Linhu'nun Son Kehaneti-Birinci Kitap; Ben Kimim?

Bölüm-19-Taşa Son Adım

Radford hızla oğlana yaklaştı "Çabuk şunlardan kurtulalım!" Takoizu şaşkınlıkla kafasını salladı. Kafasını çevirir çevirmez Isaac'i gördü. Onlarla birlikte mi gelmişti? Ne yani şimdi de düşmanlarla mı ittifak kuruyorduk? Fakat bir kılıcın önünde sallanmasıyla aklındaki düşünceleri atarak savaşmaya devam etti. Bir süre sonra tüm düşmanlar ölmüştü. Hepsi yorgunlukla oldukları yere oturdular. Fakat anında Elizia ve Amy, Riven'nın bacağını gördü ve yerlerinden fırladıkları gibi kızın yanına çömeldiler. Riven'nın gözlerinden yaşlar akıyordu. İki kız korkuyla bacağına baktılar. Amy dokunmak için elini uzattı "Hayır! Hayır Amy sakın dokunma! Galiba... Kılıçları zehirliydi. Bacağımı hissetmiyorum. Zehirlenmiş olmalı. Eğer zamanından önce gerekli müdahale yapılmazsa... Kesmek zorunda kalabilirim. Dokunmayın. Size de zehir bulaşır." Tüm grup şok içerisinde açıklamayı dinledi. Bir süre sadece Riven'nın acı dolu nefes sesi duvarlarda yankılandı. Sonunda Elizia "Peki ne yapacağız burada böyle kalamazsın! Bir şeyler bağlasak..."

"Sadece... Çantamı biri açsın." Dedi zorlukla Riven. Amy hızla çantayı açtı. "Tamam şimdi... Sizden tek istediğim... Bana belirli şeyleri vermeniz. İlk önce... Bana bir mendil verin." Dedi Amy hızla çantadan bir ıslak mendil uzattı. Riven ellerini iyice sildi. Ellerinde hala kırmızı lekeler vardı. Lekeler tamamen gidene kadar mendille ellerini sildi. Temizlenince "Şimdi oradan bana şu kutuyu aç ve bir kaşıkla avucuma dök." Dedi. Amy hızla denileni yaptı.

Riven avcındaki jelimsi sıvıyı iyice ellerini sabunlar gibi sabunladı. Sonra uzanıp yanındaki bir mendil ile yarasının etrafındaki kanları temizledi. "Biraz daha dök." Amy avucuna jelimsi sıvıdan döktü. Riven hıçkırarak bacağına uzandı ve jelimsi sıvıyı yaranın olduğu yere iyice sürdü. Arada bir inleme sesleri yankılandı. Bir süre sonra gözlerini iyice acıyla sıkarak kendini arkaya attı. Hanikamu anında devreye girdi "Yardım etmemi ister misin?" Riven zorlukla gözlerini açı ve hayır anlamında başını sertçe salladı. Bir süre durduktan sonra Amy'den biraz daha jelden istedi ve elini yıkadı. "Bana kuru mendil ver." Dedi. Amy denileni yaptı. Kız hızla ellerini kuruladı ve mendili fırlattı. "Şimdi oradaki ilk üç kutuyu bana ver." Dedi. Amy sırayla üç kutu çıkardı. Birinin içinde nanemsi bir şey, ikincide mavi bir su, üçüncü de ise pul pul sarımtırak bir şeyler vardı. Riven hızla bir kaşık ile boş bur kaseye üçünden attı ve karıştırdı. Karışım oluşunca karışımı alıp bacağına bir fırça ile sürdü. Bu sefer sürerken daha çok rahatlıyor gibiydi. Göz çevresi yumuşadı ve ağlamayı kesti. Kurumuş dudaklarını yalayarak "Şimdi bana oradan bir sargı bezi ver." Dedi. Amy hızla bir sargı bezi uzattı. Riven sargı bezini alıp bacağını sarmaya başladı. Sarması bitince bir bant ile sargı bezini tutturdu. Bir süre oturup kafasını geri attı. Sonunda çantasını toplamasını istedi. Amy hızla denileni yerine getirdi. Nefes nefese "Şimdi az önce kullandığım mendilleri yakmalısınız. Çünkü hepsi zehirli." Dedi.

Hanikamu gidip mendilleri yaktı. Mendiller kenarda tutuşurken Riven Amy'nin topladığı çantasını omzuna geçirdi. "Şu anda yaptığım iyileştirme bir tıp elementi gelip gerekli büyüyü yapana kadar beni sadece bir iki gün tutar. Benim tek yaptığım şey zaten ellerimdeki ve bacağımın dışında kalan zehri yok etmek ve acıyı biraz dindirmek oldu. İçerdeki zehir halen duruyor. Ve kanıma karışıyor. Bu yüzden bu zehri büyü yolu dışıyla asla tedavi edemem. Bir iki gün sonra ya bacağımdan bir felç yayılmaya başlar ve felç beni öldürür. Ya da bacağımı felç başlayınca keserim ve bacaksız kalırım. Fakat biri gelir ve büyüyü yaparsa kurtulurum."

"Sen kendine yapamaz mısın?" diye sordu Elizia bir şans arayarak.

"Maalesef hayır." Dedi Riven. Hanikamu endişeyle sordu "Peki seni kim taşıyacak?"