-9-

34 16 5
                                    

Kaybedecek vaktim yoktu. Lexi yerde yatıyordu. Üstünü giyinirken bayılmış olmalıydı. Yanında bornozu ve çorapları vardı. Beni korkutan kandı. Kolundan kanlar akıyordu. Odasının camı da açıktı.

Merdivenlerden ikişer üçer indim.  Telefonumu bir türlü bulamıyordum. Evden hızlıca çıkıp koşmaya başladım. Teyzemin evine doğru koşuyordum. Aklımı kaybetmiş gibiydim.

Birine çarptım. Cedric'ti. Yanında Clara ve Andrew'de vardı. Ağlamaktan kendimi ifade edemiyordum.

" Noldu Vanessa? " dedi Cedric.

" Lexi! " diyebildim sadece.

" Ne oldu Lexi'ye? " diye sordular.

Hepsi meraklı gözlerle bana bakıyordu. Ağlamaktan doğru düzgün cümle kuramıyordum. Cedric kollarımdan tutup beni biraz da olsa sakinleştirmişti.

" Be-ben yukarı çıktığımda yerde baygın bir şekilde yatıyordu. Kan vardı Cedric! Her yerde kan vardı."

Clara ve Andrew bizim eve doğru koşmaya başladı. Cedric hâlâ yanımdaydı. Beni kaldırıma oturttu. Eve gitmek istiyordum ama izin vermiyordu. Daha fazla onu dinlemedim ve eve doğru koşmaya başladım. O da peşimden koşuyordu. Eve geldiğimizde Lexi salonda oturuyordu. Kanlar gitmişti. Bu nasıl olabilirdi?

Koşup Lexi'ye sarıldım. Koltukta oturuyordu. Ben ise yere oturup dizlerine başımı koydum. Hâlâ ağlıyordum. Kendimi durduramıyordum.

" Öldün sandım Lexi, öldün sandım."

Sesimdeki acı tarif edilemezdi. Korkudan ellerim titriyordu. Onu kaybetme düşüncesi beni deliye döndürmüştü.

Cedric mutfaktan bir bardak su getirdi.
" Al iç şunu sakinleşirsin." dedi.

Dediğini yaptım. Biraz daha iyiydim. Lexi de öyle gözüküyordu.

" B-bu nasıl oldu Lexi? " diye sordum.

" Bilmiyorum. Çoraplarımı giymek için eğilmiştim. Sonra kendimi baygın buldum."

" Nasıl olabilir? Bunu biri yapmış olmalı. Kolların neden kanıyordu o zaman? " diye sordum.

Hepsi şaşırmış gözlerle bana bakıyordu. Lexi dediklerime anlam veremiyordu. Bağırarak tekrar söyledim.

" Her yeri kan içindeydi!"

Bu kadar korkmamın sebebi de buydu. Sadece bayılmış olsaydı böyle korkmazdım.

" Ne odada ne de Lexi'nin kollarında kan yoktu Vanessa. Beynin sana oyun oynamış olmalı." dedi Andrew.

" Ama ben gözlerimle gördüm. Kolları kan içindeydi."

" Ani şokla yanlış görmen çok normal. O an doğru dürüst düşünememiş olabilirsin." dedi Clara.

Anlam veremiyordum. Ben mi yanlış görmüştüm yoksa bu kasabada farklı olaylar mı dönüyordu? Hepsinin gözünde ki korkuyu görebiliyordum. Lexi nasıl olurda bir şey hatırlamazdı? Böyle bir şey mümkün olabilir miydi?

Ağlamam durmuştu. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Hepsi salonda oturuyordu. Bende yanlarına gittim.

" Birini gördün mü Lexi? " diye sordu Andrew.

" Hayır. Dedim ya arkam cama dönüktü. Biri girdiyse bile görmedim. Belki çok sıcak duş aldığım için düşüp bayıldım."

Lexi elimi tuttu ve gözlerime baktı.
" Ben iyiyim, sakin ol Vanes. Biri girmiş olsaydı fark ederdik." dedi.

BAŞ AŞAĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin