(hatalarım varsa kusura bakmayın)
Birbirimize bakılıca kalmıştık ta ki
coffee üstümüze atlayana kadar
-hav hav
Jane:coffee!- a oApar topar aiden'ın üstünden kalktım
Aidan:bu arada gitarının akorlarını değiştir iğrenç sesine iğrençlik katıyor.
Sadece gözlerimi devirdim
Clara:gel coffee burası iyice pisleşti
Coffeeyi aldım ve kendi bahçemize geçtik
Jane:orada ne oldu yoksa düşündüğüm şeymi?
Clara:Jane saçmalama!
Jane:peki👉👈Jane'e herşeyi anlattım
Clara:işte daha sonra dengemi kaybedip üstüne düştüm
Jane:vay be
Clara:neyse ben gideyim okul açılacak artık ders çalışmaya başlayalım
Jane:tamam bende kendi odamda çalışayım.~Aidan~
Kendi aklınca beni kendine aşık edecek şimdi beni öldürme planları yapıyordur kesin.
Perdenin arkasından odasına bakmaya çalıştım
Masanın başında ne bir dakika test kitabı dersmi çalışıyor?
-ah olamaz
Pencerenin yanındaki saksıda duran küçük limon ağacını devirdim
Bu tarafa bakıyor
Ah sanırım beni görmedi
Bi dakkika ne yapıyorum ben kendi işime dönmeliyim~clara~
O ses ne? neyse kedidir .
5. saat sonra
Ah belim bu kadar çalışacağımı düşünmemiştim
Janenin odasına indim
Clara:selaamJane coffee ile oynuyordu coffee beni görünce hemen üstüme atladı
Clara:o sakin coffee bize alıştı sanırım Jane
Jane:sanırım. Birşeylermi yapsak
Yorulmuşsundur.
Clara:tamam fena olmaz ben üstümü değiştireyim cafeye filan gideriz.
Jane:olur.jane ile beraber kapıya doğru ilerledik coffee hemen arkamızdan koştu daha sonra onuda almaya karar verdik
(Coffeenin cinsi golden)
Jane ile barebar starbucks'a doğru gidiyorduk coffeede bize uyum sağlıyordu .
Kısa süre sonra starbucks'a geldik.Jane ile beraber kahvelerimizi de aldık kasadaki kadın köpeklere özel bir krema olduğunu söyledi coffeeyede ondan aldık.(bu gerçek birşey bu arada)
Coffee kremasını yedi ve bir anda tasması elimizden düştü ve yola doğru koşmaya başladı
Clara-jane:coffee!
O sırada ne yapacağımı bilemedim ve coffeeye doğru koşmaya başladım
Bir anda aidan çıktı ve coffeeyi yakaladı anladım ki coffee aidenı görmüş ve ona doğru koşmuştu
Jane:tanrım!
Clara:teşekkür ederiz aidan.
Aidan:coffee bir daha bu şekilde koşmazsan sevinirim. Katil sahibin her an kafama sıkabilir çünkü.
Clara:ha ha ha gel coffeeAidan yanımıza geldi.
Aidan:gel şuraya otur ve bu konu hakkında "sakin" bir şekilde konuşmamız lazım
Jane:ben coffeeyi tualetini yapması için gezdireyim. 10 dk sonra gelirim
Clara:tamam Jane zaten uzun sürmez.
Aidan:öncelile bana şunu söyle telekenize güçlere mu sahipsin?
Clara:hayır.
Aidan:ah buna bizzat kendim şait oldum bana bu konuda yalan söyleme
Clara:yalan söylemiyorum!
Aidan:peki beni nasıl duvara fırlattın?
Clara:sadece yumruk attım.
Aidan:bana dokunmadan bunu yaptın tıpkı handler'ın yaptığı gibi.
Clara:handler kim?
Aidan:hadi ama bunu biliyorsun!Umursamaz tavırlarıma devam ettim ve kahfemden bir yudum aldım
Clara:bak aiden ben sıradan bir insanım! amacım seni öldürmek, acı çektirmek, yada etkilemek değil! bunu anlarsan ve bana karşı olan tavırlarını değiştirirsen iyi edersin yoksa düşündüğüm şeyler gerçek olur!
Ve unutmadan söyleyeyim beni izlemeyi kes.
Aidan:konuyu değiştirmeye çalışma. Seni yakalayacağım beni öldürmeye çalıştığını ispatladıktan sonra ise...
Clara:beni mi öldüreceksin?
Aidan:daha önce yapmadığım birşey değil.
Clara:sana bir teklifim var. Teke tek dövüş.
Aidan:peki kazanan?
Clara:eğer ben kazanırsam bana inanacaksın eğer sen kazanırsan buradan gideceğim.
Aidan:Yarın 13.00'da evimin spor salonunda.
Clara:tamam.
Jane:biz geldikkCoffee ve Jane geldi ve coffee aidenın üzerine atladı ve aidenı yalamaya başladı.
Jane:coffee kime yaklaşacağını biliyor
Clara:aynen
Hadi coffee geç oldu gidiyoruz.
Aidan:evet coffee bende seni seviyorum hadi gitme vakti hoşçakal
-hav!
Coffeeyi aldık ve eve geldik gökyüzünde dolunay vardı Jane ve coffee uyumuştu.Bende orman manzaralı terasıma geçtim bir anda yağmur bastırdı hiç düşünmeden bahçeye çıktım yağmurda dans etmeye ve şarkı söylemeye başladım o sırada şarkıma eşlik eden bir ses duymuştum bir erkek sesi..
Clara:we only said godbay with words...
Aidan:l dead a hundred times..
Clara:you go back to her
Aidan:and l go back to...
Clara:vay canına bu şarkıyı biliyor olman tuaf
Aidan:senin de.
Clara:demek sende Amy Winehouse
Fanısın.
Aidan:sayılır.
Clara:hatırlarsan sesimin iğrenç olduğunu söylemiştin şimdi gelip eşlik ediyorsun.
Aidan:eşlik etmem sesinin iğrenç olduğu gerçeğini değiştirmez.
Clara:en azından ben insanlara gerçeği söylerim ki bence senin sesin gerçekten güzel.
Aidan:bana bilmediğim bir şey söyle.
Ve emm belki sesin biraz güzel olabilir biraz
Clara:biraz?
Aidan:tamam yerinde ve doğal bir sesin var. gerçekten iyi. oldumu?
Clara:oldu. Sen burada ne arıyorsun peki?
Aidan:kendi bahçemde otururken biri en sevdiğim şarkıyı söylüyordu.
Biliyormusun artık beni öldürme planlarını takmıyorum çünkü böyle birşey olmayacağını biliyorum. En sevdiğim şarkıya kadar araştırmışsın emeklerin boşa gitmesin bari inanmış gibi yapayım dedim.
Clara:bu konuyu açmayalım şimdi senin gidip yarın için çalışman gerekmiyormu?
Aidan:çalışmam gereken bir durum mu var?
Clara:yenilmeye bu kadar meraklıysan bir şey diyemem.
Rakibini hafife alıyorsun.
Aidan:bunu yarın ikimizde görürüz merak etme.
-hav hav!
Clara:coffee senin uyuman gerekmiyormuydu?
Aidan:selam kızım nasılsın
-havv
Aidan:bende iyiyim o sakin ol bende seni seviyorum
Clara:coffee seni gerçekten seviyor sanırım.
-havvSanırım bu hayallerimde bile yaşayamayacağım bir andı. Platonik aşkım coffee ve ben...
Aidan:bu tatlı şeyi ilk geldiğinizde görmemiştim yeni mi sahiplendiniz?
Clara:aslında yeni 1 hafta oluyor. tam sahiplendik diyemem ama onu bir kalpsiz Seattle'ın ıssız ormanlarından birinde bir direğe bağlayarak ölüme terk etmiş. Jane bize kahve almaya gitmişti .dönüşte yürüyüş yapmak için orman yoluna girmiş ve coffee ile karşılaşmış.onu ilk bulduğunda aç ve susuzdu her yerine dikenler batmış ve ölmek üzereydi. Onu aldık yemek su verdik veterinere götürdük ve şimdi böyle olduk. Bize bağlı olmasının bir sebebi de bu. onu umutsuz karanlıktan çıkartmış olmamız.
Aidan:anlıyorum gerçekten trajik bir hikayesi var. arkadaşın O ormana girmeseydi kim bilir coffee'ye ne olurdu. Çok iyi niyetlisin. Bu kalbin bir katile ait olması garip..
Clara:unutma katillerin de bir kalbi vardır. Fakat ne yazıkki ben onlardan deilim.Bu sırada coffee yine yapacağını yapmıştı. Yanımızdan kalkıp ilerideki su birikintisinin içinde yuvarlanmış ardından yanımıza gelip kendini sirkelemişti.
Aidenın'da benimde her yerimiz çamurlu su olmuştuClara:ahh hadi ama coffee bu kadar yaramaz olamazsın..
Aidan:sorun deil kızım.
Clara:o zaman kalkalım coffeeyi ben bir duş aldırayım.
Aidan:tamam o zaman iyi geceler coffee!
-hav!
Eve geldim ve coffeeye duş aldırmak için banyoya girdim.
Cooffeye duş aldırdım. Daha sonra coffee jane'in odasına gitti ve jane'in Yanına kıvrılıp uyudu bende odama geçtim ve yarınki dövüşü düşünerek uykuya daldım.Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi belirtebilirsiniz 💚
1115 kelime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpossible Love (The Killer)
Fanfictionimkansız bir aşka esir olmuş genç bir kızın hikayesi. •Bu aşk imkansız olmak için doğmuş olsa bile seçeneğim yok. çünkü kalbim çoktan aşık oldu. Aidan gallagher~ Kader dediğimiz şey bir saçmalıkmı? Yoksa kader her zaman kötü niyetli değilmi? Kaderi...