Bölüm-17-Aşağısı

1 0 0
                                    


Elizia sımsıkı kapadığı gözlerini zorlukla açtı Bir an gözü karanlığa alışamadı ve hiçbir şey göremedi. Paniklemeden bir süre karanlıkta etrafa baktı. O sırada Amy'nin sesi yankılandı "Radford!" Radford'un sesi Elizia'nın arkasından geldi "Buradayım! Elizia nerde?" Elizia da konuştu "Buradayım! Önünde." Elini önüne attığında eline tüyler geldi. "Marly?" Marly önünde konuştu "Elini sürttüğün benim evet. Herkes sırayla yerini belirtmek için seslensin." Hanikamu seslendi "Ben... Buradayım..." Takoizu atıldı "Yanımdasın!" Hanikamu ile sevinç çığlıkları attılar. O sırada Amy sendeledi "Elizia... Riven?" Riven bağırdı "Amy! Ayağıma bastın!" Amy bağırdı "Özür dilerim..." Elizia'nın bacağına bir şey deydi. Elini aşağı attığında ejderhasını hissetti ve rahatladı. Marly bir süre konuşup durdu saçma sapan. Sonra daha uzaktan bağırdı "Ateşi buldum!" dedi ve bir süre sonra ortalık aydınlandı. Elizia etrafına baktı. Amy ile Riven birbirlerine sarılmış az ilerisindeydi. Takoizu ile Hanikamu ise soluna doğru el ele tutuşmuştular. Arkasında Radford vardı ve Marly Amy ile Riven'nın yakınında elinde meşale ile duruyordu. Heyecanla yukarıya baktı. Artık o mavi gökyüzünü göremiyordu. Hüzünle ve özlemle yukarıdaki karanlığa baktı. Marly o sırada konuştu "Haydi! İlerleme vakti! Karşı taraf önümüze geçmiş olabilir!" Herkes yan yana gelerek ilerlemeye devam etti.

Hanikamu Takoizu'nun omzuna kafasını dayayarak yürümeye başladı. Etraf karanlıktı ve sanki birinin elini bırakınca karanlık tarafından yutulacak gibi hissediyordu. Sanki... Sanki karanlık canlıydı. Kız korkuyla nefesini tuttu. Takoizu kızın nefes tutuşunu fark etti "İyi misin?" Kız yeniden nefes alarak "Evet." Dedi. "Sadece... Sanki bu karanlık canlıymış gibi bir his içime giriyor."

"Evet... Gerçekten de canlı. Ama korkacak bir şey yok. Yer altı dünyası Harron Vadisi ile bağlıdır. Yani burası da vadinin içine giriyor. Ama az etkileniyor, orman gibi. Ormanda fark edemediniz canlılığı çünkü saf bir canlılıktı. Her yerde ağaçlar çiçekler vardı. Onlar sayesinde kendini örtbas edebiliyordu. Fakat burada örtbas edebileceği bir şey yok. Anlamadınız mı? Orman da Harron Vadisi'nin bir bütünü. Sadece ikiye bölündü. Her şeye rağmen Harron burada bizi korumak için bulunuyor. Fakat savaşlarda taraf tutmuyor çünkü hepimiz ona bağlıyız. Nasıl bir insan iki çocuğundan birini dövüp diğerini koruyamazsa o da bize bunu yapamıyor. Bizi yalnızca dış etkenlerden koruyabilir. İnsanlardan..."

Hanikamu daha bir rahatlamıştı. Hafifçe gülümsedi. Bu sırada Amy kafasını eğmiş Riven ve Elizia'nın ortasında yürüyordu. Radford'a ne diyeceğini bilememişti. Salak gibi karanlıkta ilk onun adını haykırmıştı. Bunu kimsenin fark etmemiş olmasını dileyerek ilerliyordu. Riven ise Amy'nin elinden kaptığı haritada yollarına bakıyordu.

Marly birden durdu. Amy Radford'un sırtına çarptı. Amy endişeyle bir adım kendini geri attı ve yere baktı. Elizia sordu "Neler oluyor?" Marly sus işareti yaptı ve bir süre durdukları yerde beklediler. Herkes endişeyle elini silahına atmıştı. Sonunda ilerde birkaç adam gördüler. Riven fısıldadı "Bunlar da kim!? Onlar mı yoksa? Saldıralım mı?" Radford fısıldadı "Isaac... Isaac'in adamları." Marly elini harekete geçmek üzere olan Riven'nın önüne uzattı "Hayır. Savaşmayalım. Burada herkesin kozu aynı. Herkes savaşmakta zorlanır. Bu yüzden gerekmedikçe savaşmayız."

"Neden zorlanır?" diye sordu Riven. "Çünkü dediğim gibi burada Harron'un gücü daha baskın." Adamların geçmesini bekledikten sonra yola devam ettiler. Bu sefer havada çok kasvet vardı. Hiçbir şey ormandaki gibi değildi.

Bir süre sonra sıkılan Hanikamu soru sordu "Bu arada kaç element türü var?"

"On. On element vardır. Bunu her elementayr bilmeli." Dedi Marly sertçe. Amy kıkırdadı "Elementayr da ne?"

Linhu'nun Son Kehaneti-Birinci Kitap; Ben Kimim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin