Ruya olamayacak kadar gerçek

162 10 0
                                    

(Hatalarım varsa kusura bakmayın)

Küçük bir bilgilendirme artık hikaye gözlemci bakış açısı olarak devam edecek.♡

Claranın bedeni yavaşça suyun altına dalarken aidan sadece izlemekle yetiniyordu. Gölün bir kısmı claranın kanı ile pembemsi bir renk almıştı. Islak gözlerle dizlerinin üzerine çökmüştü pişmanmıydı acaba? Olsada artık çok geçti. Claranın bedeni gözden kaybolduğunda ise aidan kafasını ellerinin arasına almış ne yapacağını bilmiyordu. Daha önce de insan öldürmüş olmasına rağmen ne yapacağını bilemiyordu. Çünkü bu kısa süre içerisinde clara'ya bağlanmıştı. Clara'yı öldürmeden önce söyledikleri beyninin içinde dönüyordu. Gerçekten aşık olmuştu clara'ya. Anlamıştı, aşık olduğu kadını öldürmüştü o. Arabasına bindi ve nereye gideceğini bilmeden sürmeye başladı. Clara ne yapıyordur şimdi?

Handler clara bayıldığı zaman onun boynuna bir çip yerleştirdi. Bu sayede claranın yerini rahatlıkla görebiliyordu.

Jane ise herşeyden habersiz bir biçimde joel ile sahilde dolaşıyordu.
-joel.
-Efendim?
-aidanlar gelmiştir artık değilmi
-gelmiştir geç oldu.
-içimde kötü bir his var. Artık gitsekmi?
-nasıl istersen sevgilim.

Handler ofisinde bilgisayarından gelen acil durum sesi ile bilgisayarına yöneldi.
Claranın konumu yok olmuştu oysa daha az önce göl kenarındaydı. Handler bir şeylerin ters gittiğini anladı ve jane'i aradı
-jane merhaba tatlım bir şey sorabilirmiyim.
-tabiki
-clara eve geldimi?
-bende eve yeni geldim fakat clara yok. Yaklaşık üç saat önce aidenla kahfaltı yapmak için çıktı.
-anlıyorum tatlım sonra görüşürüz.
-hey! Clara'ya bir şeymi oldu.
-bilmiyorum tatlım sonra konuşuruz.
-eğer bana gerçeği söylemezsen planını anlatırım.
-jane.. zaman yok lütfen
-anlat!
-clara yok oldu şimdi onu son gördüğüm konuma doğru ilerliyorum.
-ne konum mu? Herneyse bende geliyorum.
-tamam geliyorum seni almaya.

Kısa süre sonra handler jane'i aldı ve göle doğru yola çıktılar.
-handler ne oldu?
-tatlım bilmiyorum. Claraya bir çip takmıştım şimdi ise o yok.
-ne çipinden bahsediyorsun!
-jane şimdi sırası değil! Claranın hayatı tehlikede olabilir! Ve şuan benimle tartışman sadece zaman kaybı o yüzden sakin ol!

Jane çoktan ağlamaya başlamıştı. Handler bir eli direksiyon'da diğer eli ise Jane'in elini tuttu.
-sakin ol hayatım. Ona kimse zarar verebilecek güçte değildir.
-ona birşey olursa nasıl yaşarım... Birşey olmayacak değilmi handler?
-merak etme birşey olmayacak şimdi göz yaşlarını sil ve benim için aidanı ara.
-tamam...açmıyor.
-siktir
gaza dahada yüklendi
-yeniden dene jane!
-açmıyor! O claraya birşey yapabilirmi?

Handler'ın dikkati sadece arabadaki ekranda ve yoldaydı claradan gelebilecek bir sinyal bekliyordu ama olmuyordu. Bir yaşam belirtisi yoktu.
Jane saniyeler geçtikçe dahada çok ağlıyordu ve telefonunun duvar kağıdında bulunan fotoğraflarına bakıyordu.
Kısa süre sonra göl kenarına geldiler.
Göl kenarında bir örtünün üzerinde yemekler gördüler. evet Clara en son buradaydı. Peki neredeydi handler yerde bir kan lekesi gördü fakat jane e söyleyemezdi. daha sonra handler'ın adamları geldi. Jane bir köşede ağlıyor handler ise ne kadar soğuk kanlılığını korumaya çalışsada akmış rimelinden ağladığı belli oluyordu. Sürekli bilgisayarından bir sinyal bekliyordu. Etrafta kimse yoktu.
"2 saat sonra"
Handlerın adamlarından biri gölden kucağında Clara ile çıktı.
Jane: hayır hayır hayır. Olamaz, olamaz.

Handler jane'in yanına geldi ve ona sarıldı
-çok çok özür dilerim.
-bırakın beni! Lütfen. Clara'nın bana ihtiyacı var, lütfen!

 Clara'nın bana ihtiyacı var, lütfen!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İmpossible  Love (The Killer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin