Linhu'nun Son Kehaneti-Birinci Kitap; Ben Kimim?

Bölüm-7- Çalışma

 Isaac derin bir nefes aldı. Efendisine bir açıklama yapmalıydı. İki kız kaçmıştı. Oğlan onları çok hafife almış olduğunu fark etti. Efendisi onu uyardığı halde. Efendisinin ona yapacaklarını düşününce nefesini tuttu. Büyük bir özenle ses çıkarmadan odaya girdi.

Adamın arkası dönüktü. "Demek beceremedin." Dedi. Oğlanın konuşmasına gerek yoktu. Aklından geçenlerin hepsini adam görüyordu. Oğlana döner dönmez oğlan kafasını aşağı indirdi "Ama yakalaya bilirim. Birkaç adamımı alır ve..." "Onları ormanda mı yakalarsın? Çok geç. Ulaştılar bile." Dedi adam sinirle. Oğlan onun fazla sinirlenmediğini fark etti adam anında "Fakat yakında o taşa giden yola çıkacaklar. Evin yakınında pusuya yat. Hatta gerekirse şu Elizia ile arkadaş olmaya çalış. O kız biraz safa benziyor. Amy ve Hanikamu'ya özellikle dikkat etmelisin onla çok cingöz. Ama Amy'nin hissetme gücü çok zayıf. Ona kolaylıkla saldırılabilir. Yanında başkası yoksa tabi. Riven'nın da çok az bir iyi gibi. Hanikamu'nun çok güçlü. Anında hissediyor. Elizia'nın da çabuk gelişiyor. Ama tek eksiği fazla saf. Marselin de Riven'dan biraz daha iyi hissetme konusunda. O da biraz saf. Düşmanının eksik yönlerini öğrendiğine göre dediğim gibi evin yakınına pusuda kal. Şimdi git!" dedi adam ona ve Isaac arkasına bakmadan eğilerek dışarı çıktı. Derin bir nefes aldı ve evin yolunu tuttu.

Amy salona indiğinde Hanikamu'nun cam tarafında ki bir koltuğa oturmuş çatır çutur bir şeyler yaptığını fark etti. Gidip ona baktığında elinde ki uzun ve kalın bir buz sopasını bıçakla kazıyordu. "Ne yapıyorsun öyle?" diye sordu kız. Hanikamu çok normal bir şey yapıyormuş gibi "Ah... Kendime buzdan bir kılıç oluşturuyorum. Güçlerim pek iyi olmadığı için şu sopayı yapmam tam bir saatimi aldı! Çok yorulduğum için bıçakla kazıyorum." Dedi gülümseyerek ve yaptığı işe döndü. Amy kaşlarını kaldırdı ve "Galiba bana da bir kılıç gerekecek." Dedi içinden. Arkasını dönüp arka bahçenin kapısını bulmaya çalıştı.

O sırada Marselin ile karşılaştı mutfakta Riven ile oturmuştu. Taburelerden birine oturmuş elinde kalem harıl harıl bir şeyler çiziyordu. Riven da mutfaktaki bıçakları eline alıp tartıyordu. Kız tam mutfağa girecekken Riven elindeki bıçağı ona doğru fırlattı kız o kadar şaşırdı ki hareket edemedi. Neyse ki bıçak sağ kulağında vızıldayarak arkasına saplandı. Kız şok içerisinde arkasına dönüp ahşap duvara saplanan bıçağa baktı sonra da Riven'a. Kendine gelir gelmez kaşlarını çattı ve "Ne yaptın sen az önce! Beni öldürebilirdin!" dedi. Kız sakince "Ama öldürmedim. Bıçak çalışıyorum. Benim iyileştirme gücüm olduğundan düşündüm ki kendimi sadece zehirle koruyamam. Bu yüzden biraz bıçak fırlatmayı öğreneyim kendime bıçak alırım ve onlara zehir sürerim dedim." Dedi ve ona dönüp bıçağı gösterdi. Sonra gülümseyerek "Tabi mutfak bıçağı işime yaramaz sadece çalışıyorum. Radford evin deposunda binlerce silah olduğunu söyledi. Eh... Oradan artık kendime bir-iki hançer almam gerekecek." Dedi kız. Amy kaşlarını kaldırdı "Gerçekten mi? Depoda silah var mı?" dedi. "Evet." Diye araya girdi Marselin kağıttan gözünü ayırmadan. "Ya da beklerseniz ben size kendime yaptığım gibi bir kılıç veya hançer çizerim." Amy sevinçle inledi "Bana özel istersem yapar mısın? Kedi oymalı bir şey şöyle..." dedi ve eliyle masaya çizmeye başladı ama kız onun eline bakmadan "Olur. İlk önce kendiminkini bitirmeliyim." Dedi. "Ben de listedeyim!" dedi Riven heyecanla. Marselin uyuşuk bir şekilde kafasını salladı. Sonra "Hey. Ben kendiminkini bitirirken biri de gidip Elizia'ya isteyip istemediğini sorsun. Her hangi cehennemdeyse..." dedi. Riven Amy'ye bakıp "Yürü onu bulalım." Dedi ve ikisi birlikte salona geri döndüler.

Riven direkt Hanikamu'ya doğru ilerledi "Elizia'yı gördün mü?" dedi. Kız elini buzun üzerinde tutuyordu ve gözleri kapalıydı "Evet." Dedi hipnotize olmuş gibi. Amy elindeki buza baktığında ucunun sivri bir kılıç şekline girdiğini ve kızın pürüzleri yok ettiğini gördü. Fakat kılıç henüz tamamlanmamıştı çünkü tutacağını henüz yapmamıştı. Riven bıkkınlıkla "Eee... Nerde peki?"