Büyük Mücadele

83 8 5
                                    

Bir süre boyunca kimse konuşamadı.Şaşkınlığımızı üzerimizden atamamıştık.

Biraz sonra Leon silkinerek kendine geldi.Hiddetle bağırdı.
Leon:Hayır.Yalan söylüyorsun.Sana inanmıyorum!
Ben olsam ben de inanmazdım herhalde.Hele bunu en büyük düşmanım söylüyorsa.

Belle:Bana inanmamakta haklısın.İstersen kendisine sorabilirsin.
Leon bunu yapıp yapmamakta kararsız kaldı.Gerçekle yüzleşmek istemiyordu.Hem bu kadına neden güvenecekti ki?Kesin bir tuzak kuruyordu.
Leon:Bunu yapmayacağım.Ben Bo'ya güveniyorum.Eğer söylediğin doğru olsaydı çoktan haberim olurdu.

Belle onu ikna etmekle uğraşmadı.Zaten kendisi bir şey kaybetmiyordu.Leon'u düşünmesinin de bir manası yoktu.
Belle:O zaman sen bilirsin.Babanı tanıyamadan gidersin.

Aslında bir sorsa mıydı ya?Merak ettim şu an.

Adamlara duyurmamaya çalışarak Leon'a fısıldadım.
Bibi:Emin misin?Bir sorsaydın.
Leon:Asla.Ona güvenim sonsuz.Öyle bir şey olsaydı bana çoktan söylerdi.
O da haklı tabi.Bununla yüzleşmek kolay değil.Onu bunu yapmaya zorlayamam.

Belle:O zaman sizi kaderinizle baş başa bırakayım.En azından cehennemde buluşursunuz.
Kocaman bir kahkaha attı.Bizim onun elinde olmamızdan büyük keyif alıyordu.Aldığı bu keyfi burnundan fitil fitil getirmezsem bana da Bibi demesinler.

Eliyle adamlarına bir işaret yaptı ve arkasını dönüp gitti.Hala güldüğünü duyabiliyordum ve bu sinirimi oldukça bozuyordu.

Beklemediğim bir anda kolumdan tutulup geriye doğru çekilince dengem bozuldu ve düşecek gibi oldum.Son anda tutunup ayakta kaldım ve adamların ortasında yürümeye başladım.Bu durumdan hiç hoşnut değildim ancak maalesef elimden bir şey gelmiyordu.

Kolumu çekip kurtarmaya çalıştım.Beni tutmalarından rahatsız olmuştum.
Bibi:Bıraksana be!Kendim yürürüm.
Kaçamayacağımdan emin olunca kollarımı bıraktılar.Etrafımı saran adamların içinde yürüyordum.Nereye gittiğimi bile göremiyordum.

Bir süre yürüdükten sonra herkes durdu.Önümdeki adam aniden durunca frenleyemeyip ona çarptım.Arkasına dönüp sinirle bana baktı.Sonra bir şey demeden geri döndü.

Elim kolum bağlı oturup sonumu beklemek istemiyordum.Bir yolunu bulup buradan kurtulmalıydım.Tabi bunun için tek başıma en az on kişiyi dövmem gerekiyordu.Acaba bir şansım olur muydu?

Bir kişi öne çıkıp askerlere seslendi.
Adam:Niye durdunuz?Yürüsenize!
Askerler bir an için birbirlerine baktı, sonra içlerinden biri hepsinin adına konuştu.
Asker:Diğer grupla burada buluşacaktık.Onların gelmesini bekliyoruz.

Diğer grup mu?Onlar da kim?Onlarla niye buluşuyoruz?
Meraklı gözlerle etrafımdaki askerlere bakıyordum.Bir anda duyduğum silah sesiyle havaya sıçradım.
???:Bizi mi bekliyordunuz ha?!
Bu...

Shelly:Colt!
Sesinden ne kadar mutlu olduğu belli oluyordu.Onu kurtarmaya geldiği için Colt'la gurur duyuyordu.

Askerler neye uğradıklarını şaşırdılar ve ne taraftan saldırıya uğradıklarını anlamak için etrafa bakmaya başladılar.Colt'u görmeleri uzun zaman aldı.Bu sırada sayıları da bir bir azaldı.

Shelly:Yaşasın!Kurtulduk!
Dualarım kabul olduğu için çok mutluydum.Belle'nin elinde çürüyüp gitmekten kurtulmuştuk.Özgürlüğümüze kavuşmamıza az kalmıştı.

Askerler olayı çözünce hemen toparlandı ve ateşlere karşılık vermeye başladı.Beni unutup Colt'la savaşmaya başlamışlardı.Bunu bir fırsata çevirip kaçabilirdim.

Bir Brawl Stars Hikayesi - Gerçek DostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin