Son 1 gün..
Uyandığımda başım deli gibi ağrıyordu. Yataktan kalktım. Hızla banyoya girdim. Duşa girmek iyi gelmişti. Baş ağrım azalmıştı. Banyodan çıkınca dolabımdan bir kaç kıyafet çıkardım. Üzerime beyaz bir askılı crop ve bol paça ,yüksek bel mavi bir pantolon giydim. Saçlarımı kuruttum ve taradım. Bu sefer dalgalı bırakmayı tercih ettim. Aslında hiç uğraşasım yoktu. Siyah sırt çantamı da aldım ve odadan çıktım.
Merdivenlerden inerken telefonda saate baktım. 10.49 bugün erken uyanmışız Gece. Neredesin sen? uzun zamandır yoksun. Kafan güzel olunca ben konuşamıyorum Gece.. Doğru ya dün baya bi içmiştim. 10 bardak daha içecektin Gece. Oradakiler seni durdurmasaydı eğer belki de ölmüş olacaktın. Belki de ölmüş olmalıydım.
Salona indiğimde kimse yoktu. Bahçeye çıktığımda dışarı da oturan Yankı'yı gördüm,birde yanında ki Buğra'yı. Kahvaltı yapıyorlardı. Buğra neden hep bizim evdeydi acaba? Yankı, 'hiç ayrı kahvaltı etmezdik' demişti unuttun mu? Evet şimdi hatırladım.
Bahçeye çıktım ve yanlarına doğru ilerledim. Tam karşılarına oturdum.
"Bensiz kahvaltı daha tatlı sanırım. Çağırma zahmetini göstermiyorsunuz."
Buğra konuşacakken ,Yankı atladı söze,
"Bugün de akşama kadar uyursun sanıyorduk."
"Yanlış sanmışsınız." Dedim yüzlerine bakmayarak. Salata yiyordum sadece. Bir kaç tane de domates. Bunlar seni doyuruyor mu Gerçekten Gece?
Sessizce kahvaltımı bitirip ayağa kalktım.
"Nereye?" Yankı'nın sorusunu duymazdan gelerek ilerlemeye başladım.
"Gece sana diyorum Nereye?!"
"Ebenin a- .." derin bir iç çektim ve konuşmaya devam ettim."Işlerim var Yankı ,Zehra Teyze'ye gideceğim."
Buğra "Zehra Teyze?" Diye sordu.
"Babaannemin komşusu aynı zamanda çocukluk arkadaşı." Dedim. "Akşam görüşürüz."
"Hayır!" Dedi Yankı. Sinirle ona döndüm. "Ne demek hayır?"
"Bugün evden çıkmayacaksın Yasak." Alaylı bir gülümseme ile konuşmaya başladım. "Ne zamandan beri bana karışıyorsunuz Yankı Bey? Ben size böyle bir hak sunduğumu hatırlamıyorum ne yazık ki."
"Hayır dediysem hayır Gece. İstesende bu evden çıkamayacaksın. Ben istemiyorum."
"Hah! Istemiyormuş! Sana soran olmadı Yankı Kurtbey!"
Arkamı dönüp hızla ilerlemeye başladım. "Gece dur!" Bu sefer konuşan Buğra'ydı. Ondan beklemediğim için durdum. Yavaşça arkama döndüm.
"Ne istiyorsunuz?"
"Biraz otur şuraya konuşalım lütfen. Böyle bir sonuca varayamacaksınız."
Büyük bir of çekerek masaya geri döndüm ve oturdum.
"Ne söyleyecekseniz söyleyin. Fakat unutmayın hiç biriniz bana karışamazsınız. Sizin sözünüzü dinlemek zorunda da değilim. Haberiniz olsun."
Yankı derin bir iç çekti ve konuşmaya başladı. "Bir yere gitmeyeceksin Gece. Bir süre evde benim gözümün önünde olacaksın."
"Neden ya neden!" Dedim sitem ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Rüzgarı
AksiOmzumda hissettiğim el ile arkamı döndüm. Yankı...hemen arkasında ayakta duran Buğra. Ve Yankı'nın sesi, "Bize anlatman gereken şeyler var Gece." .... Başlangıç ~23.08.22