"Yani şimdi eski sevgilin geldi diye mi öyle taklit yapalım dedi sana Ramazan?" Dilek şaşkın gözleriyle doğrulmuş, bana odaklanmıştı. Cemile'nin gülmesiyle beraber bakışlarım ona gitmişti. Biliyordum Veysel ondan bir şey saklayamazdı, ki zaten belki de o kendisi anlamıştı. Elif'in yanımda hareketlenmesiyle beraber iç çektim. İçimdeki sıkıntı büyüyordu. Kardeşim dediğim insanlardan bunu saklıyor oluşum.. Gerçekten o kadar kötü hissediyordum ki. Ayakta bulmuştum kendimi. Nedense birden bire olmuştu.
"Ben ne diyeceğim size.."
Bütün odaklar bendeydi. Kanım daha hızlı akıyor, kalbim kulaklarımı deliyordu.
"İnsanın kendisine itiraf etmesi çok zordur bazı şeyleri. Hele konu aşk olunca.. Sevilen kişiye değil de kişinin kendine itiraf etmesi her zaman daha zor olan bir durum. Buna aşk diyorum ama karşılıksız olduğu için platonik denilir sanırım. Benim Ramazan'a karşı duyuyor olduğum bazı hisler var. Uzun zaman sonra hissettiğim en güzel şey belki de. Ama yaşadıklarını biliyorum, kalbindekini biliyorum. Ki çok saygı duyuyorum onun sevgisine, kendisine, düşüncelerine. Bunu bir süre daha kendime tutmak istedim ama kız kardeşlerimle paylaşmayacaksam ne diye yaşıyorum ki ben?.."
Gözlerim dolmuştu, sesim titriyordu işte. Duygularımın seline kapılmış, kendi içimdeki denizde boğuluyordum. Cemile ayağa kalkarak karşımda durdu. Gözlerinde hiç şaşırma belirtisi yoktu. Maskenin arkasına sığınıp, derdimi kederimi kimseye belli etmeden yaşamak. En iyi yapabildiğim şeydi bu hayatta. Annemin vefatıyla başlayıp, kalp kırıklıklarımla devam etmiş, şimdi ise güzel bir vesileyle devam ediyordu. Belli etmem uygun olmazdı bu yüzden susuyordum.
"Ben senin gönlünden geçeni anladıydım da emin değildim. Veyselimlen konuşurken birkaç gün önce açılıvermişti o konu. İkimiz de hissetmişiz de söylememişiz. Zaten Veyselimle sen konuşmuşsun, haberim yok ammaa.. affettim hade."
"Ayrıca ben de alınırdım ama işte kıyamadım. Ne güzel bir şey bu Cennet, senin saygı duyuyor oluşun da çok güzel. Bilmen gereken bir şey var sadece, korkma. Seviyorsan arkasında dur, kelimelerini özgür bırak. Gönül Dağı'ndaki taşlar gibi ol. Sevdiğine kavuşmak kadar güzel bir şey yok. Ben seneler sonra gönlümdeki sevdiğime kavuştum. Kader bir şekilde Taner ve beni bir araya getirdi. Annemin öğrencisiydi, yakın arkadaşımdı, şimdi ise hayatımın anlamı."
Dilek de o sırada yanımıza gelmişti. Taner ile uzun süre sonra yolları kesişmişti. Hayat ne kadar garipti, herkes için bir planı vardı. En hayırlısını dilemek, kötüyü çağırmamak gerekti işte. Kıymet bilmemiz lazımdı.
"Haberiniz olsun istedim artık, bilin istedim. Kimseye söylemeyeceğinizi biliyorum ama heyecanlanıp insan ağzımdan kaçırabiliyor. Ramazan aman duymasın. Zaten Günşıl Teyze öğrendi.. o zamandan beridir diken üzerindeyim."
Hep bir ağızdan şaşkınlık nidaları duyulmuş, gözleri büyümüştü. Sevdiğim adamın annesinin duygularımdan haberi oluşunu duyan herkes şaşırırdı bence de. Bana da anlatılsa aynı tepkiyi verirdim diye düşünüyordum. Cemile derince bir nefes aldıktan sonra ellerini birbirine çarpmıştı.
"Ne güzel işte gız, kayınvaliden biliyor."
"Yahu, söyleme öyle. Yani ben de çok isterim ama işte.."
Elif hafifçe gülmüştü. Bir şey demek istediği belliydi, biz de ne demek istediğini biliyorduk aslında ama zorlamamıştık. O gece Elif'te kalmıştık. Zeynep erkenden çıkmıştı ama o kadar eğlenmiştik ki hep beraber. On yaşındaki küçük kızlar gibi sohbet etmiş, saçlarımızı bile yapmış, film izleyerek ağlamıştık. Her zaman yanında olacaklarını bilmenin huzur verdiği, üstüne üstlük bir de aile bireyi olmasa bile ondan öte olan güzel insanlardı yanımdakiler. Çok minnettardım onlara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒏𝒆𝒓𝒆𝒅𝒆𝒔𝒊𝒏 𝒔𝒆𝒏? // •gönül dağı fanfic.
Hayran Kurgu•gönül dağı fanfic. "𝖺𝗁 𝗈 𝗀𝗈̈𝗓𝗅𝖾𝗋, 𝖺𝗁 𝗈 𝗀𝗈̈𝗓𝗅𝖾𝗋, 𝗀𝗈̈𝗋𝗎̈𝗇𝖼𝖾 𝗒𝗎̈𝗋𝖾𝗀̆𝗂𝗆 𝗌ı𝗓𝗅𝖺𝗋. 𝗒𝖺𝗄𝗍ı 𝖻𝖾𝗇𝗂 𝗄𝗎̈𝗅 𝖾𝗒𝗅𝖾𝖽𝗂 𝗌𝗈𝗀̆𝗎𝗍𝗆𝗎𝗒𝗈𝗋 𝖻𝖺𝗀̆𝗋ı𝗆ı 𝖻𝗎𝗓𝗅𝖺𝗋. 𝖺𝗁 𝖻𝖾𝗇 𝗇'𝖾𝖽𝖾𝗒𝗂𝗆, 𝖽𝗈𝗌𝗍 𝖻𝖾𝗇...