Büyük Sıkıntılar

115 9 14
                                    

Adamın verdiği cevabı duyunca şaşkınlıkla donakaldım.Ne yapacağımı bilemez bir haldeydim.Bir süre bir şey demeden adamın suratına baktım.O da ne olduğunu anlamadan bana bakıyordu.
Mortis:Ne oldu Bibi?Neden sustun?
Elimi yavaşça gevşettim ve sopamın yere düşmesine izin verdim.Sonra titreyerek yere çöktüm.
Bibi:H-hayır.B-Bu gerçek olamaz...
Ellerimle yüzümü kapattım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Mortis de yavaşça yanıma çöktü ve ağladığımı fark etti.Ellerimi yüzümden çekmeye çalıştı ama izin vermedim.Ağladığımı görmelerini istemiyorum.
Mortis:Neden ağlıyorsun?Seni üzecek bir şey mi oldu?
Ağlamayı kestim ve ellerimi yüzümden çektim.Mortis'e döndüm.Merakla ne diyeceğimi bekliyordu.
Bibi:O...O benim abim.Uzun zamandır onu arıyordum.

Mortis bunu duyduğuna şaşırmış görünüyordu.Benim gibi birinin abisinin nasıl bu denli kötü biri olabildiğini anlamıyor olmalıydı.
Mortis:A-abin mi?Nasıl yani?Edgar senin abin mi?
Bir şey söylemeden başımı salladım.Gözlerim dolmuştu.Tekrar ağlamamak için kendimi tutmaya çalıştım.

Adam:Demek liderimiz senin abin.
Birazcık düşündükten sonra alaycı bir tavırla yüzüme baktı.
Adam:Bu kötü oldu.Ona kardeşinin ölüm haberini vermemiz gerekecek.Üzücü.
Silahını çekip bana doğrulttu.

Hiçbir tepki vermeden silaha bakıyordum.Adeta hayattan vazgeçmiştim.Beni vurmasıyla ilgilenmiyordum bile.
Mortis:Hayır,yapma!
Ani bir hamleyle önüme geçti.Adamın beni vurmasına izin vermiyordu.Ama şunu düşünmemiş olmalıydı: Kendisi de bir hedefti; adam onu seve seve vururdu.

Mortis:Cesedimi çiğnemeden onu vuramazsın!Önce beni geçmelisin!
Adam gülümsedi.Bu gülüşte sinsi bir şeyler vardı.
Adam:Büyük bir zevkle.
Elini tetiğe yerleştirdi.Artık ateş etmesi an meselesiydi.

Hayır, bunu yapmasına izin veremem.Zaten ödemem gereken onca minnet borcum var.Bir de Mortis'e borçlanmayı kaldıramam.

Onu engellemek için ayağa fırladım.Tam o sırada bir silah sesi duyuldu.Kalbimden vurulmuş gibi hissettim.Hemen bağırarak Mortis'e koştum.
Bibi:Hayır!
Kolundan tutup yarasını aradım ancak herhangi bir yara yoktu.Yüzüne bakınca gülümsediğini gördüm.
Bibi:A-ama, yaralı değilsin...

Başıyla ileriyi işaret etti.Kolunu bırakıp o tarafa döndüm.Olanları görünce şok oldum.

Az önce Mortis'e silah doğrultan adam şimdi kanlar içerisinde yerde yatıyordu.Bu demek oluyordu ki az önceki silahı o sıkmamıştı.Peki o zaman kim sıktı?Mortis'in gizli bir silahı mı var?

Tekrar dönüp Mortis'e baktım.Üzerinde herhangi bir silah göremedim.
Bibi:Kim yaptı bunu?
Ellerini,bilmiyorum anlamında iki yana açtı.Aynı zamanda da ellerinin boş olduğunu gösteriyordu.Eğer Mortis değilse, kim?..

Adamlar neye uğradıklarını şaşırmışlardı.Etrafa bakıp ateş eden kişinin nerede olduğunu bulmaya çalışıyorlardı.Bu sırada 2 tanesi daha vuruldu.Kalan 2 tanesi de korkudan arkalarına bile bakmadan kaçtı.

Bunu kimin yaptığını çok merak etmiştim.Bizi kurtarmaya gelmiş olmalılardı.Başka bir açıklaması olabileceğini düşünmüyorum.

İki el çalıları kenara çekti ve çalıların arasından geçip yanımıza geldi.Havalı bir şekilde bize baktı.Bu, Leon'un ta kendisiydi.

Elinde bir silah vardı.İyi de Leon'un silahı yok ki?Bunu nereden buldu?

Ben soru sormaya fırsat bulamadan Leon lafa girdi.
Leon:Neyse ki zamanında yetişebildim.Yoksa neler olurdu?
Düşünmesek daha iyi bence.Gerek yok.

Bir Brawl Stars Hikayesi - Gerçek DostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin