korkutucu bir hava yaratmaya çalışıyordu.

Belle birden ciddi bir tavır takındı ve sanki kendisini tehdit eden bir silah yokmuş gibi cüretkar konuşmaya başladı.
Belle:Peki sen bana bir şey yapabileceğini mi sanıyordun?
Leon tek kaşını kaldırdı ve önce Belle'ye, sonra silahına baktı.
Leon:Neden olmasın?

Belle ellerini kaldırıp etrafı gösterdi.
Belle:Etrafına bir bak.
Leon başını kaldırıp odayı inceledi.O ana kadar odayı saran rafları fark etmemişti.
Belle:Şu anda benim mekanımdasın.Bana bir şey olursa buradan sağ çıkamazsın.

Leon:Önceden öyleydi.Ama artık değil.
Belle bundan bir şey anlamamıştı.Leon ne demeye çalışıyordu?
Belle:O da ne demek oluyor?Sen ne saçmalıyorsun?
Silahı tehditkar bir şekilde kaldırıp kafasına tuttu ve sert bir şekilde bağırdı.Sesinin çok çıkmamasına dikkat etmişti çünkü odanın bir anda muhafızlarla dolmasını istemiyordu.

Leon:Soru sormayı bırak da çöz şu kızı!Çıktığımızda görürsün ne demek istediğimi!
Belle bir an için kararsız kalsa da canını kurtarmak için bunu yapmaya karar verdi.Bu durumun çaresine sonra bakardı.

Yanındaki koltuğun koluna uzandı ve düğmeye bastı.Ellerimi tutan kelepçeler kaybolur kaybolmaz ayağa fırladım ve Leon'un yanına koştum.O koltuktayken kendimi güvende hissetmiyordum.

Leon:Aferin.Şimdi yavaşça önüme geç ve yürü.
Belle'nin kenarda duran tüfeğe baktığını fark etti ve onu uyarması gerektiğini hissetti.
Leon:Etrafınla ilgilenmeden tabi.
Belle hayıflanarak Leon'un önüne geçti ve kapıya yürüdü.Bu işin sonunun nereye varacağını merak ediyordu.

Leon kapıdan çıkarken hala orada durmuş onları izleyen askerlere baktı.
Leon:Siz ikiniz, bizimle gelin.


Binanın koridorlarında hızlı adımlarla yürümeye başladık.Buradan bir an önce çıkmak istiyorduk.En azından ben.Burada bir dakika bile durmak istemiyordum.

Koridorlar da bitmek bilmiyordu.Sürekli oradan oraya dönüyor ancak bir türlü çıkışa ulaşamıyorduk.

Bibi:Doğru yoldan gittiğimize emin misin?
Leon:Tabi ki eminim.Seni ararken her yere on defa girip çıktım.
Bir köşeden daha döndük ve yürümeye devam ettik.

Bizi gören askerler bize tuhaf tuhaf bakıyordu.Yine de hiçbirinin Belle'yi kurtarmak için bir girişimde bulunmaması çok garipti.Acaba onu sevmiyorlar mıydı?

Bir süre daha yürüdükten sonra gördüğüm şeyle "Nihayet!" dedim.Az ileride içeriye giren gün ışığı görünüyordu.Bu iyiye işaretti; burası çıkış olmalıydı.

Tam kurtulduk diye düşünürken aklıma gelen şeyle durdum.Leon da durup bana baktı.
Leon:Ne oldu Bibi?Neden durdun?
Endişeyle haykırdım.
Bibi:Emz içeride kaldı.Onu orada unuttuk!
Biz kurtuluyorduk ama o içeride kalmıştı.Onu da kurtarmalıydık.

Elini omzuma koydu.
Leon:Tamam, sakin ol.Şimdi hemen gidip alırız onu.Burada bırakmayız merak etme.
Gülümsedim ve gitmek için arkamı döndüm.Leon hala omzumda olan eliyle beni tuttu.Niye yaptığını anlamadan ona döndüm.
Leon:Tek başına gidemezsin.Bu çok tehlikeli.

Bir Brawl Stars Hikayesi - Gerçek DostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin