Ordu üstüne doğru gelirken Amy hiçbir şey düşünemedi. Kılıcını çekti fakat öylece orduya bakıyordu. Sonra deminki sarı saçlı çocuk gelip ona saldırınca kafa karışıklığı gidiverdi. Öyle büyük bir heyecan içini doldurdu ki hiç düşünmeden kılıcını savuruyordu. Bir süre sonra kolunu savurmaktan kolu kopacak gibi olmuştu fakat karşısındaki oğlan duracak gibi değildi. Bir süre sonra ormanda zehirlenen bacağı sızlamaya başladı. İçinden küfretti. Ve o sırada oğlanın bir kılıç darbesiyle sırtı duvara çarptı ve kendini yerde popo üzeri otururken buldu. Çığlık atmak üzereydi. Fakat oğlan ona saldırmayınca şaşırdı. Kapalı olan gözlerini açtığında oğlan çoktan yok olmuştu o karışıklıkta. Karşısında bir çitanın gözleri parlıyordu. Onun Radford olduğunu anlamıştı. Oğlanı Radford öldürmüş müydü anlamamıştı çünkü oğlanın cesedi bile yoktu. Sonunda bu düşünceyi kafasından attı ve savaşa geri dönmeye karar verdi. Hayvana dönüşmenin en iyisi olacağını düşünerek bir yarasa olmaya karar verdi.
Takoizu düşünmeksizin önüne gelene su fırlatıyordu. Hanikamu da yanında adamları donduruyordu. Radford'un bir çitaya dönüştüğünü gördü. Hanikamu, Neden çoğunlukla çita oluyorlar... diye geçirdi içinden fakat aldırmadı. Onların tarafında oldukları sürece problem yoktu. Riven'a yan gözle baktı. Kız duvara yaslanmış Ginger ve ona yaklaşanları zehirliyordu. Yüzüne bakıldığında bacağının acıdığı için dişlerini sıktığı çok belliydi. Hanikamu Marly'ye baktığında Marly'nin Gramer ile savaştığını gördü. Fandum arkada Gramer'ın adamlarının silahının altındaydı. Birinin onu kurtarması gerekiyordu. Hanikamu çaresizce Elizia'ya baktı. Elizia kenarda durmuş odaklanarak insanları boğuyordu. Sonunda göz göze geldiler. Resmen aralarında şöyle bir konuşma geçti:
Hanikamu: O adama kesin ihtiyacımız var kurtarmalıyız! Bana yardım et de gideyim!
Elizia: Senin etrafın sarılmış durumda nasıl kurtaracaksın? Ben yaparım.
Hanikamu: Sana daha çok ihtiyaç var ama!
Elizia: Sus! Dikkati benim üzerimden çek. Oraya gidip o adamı kurtaracağım.
Hanikamu: Ama-
Elizia: Dediğimi yap.
Hanikamu: Tamam.
Hanikamu bağırdı. Çoğu ona dönüp baktı. Elizia fırsattan istifade duvara sürtünerek Gramer'ın arkasından geçti. Hanikamu Marly'ye baktığında onun Elizia'yı görmemiş olduğunu fark etti ve rahatladı. Hanikamu bir yandan savaşıyordu bir yandan da Elizia'yı izliyordu. O sırada Amy ile göz göze geldiler. Amy, Hanikamu'nun izlediği yere bakınca Elizia'nın yapmak istediğini anladı. Ağzını açtı. Sanki "Hayır! Biri onu durdursun!" demek istermiş gibi. Hanikamu, Amy'nin Elizia'nın yanına gitmek istediğini anlayınca istemsizce elini uzattı "Dur" demek istercesine. Fakat o sırada işler çok daha karıştı. Her şey ağır çekimde oluyor gibi gerçekleşti.
Bir savaşçı Hanikamu'nun şokundan yararlanıp ona saldırmaya kalkıştı. Takoizu bunu fark edip savaşçıya su püskürttü. Amy ise gidecekken birinin çelme takması ile yere yapıştı. O sırada Elizia Fandum'un yanında ki iki savaşçıyı da halletmişti. Rahatlamış ve elini Fandum'a uzatmışken arkasındaki bir savaşçı ona saldırmak için kılıcını kaldırdı. O sırada yerdeki Amy'nin sesi tüm kargaşayı bastırdı "Elizia!" diye bir çığlık attı. Kılıç Elizia'nın sırtına gelirken Isaac savaşçıya saldırdı. Savaşçı son anda dönüp Elizia'nın bacağını çekti. Elizia dengesini kaybedip yere düştüğü sırada kafasını duvara vurdu. Amy yerden kalktı ve elindeki kılıcı düşürdü. Ellerinden dumanlar çıkıyordu. Onun silahsız halini görenler saldırmayı deneyince Radford onu korudu. Marly Elizia'nın düştüğünü görünce dikkati dağıldı. Gramer ona saldırmak için fırsat buldu. O sırada Riven sakat bacağı ile Gramer'ın kılıcını durdurmak için hançerini kullandı. Marly kendine gelip Gramer'a saldırmayı denedi fakat Gramer kurtularak Elizia'nın olduğu yere doğru kaydı. Marly ona yetişene kadar Gramer yerde baygın duran Elizia'nın karnına kılıcı sapladı. Amy bunu görünce ani sinirle saldırıya geçti. Hanikamu da Elizia'nın yanına çömeldi ve etrafına buzdan bir duvar ördü. Elizia'nın yarasına baktığında Gramer'ın kılıcı tam olarak saplayamadığını gördü ve rahat nefes verdi. Fakat sonra kızın nefes almadığını fark edince korkuyla "ÖLDÜ!" diye çığlık attı.
Bunu duyan herkes bir an için durdu. Bu sırada ortadaki taşın rengi soluklaşmaya başladı. Gramer hafifçe gülümsedi ve "Görüşürüz şapşallar... Buradaki işimiz bitti." Dedi ve mağaradan çıktı. Hanikamu etrafındaki buzdan duvarı yıktı. Radford dönüp çıkışta duran Isaac'e baktı "Ne? Hadi arkadaşlarınla kaçsana..." dedi. Isaac ona adım attı "Bunu yapmak istemediğimi biliyorsun." Radford öfkeyle Elizia'nın olduğu yere baktı. Bir süre sonra taş yeniden ışıl ışıl yanmaya başladı. O sırada Amy Elizia'nın kafasını tuttu. "Nefes alıyor! Ölmedi! Ölmeyeceğini biliyordum!" diye bağırdı. Bu sırada Radford son kez Isaac'e bakacakken gittiğini gördü. Marly de Elizia'nın yanına yaklaştı. Sonra kenarda duran Fandum'a baktı. "Onlara karşı gelebilirdin. Gelemez miydin? Ayrıca hayvanlar neden burada değiller ve bizimle savaşmadılar?" dedi. O sırada Hanikamu şok içinde başını kaldırdı "Oribu! Remon! Bizu! Ejderim! Neredeler!?"
"Onlar buraya ait değillerdi. Bu mağara labirent size onlar gittiğinde bunu unutturdu. Şu anda dışarıda ormandalar. Ormandaki arkadaşlarımın korumasındalar. Siz eve dönünce onlar da dönecek. Korkmayın. Bu yüzden yardım edemediler. Onun dışında Marly... Ben o zamanlar genç ve dinçtim. Ah... O son savaştan beri görüşmedik. O savaşta buraya hapsedildim. Hayatım bu mağara labirente bağlandı. Belki başkalarının gözünde çok güçlü duruyorum hala fakat bu mağara beni tüketti. Ah... Ben de o bu günü bekleyenlerdenim..." yavaşça Fandum, Elizia'ya baktı. "Elbet, büyük savaşta sizin yanınızda savaşabileceğim. O zamana kadar güç toplamam lazım. Arkadaşınız az kalsın ölmüyordu. O bir göz oyunuydu. Evet. Kafasını çarptı ve kılıçlandı fakat ölmedi. Güçsüz olabilirim fakat göz oyunları yapamayacak kadar değil. Bir an için onun soluğunu kestim-"
"Onu öldürecektin!" diye bağırdı Amy sinirle. Ayı suratlı adam konuştu "Fakat bak. Şu anda arkadaşın yaşıyor ve taş sizde. Ayrıca karşı taraf Onun öldüğünü sanıyor. Bu işinizi ne kadar kolaylaştıracak bilmiyorsunuz." Amy ağzını açtı ama Marly onu durdurdu "Fandum haklı. Karşı çıkmanın bir yararı yok. Geçmişe değil şimdiye bak. Şu anda bizde tonlarca artı var. Fandum, bizi yukarı yollayabilir misin?"
Fandum keçi sakalını tuttu "Bunu taşın yardımı ve Onun yardımı olmadan yapamam." Dedi. Hanikamu "Ama eğer ki Onun derken Elizia'yı kastediyorsan, Elizia'ya bir şeyler yapmalıyız kan kaybediyor." Dedi. Riven'a baktı herkes. Riven bir köşeye oturmuş kolunu tutuyordu. Hafifçe gülümsedi "Tamam, tamam. Bir şeyler yapabilirim. Şimdilik." Yavaşça Elizia'nın yanına oturdu ve ona pansuman yapmaya başladı. Sonunda Elizia hafifçe gözlerini kırpıştırdı. Riven "Benden bu kadar." Dedi. Amy heyecanla "Hadi ne yapması gerekiyorsa yapsın lütfen... Bir an önce buradan çıkmak istiyorum." Elizia kafasını tutup Hanikamu'nun yardımı ile dik oturdu "Ne yapacağım?" Fandum "Taşa yoğunlaşırsan bende yoğunlaşırsam sizi yukarı yollayabilirim." Dedi. Hanikamu elini kaldırdı "Az önce sen bu labirent canlı mı dedin?"
"Tam olarak değil. Şöyle ki geçen son savaşta bu labirent böyle karanlık değildi. Linhu tarafına aitti. Fakat Gramer burayı yok etmek isteyince hayatımı buraya bağladım. Beni öldürürse biri, burası yıkılır." Hanikamu sesli bir şekilde "Biliyordum!" dedi. Herkes ona şaşkınlıkla bakınca elini salladı.
Elizia ve Fandum taşa yoğunlaştı. Gözlerini bir süre kapalı tuttular. Birden bire herkes kendini boşlukta hissetti. Sonra Amy kuş cıvıltısı duydu. Heyecanla hepsi gözlerini açtığında Elizia yerde oturmuş taşı tutuyordu. Hanikamu da yanında çömelmişti. Marly Ginger ve Riven'nın yanındaydı. Radford Takoizu ve Amy de ayakta dikiliyordu. Ve tam o sırada köpek sesi geldi kulaklarına. Elizia önüne bakınca evin birkaç metre ötesinde olduklarını fark etti ve birkaç santimetre ilerde de hayvanlar ile ejderhaları duruyordu. Bone Elizia'nın üzerine atlayınca Amy köpeği kızın üstünden çekti. Çünkü kız halen yaralıydı. Herkes ejderleri ile ve hayvanlarıyla özlem gidermeye başlamışken birden bir ses bahçede yankılandı. Grubun uzun süredir duymadığı bir ses.
"GERİ DÖNDÜNÜZ!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Linhu'nun Son Kehaneti-Birinci Kitap; Ben Kimim?
FantasyElizia Angel Micherlova hepimiz gibiydi. Mükemmel olmayan bir ailenin, mükemmel olmayan kızıydı. Her zaman biraz yalnız, içine dönük olmuştu. Ha bir de, telepatik güçleri vardı. Ailesi tarafından bu sebeple terk edilen Elizia, yakında büyülerin, ke...