Annem garip bir şekilde bana değil, Lexi'ye bakıyordu.
" A-adele teyze..." diyebildi sadece. Lexi'ye baktım, ağlıyordu. Donmuş gibiydi. Annem biraz da olsa kendini toparladı ve devam etti.
" Hastaneye kaldırılmış. Biz de hemen gidelim." dedi.
Hızlıca telefonlarımızı alıp evden çıktık. Hastaneye vardığımızda yanımıza birkaç kişi geldi. Adele teyzenin durumu hakkında bilgi veriyorlardı.
" Tamam, burası bende. Siz işinize dönün." babam da yanımıza gelmişti.
Lexi hıçkırıklar içinde ağlıyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Onun yanında olmalıydım ama nasıl? Böyle bir durumda birine nasıl teselli verilirdi?
" İyileşecek dimi Richard amca. Lütfen iyileşecek de ailemden kalan tek kişi o."
" İyileşecek tâbi ki. Adele teyze bizi bırakıp gitmez, gidemez." dedi babam.
Diyecek bir şey bulamıyordum. Kelimeler boğazımda düğümleniyordu. Bu cümlenin ağırlığını hepimiz hissetmiştik.
- Ailemden kalan tek kişi o -
Daha önce sevdiğim birini kaybetmemiştim. Lexi'nin acısını tahmin bile edemiyordum. Önce anne ve babasını kaybetmişti, şimdi ise anneannesi ölüm döşeğindeydi. Bunları yaşamak için çok küçüktü.
__
Aradan biraz süre geçti. Hepimiz Adele teyzenin yanındaydık. Yüzü aşırı soluktu. Elleri buz gibiydi. Bizi duyabiliyor muydu bilmiyorduk ama hepimiz ona, onu ne kadar çok sevdiğimizi söylüyorduk.
" Hadi dışarı çıkalım. Adele teyzenin dinlenmesi lazım." dedi babam.
Lexi sıkı bir şekilde sarıldı. Belki de bu ona son sarılışıydı. Odadan çıktık ve koridordaki koltuklara oturduk.
Babam ve annem kantine su almaya gittiler. Lexi'nin başı omzumdaydı. Saçlarını okşuyordum. Göz yaşları bluzumu ıslatıyordu.
" Ölüm sessizliği nedir bilir misin Vanessa? Tam olarak içerideki gibi soğuk bir ten, beyaz bir surattır. Annem ve babam kazadan sonra hastaneye kaldırıldıklarında böyleydiler. Doktorlar yine aynı şeyleri söylüyorlardı. Durumu ağır ama iyileşecek. Sonra bir çığlık koptu. Anneannemin çığlığıydı. Kızım diye bağırıyordu. Sanırım şimdi bağırma sırası bana geliyor."
İçimdeki acı tarif edilemezdi. Söylediği her kelime ağır ağır kalbime işliyordu. Ardından konuşmaya devam etti.
" Keşke ölümsüz olsak Vanessa, vampirler gibi. Onların gerçek olmadığını biliyorum ama işte keşke onlar gibi olsak da sevdiklerimizi hiç kaybetmesek."
" İyileşecek Lexi. O çok güçlü bir kadın. Bunları da atlatacak." dedim ve sıkıca ona sarıldım.
Yarım saat olmuştu. Hâlâ iyi bir haber bekliyorduk, ta ki Adele teyzenin odasına bir sürü doktor gelinceye kadar. Babam da koşmuştu. Kalp krizi geçiriyordu.
O sırada aklımda Lexi'nin sözleri dolanıyordu. Vampirler gibi ölümsüz olmak, bu gerçek olabilir miydi? Gerçek olamayacak kadar uzaktı.
Düşüncelerimden Lexi'nin çığlığıyla uzaklaşmıştım. Ölüm çığlığıydı. Bu ses tüm koridoru doldurmuştu. Annem Lexi'nin yanında yerdeydi. İkisi de acının kollarında kıvranıyordu. Adımlarımı hızla odaya doğru attım. Adele teyzenin öldüğüne inanmak istemiyordum. Dudaklarındaki o son tebessüm de gitmişti. Bu anı ömrümün sonuna kadar unutamayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ AŞAĞI
VampireHayatı hiç beklemediği bir anda gördüğü kabuslardan daha ızdırap verici hâle dönüşen Vanessa, bu durumu kabullenmek istememiştir; ancak benliğini ona geri kazandıracak sırlar vardır. Bu Baş Aşağı Dünya'da ona yüklenen gizemlerin beraberinde aşkını d...