margarita~!smut!

182 10 6
                                    

(hatalarım varsa kusura bakmayın)

Aidana aldığım gitarı odama koydum ve salona yeniden geldim.
Jane: Clara gel kadeh kaldırıyoruz.
Clara:geldimm

Elime minibardan aldığım alkolsüz margaritamı aldım ve yanlarına gittim. Hepsinin elinde şarap vardı ama ben alkol kullanmadığım için alkolsüz margarita tercih etmiştim.
Jane:yeni arkadaşlığımıza ve doğumgünü çocuğuna!
Aidean:ve yeni gitarıma!

Aidanın bu söylediği şey üzerine bende dahil herkes güldü ve içkilerini tepelerine dikti. Bense sadece meyvesuyu ve alkolsüz kokteyller ile yetinmeyi başarıyordum. Jane alışkındı. sürekli içerdi ve çok nadir sarhoş olurdu hatta olduğunu bile daha önce görmedim.
Ben bir köşede onları izlerken coffee ise insanların yanına gidip kendini bir şekilde sevdirmeyi başarıyordu. Coffeeye minik bir parti elbisesi diktirmiştik.

 Coffeeye minik bir parti elbisesi diktirmiştik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Minik bir prenses olmuştu. Gözüm saate kaydı saat 02.10'du çok geç olmuştu. aidan ise içki masasının yanına geçmişti ve ard arda bardaklarını bitiriyordu ve yeniden koyuyordu.
Yanına gittim
Clara:aidan.
Clara:aidan!
Aidan:efendim güzelim?
Clara:güzelim? herneyse çok fazla içiyorsun bu kadar yeter.
Aidan:ah hadi ama bana. katılmaya ne dersin?

İçikiyi ağzıma doğru yaklaştırdı. Kokusuna bile dayanamıyordum.
Clara:hey hayır!

Ona tokat attım ve içki şişesini elinden aldım
Clara:kendine gel! Ve kalk.
Aidan:ow bu ağırdı. Şey son bir bardak.
Clara:hayır. Kalk.

!smut!

Onun koluna girdim ve kendi odama götürdüm. Merdivenleri çıkarken kafasını boynuma yaklaştırdı.
Aidan: çok güzel kokuyorsun

Nefesi boynuma çarptığında titredim.
Tam o sırada beni hızlı bir hareketle koridorun duvarına yasladı.
elini çeneme koydu ve yüzü ile yüzümün arasındaki mesafeyi en aza indirdi.
Clara:aidan..
Aidan: şşş
Aidan claranın dudaklarına yanaştı nazikçe başlayan öpücük yerini tutkuya bıraktı.
Yaptığımın yalnış olduğunu biliyordum ama ona karşı koyamıyordum. Karşılık verdim. Dudaklarındaki şarap tadı beni ona dahada yaklaştırıyordu.
Daha sonra ayrıldık. Gözlerine bakılıca kaldım. Bunu bana aşık olduğu için değil sadece sarhoş olduğu için yaptığını biliyordum. Bu düşünce ondan uzaklaşmama neden oldu.
Clara:o- odam şurası sen git istersen
Aidan: sanırım fazla sarhoşum bebeğim gel ve bana yardım et.
Hiçbir şey söylemeden sadece
Koluna girdim ve onu odama götürdüm.
clara:bburada kalman senin için sorun olmaz umarım.
Aidan:sende olacaksan neden sorun olsun?
Clara:iyi uykular.

Tam çıkarken Kolumu tuttu ve beni üstüne çekti.
Clara: a- aidan ne yapıyorsun
Aidan: benden biraz olsun hoşlanmıyormusun?

Bunu tutkulu ve sessiz bir şekilde söylemişti. Kendimi bırakmamalıydım.
Clara: ha-hayır
Aidan:eminmisin?

Tekrardan dudaklarım yapıştı. Aç ve sert bir biçimde birbirimize kenetlenmiştik. Üstüme çıktı ve boynumu öpmeye başladı
Aidan: ahh karşı konulamazsın bebeğim

Elbisemi narin tenimden hızlı bir şekilde çıkarttı. Kesinlikle daha fazlasını istiyordu. Öpücüklerini göbeğimden ve daha aşağısına indirdi. Karşılık veriyordum. Kendimi ağzına doğru yaklaştırıyordum bunun dürtüsü ile dahada hızlandı ve kendi üzerinide çıkarmaya başladı. Onu istiyordum ama buna hazır olduğumdan emin değildim. Onu üstümden ittim.
Aidan: sorun ne bebeğim?
Clara: ben buna hazır değilim.

Apar topar kalktım üstümü giyindim.
Aidan: ahh. Hayal kırıklığısın bebeğim. bir katilden fazlasını beklerdim.

Ona cevap vermedim.
Odadan çıkacağım sırada arkamdan seslendi.
Aidan: ve bir şey daha. Sana sahip olduğumda fazlasını alacağım. Bekle beni.

Işığı kapattım ve odadan çıktım. Yaşadığım şeyi aklım almıyordu. benim için hayalden ibaret olan adamdı bu. Dudakları ne kadar yumuşaktı. Yaptığım şey bir hatamıydı? Ama ona tam olarak teslim olmadım. Çıkarken söykediği şey ile neyi kastetmişti? ahh onu öldürmem gerekti aşık olmam değil...Aşağı indim. jane ve joel son misafiride uğurladılar. yanlarına gittim
Jane: aidan yattımı?
Başımı sallayarak onayladım.
Clara: hıhı.
Jane: sen iyimisin?
Clara: evet ne oldu ki?
Jane: biraz tuafsın da.
Clara: ben iyiyim.
Jane: bu arada rujun dağılmış.
Clara: ah evet odama gidip makyajımı çıkartayım.
Apar topar tekrar odama geldim

Masama oturdum.
Aidan mışıl mışıl uyuyordu. Uyurken ne kadarda masumdu. Bana bunu sadece sarhoş olduğu için yapmıştır umarım diye kendimi avuttum. Acaba peşine profesyonel katilleri takacak kadar ne yapmış olabilirdiki. Onu uyurken çizmeye karar verdim. Kalemlerimi aldım ve sandalyemi yanına çektim. Onu çizmeye başladım. Yaklaşık yarım saat içerisinde onu çizdim. Bu sırada odaya uyumaya gelen coffee aidenın yanına kıvrıldı. Çok tatlılardı. Bende onları rahatsız etmemek için çizimimi masaya koyup odadan çıktım. Joel gitmişti jane ise salonda uyuya kalmıştı. Heryer darmadağındı. Elimden geldiğince etrafı süpürdüm ve Jane'i odasına gidip uyuması için uyandırdım.
Clara:jane. Uyan ve odana çık. uykucuu
Jane:burda yatacağım clara iyi geceler.
Clara: iyi geceler ozaman.

Jane'in üstüne bir battaniye örttüm ve odama çıktım. uykum yoktu sabahlayacaktım. Zaten aidan yatağımı ele geçirmişti bile. Çalışma masama oturdum. Kitap okuyordum. Bir süre sonra bende kafamı masaya koydum ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

okuduğunuz için teşekkürler.💗

506 kelime.

İmpossible  Love (The Killer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin