(hatalarım varsa kusura bakmayın)
Clara:hm gerçekten üzücü.
Aiden:ee peki sen?
Clara:ben?
Aiden:aşk hayatın.
Clara:benim ne mutlu nede üzücü bir hikayem yok.
Aiden:ne yani gerçekten hiç sevgilin olmadımı?
Clara:hayır. Yani hatırladığım kadarıyla.
Aiden:hatırladığın kadarıylamı?
Clara:evet. Geçmişte hafızamı kaybetme gibi bir olayım olmuştu.
Aiden:öylemi, anlatsana.
Clara:sınav sırasında sorular çok zor gelmişti çok stres yaptım ve bayılmışım. Düşerken kafamı yere çarptım. Doktor geçici bir hafıza kaybı olduğunu söylesede aradan neredeyse 2 ay geçti ama hala çoğu şeyi güçlükle hatırlıyorum.
Aiden: anlıyorum. Geçmiş olsun ozaman
Clara: teşekkürler
Aiden:sınav sırasında bayıldığını söyledin. Okuyormusun?
Clara:evet. Ve burada amerikada çok istediğim bir üniversite vardı harword üniversitesi.
Aiden:evet biliyorum.
Clara:jane ile orayı kazandık ve şimdi buradayız. Üstelik Seattle'ı bukadar istememin sebebide çok sevdiğim birinin burada yaşamasıydı.
Aiden:öylemi. Kim peki?
Clara: maalesef özel.
Aiden:peki sen bilirsin.
Clara:sen?
Aiden: kariyerimden dolayı okumaya fırsatım olmamıştı. Fakat hep özenirdim.
Clara:peki bir seçeneğin olsaydı okumak yada kariyerinde devam etmek.
Aiden:aslında işimi seviyorum ama okumak benim haylimdi. Bu yüzden okumayı tercih ederdim. Ama maalesef pek mümkün görünmüyor.
Clara:yaa moralini bozma. Sen gitar getimiştin deilmi?
Aiden:a doğru getireyim.Aiden arabadan gitarını getirdi ve yanıma oturdu.
-eveet ne söyleyelim?
Clara:şu aralar hep aklımda olan bir şarkı var mind over matter.
Aiden:başlıyorum ozaman
(Sadece nakaratını yazıyorum)Aiden:' cause l'm a young man after all, oooh ooh ooh
Çünkü sonuçta ben genç bir adamımClara: and when the seasons change
Will you stand by me?
Mevsimler değişince, yanımda
olacakmısın?Aiden:Cause l'm a young man built to fall oooh ooh oh...
Çünkü ben yıkılması için inşa edilen genç bir adamım...Şarkı bitti ve ikimizde birbirimizi alkışladık
Clara:ama sen fazla iyi söylüyorsun
Aiden:sende öyle. Gerçekten. Hannahta güzel söylerdi senin kadar olmasada.
Clara:eminim öyledir. Bir şey sorsam.
Aiden:tabiki.
Clara:neden benim katil olduğumu düşündün.
Aiden: çünkü hannahta öyleydi.
Clara:ne?
Aiden:benden ayrıldıktan sonra öğrendim. Asıl amacı beni öldürmekmiş. düşündüğüm gibiymiş benimle sadece param için birlikteymiş.
Clara:anlıyorum.
Aiden:sen onun durumunu daha iyi anlarsın tabii.
Clara:ne-Ben daha sözümü bitirmeden kafama dayanan bir silah ile irkildim.
Aiden:amacını anlamadığı mı düşündün?
Clara:nne bak hata yapıyorsun.
Aiden:katilimi öldürmenin neyi hata anlayamadım?
Clara:ne katili?! benim tek amacım Seattle da yeşilin içinde köpeğim ve en iyi arkadaşım ile istediğim okula gidip mutlu bir yaşam sürmekti. Ama şuan sen bunu mahfetmek üzeresin. Bir genç kızın hayallerini, umutlarını, hayatını elinden almak senin için iyi bir şey ise yapmaya devam et!
Aiden:konu benim hayatımsa evet!Dedi ve silahı anlıma bastırdı. Güçlerimi kullanabilirdim, ama yapmayacaktım çünkü ona zarar veremezdim. Onu öldürmek hayatımda aldığım en kötü karardı ve hala bu hatadan dönmek için zamanım vardı. onu öldüremem, yapamam ellerimi sevdiğim adamın kanı ile kaplayamam. Eğer biri tarafından öldürülmem gerekiyse bunu yapan kişi sevdiğim adam olsun. Onun gözlerinin içindeki ormanda hayat bulduğum gibi, onun taşlaşmış kalbinin içinde kül olmak istiyorum.
Ona katil olduğumu söyleyemem söylersem annem ve janein hayatı tehlikeye girer.Clara:peki. Yap ozaman. Rahatlıyacaksan yap. Ama bunu şunu bilerek yap, suçsuz bir kızın hayellerini elinden alacaksın. Cooffeyi benim için öp, jane'e sarıl ve ona benim hayatıma tutunma sebebim olduğunu ve onu ailemden biri gibi sevdiğimi söyle. Ve sen sana söylemek isteyipte söyleyemediğim okadar fazla şey varki... Senden ise sadece şunu istiyorum; Beni öldürdükten sonra bedenimi yak ve küllerimi denizin sonsuzluğuna gönder. son arzularım bunlar. lütfen.
Aiden: hoşçakal. Bana bunu yapmasaydın harika bir yaşantımız olabilirdi bir kızımız olurdu. Köpeğimiz ve kedimiz ile göl kenarında sıcak ve mutlu bir evde ölümü beraber bekleyebilirdik
Seni seviyorum.Silahı kafamdan indirip kalbime doğrulttu ve duyduğum ses vücudumun titremesine sebep oldu.
Göğsümde bir sıcaklık hissettim. Kandı. İlk önce nefesim daraldı. Daha sora gözlerim karardı o an son gördüğüm şey onun ıslak gözleriydi. Kendimi hemen arkamda sanki herşeyin farkındaymış gibi süzülen göle bıraktım. Çocukluğumdan beri hep bir ilgim olmuştu okyanuslara, denizlere, göllere şimdi ise sevdiğim adamın yanındaydım. ölümün sıcak ve nazik kollarıyla birleşmiş olan suda bedenimin süzülmesine izin veriyordum. Hoşçakal dünya. Son günlerimde bana aşkı, anne sevgisini ve maddiyatı en güzel şekilde yaşattın. ölmeden önce onun dudaklarından süzülen iki kelime "seni seviyorum" bu bile yaşamam için bir sebepti ama o ölmemi istiyordu ona istediğini vereceğim hoşçakal...
'Yaşayanlar için herşey yolundadır sen cehennemin dibine dahada batarken'
Mevsimler değişirken yanında olamayacağım için üzgünüm...
Ve ölüm kaçınılmaz çaresizliği getirdiğinde kendine sor," kimsenin umrunda olacakmı"
Bu mükemmel bir bölümdü kimse inkar edemez merak etmeyin daha finale çok var diğer bölüm yaklaşık iki haftaya gelir okuduğunuz için teşekkürler 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpossible Love (The Killer)
Fanfictionimkansız bir aşka esir olmuş genç bir kızın hikayesi. •Bu aşk imkansız olmak için doğmuş olsa bile seçeneğim yok. çünkü kalbim çoktan aşık oldu. Aidan gallagher~ Kader dediğimiz şey bir saçmalıkmı? Yoksa kader her zaman kötü niyetli değilmi? Kaderi...