Son 3 gün
Omzunda hissettiğim el ile arkamı döndüm. Yankı...hemen arkasında ayakta duran Buğra.
Ve Yankı'nın sesi,
"Bize anlatman gereken şeyler var Gece."
Onlara anlatacak mıyız Gece? Belki birazını iç ses. Ayağa kalktım ve yatağa oturdum. Yankı hemen yanıma, Buğra ise karşı koltuğa..
"Anlat Gece. Ikimizde senden birer cevap bekliyoruz. Normalde olsa sana tepkim çok ağır olurdu biliyorsun. Fakat şuan seni dinlemek istiyorum...istiyoruz."
Ikisi de bana meraklı gözlerle bakarken konuşmaya başladım.
"Onunla 17 yaşımda tanıştım. "
"Kiminle Çağrı'yla mı?" Buğra'nın sorusu ile başımı onaylarcasına salladım.
"Devam et." Yankı konuşmuştu bu sefer.
"Babamın yanında takıldığı adamlardan biriydi. Takıntılı bir sapık... evet o tam bir sapık...." Öyle soğuk kanlı konuşuyordum ki. Bir cinayet işlenişimde kimse anlamasın diye duygularımı örtüyor gibiydim. "18 yaşıma kadar böyle devam etti bu. Sonra Babamla yaşamayı bıraktım. Onlarda izimi bulamadılar. Senin sayende..." Bakışlarım Yankı'ya çevrilmişti. Tam o anda Buğra'nın öksürüğü ile ona döndüm.
"Peki şimdi nasıl buldular seni?" Bakışlarını üzerimden çekmeden konuşuyordu Buğra. Sanki bir cinayeti itiraf etmemi bekleyen bir polis gibi. Katilin ben olduğumdan emindi fakat soru sormaya devam ediyordu.
"Babam bir şekilde bulmuş beni işte sonra olaylar olaylar. Anlaştılar büyük ihtimalle."
"Baban senden bu kadar nefret mi ediyor?" Yankı'nın sorusu ile biraz sersemledim. O da sorduğu soruyu yanlış bir şekilde sorduğunu sonradan anladı. Maalesef ki artık çok geçti. Benden artık cevap beklemiyordu fakat madem bir soru sorulmuştu cevaplanması gerekiyordu..
"Etmiyor..." Anlamadıklarını ifade eden yüzlerle baktılar bana. Bende cümleme devam ettim. "Insanlar sadece sevgi besleyebildikleri insanlara karşı nefret duyabilirler. O bana nefret edecek kadar bile değer vermiyor."
"Neden ki?.." Buğra'nın yere odaklanmış bakışları arasında sorduğu soru benim için sanmıştım ancak o kendi kendine konuşuyordu. " Neden bir baba kızına böyle davranır?" Kendi kendine bir bulmacayı çözmeye çalışır gibiydi. Fakat çözmesi imkansızdı. Çünkü henüz bulmacayı yazan kişi bile çözememişti...
Yankı konudan soyutlanıp asıl önemli konuya geldi. "Ne anlaşması yaptın onunla? Nasıl bizi yaşatmayı seçti. Gece bizi yaşatacak ne tür bi' anlaşma yaptın onunla?"
"Onunla olmayı kabul ettim." Çok normal bir şeymiş gibi bahsediyordum bundan. Çünkü asla olmayacaktı biliyorum. Belki olmuştu ancak olmayacaktı.
"Hayır Gece!" Yankı bir anda ayağa fırlamıştı. Buğra hala koltukta oturuyordu fakat kaşları çatıktı. Onu ilk çatık kaşlarla bana ,kaza yaptığımız gün baktığını görmüştüm. Bu ikinci olmalıydı.
"Yankı sakin ol. Böyle birşey asla olmayacak biliyorsun..."
"Olacak ya da olmayacak olması önemli değil Gece. Sen bunu nasıl kabul ettin."
Önemli değil miydi yani? Onunla olursam da farketmez miydi?
"Önemli değilse sorgulama Yankı..." cümlem,yere düştükten sonra ağlamamak için direnen küçük bir kız çocuğunun boğuk sözleri gibi çıkmıştı ağzımdan.
Yankı bir an durdu ve düşünmeye başladı. Tam ağzını aralamıştı ki ben konuşmaya başladım.
"Artık uyuyalım. Bu gece için fazla yoruldum.... Ve lütfen! Bu evi koruyabildiğiniz en iyi şekilde koruyun. Önemli olmayan konularla tekrar uğraşmak istemiyorum." Son cümlem Yankı'ya dokunmuştu. Cümle ona dokunmuştu ama ben hissetmiştim. Bu gece artık bitsin istiyordum. Her şey yarım yamalaktı. Tamamlanmasını istemiyordum ancak böyle de çok rahatsız ediciydi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Rüzgarı
ActionOmzumda hissettiğim el ile arkamı döndüm. Yankı...hemen arkasında ayakta duran Buğra. Ve Yankı'nın sesi, "Bize anlatman gereken şeyler var Gece." .... Başlangıç ~23.08.22