5.0

5.1K 334 27
                                    

Bazı anlar gelirdi mutluluktan için içine sığmazken bir anda gelen kötü bir haber seni diplere çökertirdi.

Çağların evlenme teklifinden sonra eve gelmiştik hep beraber akşama olacak kız isteme ve nişanımıza hazırlanıyorduk.

O ara gelen telefonla ayakta duramayacak gibi hissettim.Çağları göreve çağırıyorlardı bu görevi kimsenin bilmemesi gerekiyordu ama kendi gelip bana her şeyden haberdar olmam için ağlayarak anlatmıştı.

Üç güne zaten raporu bitiyordu askeriyeye geri dönecekti ama bir hafta sonra göreve çıkacaktı ve sonu belli olan bir görevdi sanırım bu.

Ölüm timine seçilmişti,öyle deniyordu onlara.Ölüm timi...dönüşü neredeyse imkansız olan tim.Her biri bunu kabullenerek giderlerdi oraya.

Sınırlı mühimmat...sınırlı erzak her şey sınırlıydı.Biri yaralansa bile helikopter çağıramıyordunuz her yeri bitirmeden.Herkes gibi onlarda kabullenerek gidiyorlardı.Arkalarında gözü yaşlı insanlar bırakarak.

"Bunun dönüşü yok mu Çağlar?Senin yerine başka biri yok mu?"Bencil olmam kötü bir şey miydi? Bilmiyordum tek istediğim onu yanımdan bir saniye bile ayırmamaktı.

"Emin ol çok direttim durumu açıklamaya çalıştım ama albaydan gelmedi bu haber onun bile üstü seçmiş bizi.Kimsenin elinden gelen bir şey yok."Dedi sesi ağlamaktan kısılmıştı.

O da olacakları biliyordu,sonumuzu o da tahmin ediyordu.

"Bizim çocuklarımız doğacak,biz anne ve baba olacağız,biz çok güzel aile olacağız Çağlar.Bunu elimizden kimse alamayacak demi?"Sesim mırıltı şeklindeydi içime kaçmıştı sanki.

Gözlerime baktı yaşlı gözlerle.

Cevap vermedi.

Bekledim cevap vermesi için dakikalar boyu gözlerine baktım yine cevap vermedi.

Sinirle ellerim yumruk oldu."SÖYLESENE BE ADAM HİÇBİR ŞEY OLMAYACAK BİZE,BEN HER ZAMAN SİZİN YANINIZDA OLACAĞIM,BERABER YUVAMIZI KURACAĞIZ DESENE."Göğsüne yumruklarımı indirirken onun tek yaptığı kafasını eğip ağlamaktı.

"Ben tutmayacağım hiçbir sözü vermedim bu zamana kadar Ayçin.Şimdi sen benden bir söz istiyorsun ben bunun sonundan emin değilim.Oraya gidip geri dönen kaç kişi var?3-5 mi?İki elin parmağını geçmez belki de ama söz canımın içi.Ne pahasına olursa olsun geri senin yanına döneceğim."

Bu söz benim içimi rahatlaması gerekiyordu ama daha kötü olmuştum.Çağlar bile verdiği söze inanmıyordu çünkü.

"Bugün nişanımız olacak ama ben mutlu olamıyorum."

"Ayçin'im canımın içi bugün her şeyi unutsak anın tadını çıkarsak olmaz mı?Benim gitmem gerekiyor iki üç saat içinde geri geleceğim biliyorsun ama seni böyle bırakıp gidemiyorum."

Anın tadını çıkarmak.Başarabilir miyim emin bile değilim.

Gözyaşlarımı silip gülümsedim içim kan ağlarken."Git bakalım damat bey ben iyiyim hazırlanmam gerekiyor hem Sudeyi çağır bana."

Bir kaç saniye suratıma bakıp ayağa kalktı.Alnımdan öpüp odadan çıkarken gülümsemeye devam ediyordum.Zerre iyi hissetmiyordum.

Kapı açıldı ve Sude içeri girdi boş boş etrafı izliyordum.Üçümüze söylemişti sadece Çağlar bir de Mehmet albay biliyordu doğal olarak.

Sude de ağlamıştı gözleri yaşlıydı."Ne yapacağız biz Ayçin?"

Cevap vermedim,cevap veremedim.

AŞIĞIM DİYORUM+18|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin