İçerideki Adam

201 21 0
                                    

ARKADAŞLAR, ÇOK UZUN BİR SÜREDİR YENİ BÖLÜM YAYINLAYAMADIM KUSURA BAKMAYIN. MALUM, BEN DE BİR LİSE ÖĞRENCİSİYİM, UZUN BİR SINAV DÖNEMİNDEN YENİ ÇIKTIM. ONUN ÖNCESİNDE İSE YOĞUN BİR GRUP ÇALIŞMASI VARDI. KONSERLERİM DE BİTTİ. ARTIK EN GEÇ HAFTADA BİR YENİ BÖLÜM GELECEK, MERAK ETMEYİN.

Elan

"Çocuklar, babam."

Sanki çok ilginç bir şey söylemişim gibi bana ve babama bakıyorlardı. Tamam, yani adamın öldüğünü düşünüyor olabilirlerdi ama bu kadar da yapmamalılardı canım.

Babam hepsiyle tek tek tokalaşıp masaya oturdu. "Nasıl oldun evlat?" dite sordu ortaya. Leon "Daha iyiyim, sağolun." dedi Leon. "Çocuklar, ne düşündüğünüzü biliyorum. Kral başka bir boyuta gitti ve Caramon öldü. O yüzden hepimizin ölü oldupunu düşünüyorsunuz. Ama Mirando'nun Odası'ndaki heykeller görev tamamlandığı zaman dikilir. Öldüğünüzde değil. Yaşıyorum yani, hayalet falan değilim." diye açıkladı babam. Dagor "Biliyordum! Bir hayalet ortamda olsaydı hissederdim." Kısır olmadığını yeni farketmiş bir adam gibi konuşuyordu. Leon da aynı şeyi düşünmüş olmalı ki bana bakıp gülümsedi. Bundan sonra çok bir şey olmadı. Herkes sakindi.

Leon

Yemekleri yiyip yukarı çıktık. Yukarı tek başıma çıkabilmiştim ve düzgün düşünebiliyordum. Bira iyi gelmişti.

Yukarıda herkes ciddileşti. "Tarven Taşı'nı nasıl alacağını biliyorum." dedi Kalmen. Lentas "Nereden biliyorsun?" "Dostum, ben yetişkin bir Ejderdoğanım. Ejderboyutu'nun kapısının yakında olup olmadığını hissedebiliyorum." dedi Kalmen. "Eee, peki nerede?" diye sordum. "Saray kilerinde." dedi. Hep bir ağızdan "Ne?!" diye bağırdık. "Dünyanın en önemli mücevherini yiyeceklerin yanına mı saklamış olduğunu söylüyorsun yani?" "Gayet zekice. Çünkü son Ejderdoğanın öldüğünü düşünüyor. Taşı kimse hissedemezse orada olduğu kimsenin aklına gelmez." dedi. Durdum. "Çok mantıklı." dedim. "Ama sen kilere nasıl girdin? Kiler sarayın en iç kısımlarında. Randall zamanında bir dönem bu kalede kalmıştık." dedi Lentas. "Kileri boyuyordum." dedi Kalmen. "Ayrıca sen Süvari olduğun için karşılaşmamış olabiliriz ama ben Kral Randall'ın masasında oturuyordum."

Lentas sinirlenmeye başlamıştı. Ortam geriliyordu. "Peki oraya nasıl girebiliriz?" diye sordum. "Büyü." dedi Elan. Babası oğluna garip garip bakıyordu. "Solhan sana büyünün ne kadarını öğretti?" diye sordu Kalmen. "Yarısını. Ve kitabı nasıp kullanacağımı." Kalmen başını anlamış gibi salladı. "Peki yapabileceğinden emin misin?" diye sordu Rezok. "Evet. Yapacak." dedi transtan yeni çıkan Dagor. Yukarı çıktığımız gibi transa girmişti. Kırmız olana. Bir daha sarı parlarsa anında uyandıracaktık. En son sarı transa girdiği zaman ben bir pisliğe dönüşmüştüm.

"Bizi mi oraya sokacaksın, taşı mı buraya getireceksin?" desi Adam. "Dokunmadan herhangi bir eşyayı getirebilecek kadar deneyimli ya da güçlü değilim." "Güç konusundan çok emin değilim." diye araya girdim. "Geçiş Ormanını hatırlarsak." "Artık anca hatırlarız zaten." dedi Lentas. "Adam ormanın yarısını havaya uçurdu." Herkes kahkahalara boğuldu.

Kalmen "Neler oldu?" diye sordu. Anlaşılan Elan hikayenin o kısmından babasına bahsetmemişti. Aslında haklıydı. Yani ben olsam ben de babama koca ormanın yarısını havaya uçurduğumu söyleyemezdim. "Geçiş Ormanında üzerimize gulyabaniler saldırdı." diye anlatmaya başladı Rezok gülerek. "Elan da tıpkı bir ejderha gibi hepsine ateş püskürdü. Onu görmen lazımdı. Efsanevi bir şeydi. Gulyabanileri bir görmeliydin. Tecavüze uğramış gibi kaçıyordu orospunun çocukları." Yavaşça dürttüm ve ağzını kapattı. Ama babam beklediğimin aksine bana gururla bakıyordu.

"Her neyse." diye geçiştirdi Elan. "Kimler geliyor?" "Bir defa ben kesin geliyorum." dedi Kalmen. "Sarayın içini bilen kişi benim." Ben "Ben ve Rezok da varız. Bize ihtiyacın olacak." dedim. Rezok da başıyla onayladı.

O sırada Kalmen'in bize baktığını gördüm. Özleyen bakışlarla bakıyordu. Sanki ben ve Rezok'a değil de babam ve amcama bakıyormuş gibi.

"Geri kalanlar burada kalsın." dedim. "Adam, Dagor'u yalnız bırakma. Lentas, bi'şeye ihtiyaçları olursa," "Tabi ki Kaptan." diye tamamladı lafımı.

"Hadi o zaman." dedi Elan. "Gidiyoruz."

Kehanet (Ejderdoğan Efsanesi Birinci Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin