" Kapı çalıyor Vanessa."
" Bakıyorum teyzee."
Şık bir masa hazırlamıştık. Teyzemin bu kadar güzel yemek yapabildiğini bilmiyordum. Annem de güzel yemek yapardı ama teyzem bu işte gerçekten iyiydi. Keşke bu marifetleri biraz bana da geçseydi.
Annemler gelmişti. Yanlarında eniştem de vardı. Büyük ihtimalle yolda karşılaşmıştılar.
" Nasılsın enişte? " diye sordum. Jack amca gibi o da hiç yaşlanmamıştı.
" İyiyim Vanessa. Sen nasılsın? "
" Bende iyiyim enişte."
Eniştem Lexi'ye bakıyordu ama hakkında soru sormamıştı. Teyzem anlatmış olmalıydı. Hep beraber sofraya geçtik. Güzel sohbetler eşliğinde yemekleri yemiştik.
" Eline sağlık Amanda. Senin yemeklerini özlemişim." dedi annem.
" Afiyet olsun abla." dedi teyzem, büyük bir gülümsemeyle.
Büyükler içeri geçmişti. Biz Lexi'yle hâlâ mutfaktaydık. Güya bugün teyzeme yardıma gelmiştik ama yine de her işi o yapmıştı. O yüzden masayı toplamaya karar verdik.
" Bırakın kızlar, ben sonra toplarım gelin oturalım." teyzem salondan bize sesleniyordu.
" Bitirdik teyze." dedim.
Elimizi yıkayıp bizde salona geçtik. Teyzemgilin geniş bir salonu vardı. Mavi ve beyaz ağırlıklıydı. Hem şık hem de sadeydi.
" Her şey için teşekkürler Amanda. Güzel bir akşamdı." dedi babam.
" Rica ederim ne demek. Bizim için de iyi oldu uzun zamandır birilerini misafir etmiyorduk." dedi ve gülümsedi.
Teyzem bunları enişteme bakarak söylemişti. Sanki onun da katılmasını ister gibi bakışları vardı. Her zaman olduğu gibi eniştem yine susmayı tercih etmişti. Huylu huyundan vazgeçmiyordu ama onu böyle de kabul etmiştik. Önemli olan teyzemi sevmesiydi. Ona cidden çok değer veriyordu.
" Satranç oynamak ister misin Alex?" diye sordu babam.
" Olur Richard. Şu arkada satranç takımı olacaktı. Alıp geleyim." dedi eniştem.
Onlar satranç oynarken bizde tatlıları yemiştik. Son olaylardan sonra ilk defa bu kadar mutlu bir akşam geçiriyorduk.
Kalabalık ailelere küçüklüğümden beri özenirdim. Tek çocuk olduğum için yalnızlığı daha çok hissediyordum. Çoğu zaman babam evde bile olmaz, uzun nöbetlere kalırdı. Genelde odamda tek başıma takılırdım ama artık öyle değildi. Lexi, teyzem yanıbaşımdaydı.
Son kahveleri de içtikten sonra artık kalkmaya karar verdik. Saat çok geç değildi ama üstümüzde hâlâ yol yorgunluğu vardı.
" Biz artık kalkalım. En kısa zamanda bize de beklerim." dedi annem.
Yine her zamanki gibi çok kibardı. Ona hayran kalmamak elde değildi. Hayatımda gördüğüm en zarif kadın annemdi. Hani derler ya herkesin annesi kendine özeldir diye gerçekten de öyleydi.
" Giderken dikkatli olun abla."
Teyzemin sesi biraz endişeli çıkmıştı. Hava karardığı için öyle söylemiş olmalıydı. Kapıya doğru ilerledik. Teyzeme sarılıp evden çıktım. Sokak çok sessizdi. Ilık bir rüzgar vardı. Üşütmüyordu ama yine de insan biraz ürperiyordu. Tam kapıya geldiğimizde telefonumu teyzemde unuttuğumu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ AŞAĞI
VampirHayatı hiç beklemediği bir anda gördüğü kabuslardan daha ızdırap verici hâle dönüşen Vanessa, bu durumu kabullenmek istememiştir; ancak benliğini ona geri kazandıracak sırlar vardır. Bu Baş Aşağı Dünya'da ona yüklenen gizemlerin beraberinde aşkını d...