" Sakin ol Vanessa." dedi Cedric.
Ön kapı açıldı. Clara koltuğa oturmuştu. Araba bu kadar hızlıyken bunu nasıl yapmıştı? Şuan tek ihtiyacım olan Lexi'ydi. Olanları ona anlatıp beni bu karmaşadan kurtarmasını istiyordum.
" İyi misin Vanessa?" dedi Clara.
" Şuan daha iyiyim. Yardımların için teşekkür ederim." dedim ve gülümsedim.
Beni ölümden kurtarmışlardı ama bu onlara güvenebileceğim anlamına gelmiyordu. Başıma tüm gelenler onların gizemiyle ilgiliydi. Bugüne kadar doğaüstü güçlere pek inanmazdım. Filmlerde olan şeylerdi bunlar. Gerçek hayatta da olacağını hiç düşünmemiştim. Bu gizem her neyse benim aydınlatamayacağım kadar karanlıktı.
Sanki gittikçe daha da kötüleşiyordum. Titremem bir türlü durmuyordu. Ateşim vardı, hissedebiliyordum. Kasabaya ne kadar kalmıştı bilmiyordum. Bir an önce evime gitmek istiyordum.
" Cedric, ne kadar yolumuz kaldı? " diye sordum. Sesim fısıldar gibi çıkmıştı.
" Yarım saatten az kaldı. Biraz daha dayan." dedi.
Cedric'in gözlerinde acı vardı. Bana acıyordu. Orman gibiydi gözleri. Koyu yeşil. Her baktığımda yeni bir anlam yüklememi sağlıyordu.
Bir yanım ona güvenebileceğimi diğer yanım ise güvenmemem gerektiğini söylüyordu. Kendimle çatışmaktan yorulmuştum. O insan değildi. Bundan emindim ama ondan hoşlanıyordum. Kalbim ve aklım arasında kalmıştım. Hangisine inanmalıydım?
__
" Vanessa geldik." dedi Cedric.
Sonunda evime gelmiştim. Şuan tek istediğim sıkıca anneme sarılmktı. Tam arabadan inecekken Cedric kolumdan tuttu.
" Gördüklerinden kimseye bahsetmemelisin." dedi.
" Bahsedersen daha kötü şeyler olur. Annenlere baygın olduğunu ve hiç bir şey hatırlamadığını söyle." dedi Alex.
" İnanmazlar ki." dedim.
" İnandırmak zorundasın. Söz sana gerçekleri anlatacağım. Şimdilik dediklerimizi yap." dedi Cedric.
Clara sessizdi. Tek kelime etmemişti. Annemlerden bir şey saklamak veya yalan söylemek istemiyordum ama beni buna mecbur bırakıyorlardı. Çok kararsızdım.
" Biliyorum senin için çok zor ama inan bizim içinde öyle. Ne zorluklar çektiğimizi akıl bile edemezsin. Bize güvenmek zorundasın." dedi Clara.
" Peki." diyebildim sadece.
Hepimizde bir burukluk vardı. Olanlar her ne kadar yanlış da olsa onlara güvenmekten başka çarem yoktu. Cedric'in eli hâlâ kolumdaydı. Çekmesi için ona baktım. Hep beraber arabadan indik. Alex ve Clara eve girmeyeceklerini söylediler ve yanımızdan ayrıldılar. Başta yanlarında bir çocuk daha vardı ama şu an neredeydi bilmiyordum.
" Benim konuşmama izin ver. Dediklerimi onaylarsan onları inandırabiliriz." dedi Cedric.
" Tamam." dedim ve kafamı salladım.
Kapıyı çaldım. Lexi kapıyı açtı. Ağlıyordu. Onu o hâlde görünce bende ağlamaya başlamıştım. Annem ve babam da geldi. Hepsi ağlıyordu. Onların kıymetini bir kez daha anlamıştım. İçimi en çok acıtan teyzem olmuştu. Sarılırken kulağıma defalarca kez özür dilerim demişti ama adamın söylediklerini bir türlü aklımdan çıkaramıyodum. Teyzem ve eniştem birini öldürmüş olabilir miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ AŞAĞI
VampirHayatı hiç beklemediği bir anda gördüğü kabuslardan daha ızdırap verici hâle dönüşen Vanessa, bu durumu kabullenmek istememiştir; ancak benliğini ona geri kazandıracak sırlar vardır. Bu Baş Aşağı Dünya'da ona yüklenen gizemlerin beraberinde aşkını d...