Bölüm 4 ~ Tuzlu Kahve

66 51 30
                                    

Ertesi sabah olmuştu. Ağrım azalmış ve neredeyse hissedilmeyecek hale gelmişti. 1 buçuk saatlik çabalarım sonucunda taburcu olmak için ikna etmiştim Yankı'yı. Yaklaşık 2 saat sonra çıkacaktım buradan. Gerçekten daralıyordum. Içimde sıkıntıdan başka birşey olmuyordu , hastane odalarında.

Kapım çalındı. 'Gir' komutunu verdim, her zaman olduğu gibi. Ben Yankı'yı beklerken içeriye elinde bir buket çiçek ile BUĞRA girdi. Kendini çiçeklerle affettirebileceğini zannediyor? Ayrıca sen nefret edersin çiçeklerden..

"Çık git şuradan!"

"Sakin ol Gece."

"Bunu bana sen mi di- Gece mi?"

"Adını yeni mi öğreniyorsun?"

Adımı biliyordu ama nereden NASIL! Ona sormaya ne dersin bebeğim?

"Sen.. sen nereden bi-"

"En başından beri biliyorum Gece. Daha kaza yaptığımız gün hakkında ki çoğu şeyi öğrendim. Buraya geliş sebebim akşam ki tavrımdı. Bu dereceye geleceğini tahmin etmemiştim."

Öyle sakin konuşuyordu ki bu adamın mafya olduğuna eşekler dürtse inanmazdım.

"Herşeyi mı biliyordun?"

"Her şeyi Gece." Derin bi nefes aldı ve konuşmaya devam etti. "Benim sorunum seninle değil Yankı ile. Senin ise tek yaptığın patronuna sadık kalmak. Iyi bir çalışansın bunun için seni suçlamıyorum. Benim çalışanım olsaydın eğer bu yaptığınla gurur duyardım. Anlayacağın bunun için sana kızmamalıydım. Kapıda ki korumalar söyledi kanaman olmuş.Seni hastaneye getirmek istemişler ancak kabul etmemişsin."

"Ne yapsaydım bide adamlarının dayağını mı yeseydim?!"

"Seninle düzgünce konuşuyorum Gece sende bana düzgün karşılık ver!"

"Bak Buğra yada Lodos akşam ki olay benim umrumda bile değil. Madem ki herşeyi biliyorsun bizden uzak dur. Yankı ile yakın olmanız iki taraf içinde tehlikeli. Ve biliyorum sen Güçlüsün Yankı da öyle. Durum böyle olunca iki tarafta zarar görücek. Yankı'nın amacı senden intikam almak bunu biliyorsun..." Hafifçe başını salladı."Amacı seni öldürmek değil bunu da bil. Eğer öyle olsaydı şuan ölmüş olurdun. Onun amacı sadece senin kalbini kırmak."

"Biliyorum Gece. Dün akşam için özür dilerim. Iyi günler." Dedi ve odadan hızlıca çıktı. Odada sadece ben birde getirdiği çiçekler kalmıştık. Birde ben! Neydi bu şimdi! Kafam allak bullak olmuştu.

.....

Sonunda evime gelebilmiştim.Yatağım gibisi yoktu. Belki de hayatımda kendimi güvende hissettiğim tek yer burasıydı. Uyumaya çalışıyordum ki odaya birisinin girdiğini hissettim.Adım sesleri yavaş yavaş bana yaklaşıyordu. Tam önüme yatağa oturdu. Yankı'ydı.

"Uyuyamıyor musun?"

"Deniyorum olmuyor."

"Ninni söyliyim mi?" dedi hafif gülümseyerek. Karşılık olarak bende gülümsedim. "En son söylediğinde sabaha kadar uyuyamamıştık Yankı."
Hafif bir kahkaha attı. Karanlıkta yüzü gözükmüyordu ancak böyle bile yakışıklı duruyordu.

"Yankı..." dedim sessizce. Hafifçe yanıma uzanırken "Efendim Gece." Dedi. Saçlarımla oynamaya başladı.

"Bir kadın için olayı fazla büyültmediniz mi?"

"Sen buna karışma Gece."

"Çoktan karıştım bence Yankı. Siz kuzensiniz, kardeş gibi büyüdünüz. Bir kadın için aramız böyle olmamalı. Bunu ilk defa yapıyorum. Senden ilk defa birisiyle uzlaşmanı istiyorum."

Gece'nin RüzgarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin