Linhu'nun Son Kehaneti-Birinci Kitap; Ben Kimim?

Bölüm-18-Ayrılık Sonrası

 Elizia aklına göre gidiyordu. İçindeki yön duygusu nereye götürürse. Amy sıkkınlıkla Radford'a baktı. Onunla yalnız kalmışlardı fakat kız gidip bir şeyler söylemek için halen durduğu yerde yırtınıyordu. Radford sonunda konuştu "Marly'nin kokusunu aldığı kişinin... Ginger olduğunu düşünüyorum." Amy anında sordu "Ginger kim?"

"Bizim bir arkadaşımız. Toprak elementiydi. Ormanı keşfedeceğim diye gitti ve 1 yıldır geri dönmedi." Amy oğlanın yüzünü inceledi. Acaba Ginger denen kızla arasında bir şeyler mi vardı diye şüphelendi. Sonra bunu düşünmemeye çalışarak ilerlemeye devam etti. Sessiz ortamda herkes bir şeyler düşünüyordu. Elizia ilerde ışık gördüğünü sandı. Gözlerini kırpıştırıp baktığında ateş yoktu. Kafasını salladı. İlerlemeye devam etti. Sonra aynı görüntüyü yine gördü. Bu sefer gözlerini kırpıştırınca gitmedi. Endişeyle "Radford..." dedi ve durdu. Radford kılıcına elini attı ve iki kızın önüne geçti. Amy Elizia'nın koluna yapıştı. Radford karanlıkta görünmez hale gelmek üzereydi. Bir süre ses gelmedi. İki kız birbirine yapışmış bir şekilde Radford'u bekliyordu. Sonunda Radford seslendi "Kızlar... Buraya gelin."

Takoizu Hanikamu'dan uzaklaşıp Marly'nin yanına gitti "O olabilir mi?"

"O kim?"

"Ginger."

"Ginger'ı koklamadım çocuk. O yüzden bilemem." Takoizu Hanikamu'nun yanına dönüp elini sıkıca tuttu. Hanikamu bir şeyler döndüğünü hissetmişti. Kafasını oğlanın omzuna koydu ve gözlerini kapattı. Riven elindeki haritaya dikkatle bakıyordu. Marly "Kokusu daha bir yakınlaşıyor." Dedi. Hanikamu ofladı. Takoizu ise karanlığa bakmakla yetindi. Riven içinden bu yolculuğun bu kadar sıkıcı olacağını düşünmediği hakkında birkaç şey söylendi.

Marly birden durunca Takoizu ile Hanikamu, Marly'ye, Riven da o ikisine çarptı. Hanikamu fısıldadı "Ne oldu?" Marly döndü "Koku çok yakından geliyor buralarda bir yerde olmalı." Riven'nın vücudu adrenalin ile doldu. Heyecanla etrafına baktı "Birileri bize saldırabilir değil mi?" Marly önlerinde uyuşukça kafasını salladı. Riven sırıttı. Birileri ile savaşmayalı çok olmuştu ve canı savaş istiyordu. Heyecanla tek elini kemerinde asılı olan bir zehirli hançerin kabzasına attı. Hanikamu ise Takoizu'nun kolunu sıkıca kavradı. Takoizu da heyecanla Marly'nin kenarından öne bakmaya çalışıyordu. Marly birkaç adım ilerledi. Onlarda hemen bitişiğinde ilerledi. Marly onlara döndü "Şimdi, eğer savaş çıkarsa diye söylüyorum. Arka planda savaşın. Ben ön safhada yer alacağım çünkü burada bir candan söz ediyoruz. O kişi kimse Takoizu ilerle ve o kişiyi... Haritada şu noktayı görüyor musunuz? Orada buluşacağız. Buradan sağa dönünce oraya giden yol tahminimce o kişinin sağında bir delik gibi bir şey. Takoizu o kişiyi alıp oradan gitmelisin. Arkana bakma. Biz zaten arkanda olacağız. Tamam mı plan?" Hepsi başını salladı. Riven dişlerini ısırdı ve son olarak "Ben götürsem daha iyi olmaz mı?"

"Neden?"

"Yaralıysa iyileştirir daha iyi duruma getiririm."

"Haklısın sen götür Takoizu bizle gelsin." Riven gülümsedi. Marly'nin arkasında durmaya devam ettiler. Riven çok heyecanlanmıştı. Haritayı çantasının kenarına atmış iki elini de hançerlerine koymuştu. Avuç içleri heyecandan terliyordu. Marly işareti verdi ve grup Marly'nin arkasından sağa döndü. Hepsinin de nefesi gördükleri manzara karşısında kesildi. Riven "Savaş yok mu?" dedi bir nefeste. Aynı anda Takoizu ise "Ginger..." dedi tuttuğu nefesle.

İki kız nefeslerini tutmuş bir şekilde Radford'un yanına sanki ağır çekimdeymiş gibi yürüdüler küçük adımlarla. İkisinin de gözlerinde ki görüntü gittikçe netleşiyordu. Radford'u seçmeyi başardıktan sonra yanında bir oğlan daha olduğunu gördüler. Radford kafası eğik onlara aşağıdan bakıyordu. Diğer oğlan ise kollarını birleştirmiş ve gözlerini tavana kilitlemişti. İlk oğlanı tanıyan Elizia oldu, içinden "Isaac..." dedi. Korkarak boş elini kılıcına attı. Amy de kısa bir süre sonra tanıdı ve o da boş olan elini kılıcına attı. Radford ellerini havaya kaldırdı "Sakin olun... Kılıçlar kınında kalsın. Anlaşmaya vardık." İki kız şaşkınca birbirlerine baktı. "Nasıl yani anlamadım?" dedi Elizia şaşkınca. Amy de elini gevşetti ve kaşlarını çatıp oğlanlara baktı. Radford boğazını temizledi ve "Isaac ile konuştuk ve... İkimizin de emeli aynı. Bu durumda ortak düşmanlara karşı birlikte ilerlesek iyi olacak-"