𝒐𝒏 𝒅𝒐̈𝒓𝒕: "𝒕𝒖𝒕 𝒆𝒍𝒊𝒎𝒅𝒆𝒏 𝒚𝒂𝒌 𝒃𝒆𝒏𝒊.."

132 8 3
                                    

| 𝗋𝖺𝗆𝖺𝗓𝖺𝗇'ı𝗇 𝖺𝗀̆𝗓ı𝗇𝖽𝖺𝗇, |

"Yav amcaoğlu tamam da, napacan arabayı? Kaçıracan mı? Amcam duyarsa gör bak kavgayı."

Veysel'in sesi kulaklarımda çınlamıştı. Napsam bilmiyordum, yeminle bilmiyordum. Cennet'in benimlen gonuşması benim için değişik olmuştu. Yani Asuman aklımdaydı, biliyordum bunu amma Cennet'in o gece gapıma gelmesinden sonra aklımda hep o vardı. Uzun süre görüşememiştik, görüşsek bile gaçmıştı hep uzaklaşmıştı. Neden dedikçe bana git demişti. Kafam hayatta bu kadar karışık olmamıştı. Kararlıydım ama aklımdakini yapmam lazımdı. Bahçenin kapısı açıldığında Taner hızla koşmuş panik halinde koşturmuştu.

"Noldu len Taner? Ne bu halin amcaoğlu?" Soruma cevap bile vermemişti. Endişelenmiştik biz de ama iyi düşünmek lazımdı bir yerden.

"Dilek hastanede, fena olmuş. Allah aşkına götürün amcaoğlu beni de herkes oradaymış anam dedi."

Bunu duymamızla zaten yerimizde duramazdık ki. Hemen Veysel motorunu almıştı, ben de bisikleti almıştım hemencecik. Hastaneye vardığımızda herkes oradaydı, stresliydi suratları, korku doluydu belliydi. Babamların yanına doğru gittim.

"Ana noldu?? Birden Taner geldi de gorguttu bizi. Acil bi şey mi var? Elifle Kenan abi içerde mi, dedi mi bi şey?"

"Yav oğlum biz de bilmiyok ki. Apar topar geldik, Zahide ablan aradı bizi de. İçeri girince de demiyolar bi şey bize."

Araba sesi duyunca arkamıza dönmüş, gelen arabaya bakmıştık. Plakası tanıdıktı. İçinden Emin abi ve o tanıdık sima inince biraz rahatsız olmuştum. Aslında rahatsızlık değildi amma işte.. Ne yapsam bilememiştim. Öğretmen'in yanına hızlı adımlarla ilerlemiş, sarılmıştı karşımdaki uzun ince figür. Gözleri dolu doluydu, panik olmuştu belliydi. En az bizim kadar gorkmuşlardı ailecek. Artık onlar da ailenin bir üyesi gibiydiler aslında. Cemile yenge, Dilek, Elif bir de Cennet kısa zamanda yakın arkadaş olmuşlardı. En az bizim kadar yakınlardı, kardeş gibilerdi. Sürgülü otomatik kapının sesini duyunca hepimiz çil sürüsü gibi toplanmıştık kapıya. Elif ve Kenan abi bekliyordu öylece.

"Eeee, oğlum söylesenize ne oldu? Kenanım, gorgutmayın oğlum bizi."

Döndü Yenge konuşmuştu.

"Vallahi bayılcam ben de. Kenan Abi konuş, ne oldu Dilek'e?"

Cemile derin bir nefes almış, cümlesi bitince Cennet'e panikle yaslanmıştı. Elif Hemşire ve Kenan Abi birbirlerine bakmış, aynı anda gülmüşlerdi.

"Ne desem ki? Amca oluyoruz."

Herkes bir beklemişti. Ne dediğini ilk başta idrak edememiştik. Yani ben edememiştim. Amca olmak. Amca? Yani ben mi? Veysel, ben, Kenan Abi? Taner de baba? Bugün öğrendiğim en müjdeli haberdi. Uzun zamandır öğrendiğim en güzel haberdi aslında. Değişik bir his. Böyle yeğenim gibi değil de sanki bir evlat, bir kardeş geliyormuş gibi bir his kaplamıştı içimi. Bir zamanlar sokakta top koşturduğum adam, can kardeşim büyüdü, evlendi şimdi de bir çocuk sahibi olacaktı inşallah.

"ALLAHHHHHH!!"

İçimden gelen sevinç nidalarına engel olamamıştım valla. Ulan Ramo, ikinciye amca oluyon valla. Hadi yine iyisin diyordu içimdeki ses. Taner'e doğru atılmış, sarılmıştım. Veysel ve Cemile de aynısını yapmıştı. Gözümüzde yaşlar hepimiz çok mutluyduk. Allah güzel ailemize bir nur topu daha nasib edecekti. Kollarımı sırayla herkese sardığımda karşımdaki kişiyle durmuştum. O da beni görünce durmuştu tabii. Sarılmak istiyordum, çok istiyordum. İçimden geliyordu, sarıl ulen Ramazan diyordu içimdeki ses. Neden böyle diyordu onu da bilmiyordum. Gülümsemesi solmuş, abisinin yanına geri dönmüştü. Uzun zamandır aklımda olan fikirle babamın yanına koşmuştum.

𝒏𝒆𝒓𝒆𝒅𝒆𝒔𝒊𝒏 𝒔𝒆𝒏? //  •gönül dağı fanfic.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin