10 ୭

1.7K 225 152
                                    


Erwin, bir eliyle çenesini tutarak odasında volta atıyordu. Sinirleri o kadar gerilmişti ki her şeye vurup kırmak istiyordu. Arkadaşını izlerken gözleri yorulmaya başlayan binbaşı konuştu: "Başımı döndürdün Erwin. Birazcık sakinleşmeyi denesene!"

"Siktir!" Sarışın adam bir ayağıyla karşısındaki sandalyeye tekme attı ve sandalyenin düşmesine neden oldu. "Levi'a söyleyeceği
aklımın ucundan geçmezdi! Aptal kız... Aptal kız!"

Hange iç çekerek yerinden kalktı ve Erwin'in omuzlarına elini koydu. "Sinirlenerek hir sonuca ulaşamayız Erwin! Üstüne fazla düşünmeye gerek yok; Levi'ın şartı belli."

"Sırf o dedi diye, Y/N'ye bir şey yapmayacak mıyım yani?" diyerek gürledi Erwin. Sinirle bir kahkaha patlattı. "Sırf onun için kendi rütbesinden, kendi gücünden vazgeçecek!"

Gözlüklü kadın ellerini kendi saçları arasına daldırıp geri çekildi ve arkasını döndü. "Yapacak bir şey yok Erwin. Y/N, onbaşı olmaya devam edecek."

"Sanki buna sen karar veriyorsun da..." Odasındaki tekli deri koltuğa kendini bıraktı Erwin. Dizlerinin üstüne dirseklerini koydu ve ellerini kenetledi. "Bana yaptığı saygısızlığın altında kalamam Hange! Üstelik Levi'a yaptıklarından sonra!"

"Ne yapmış Levi'a?" Hange aniden arkasını dönüp bağırdığında Erwin'in mavi gözleri arkadaşına döndü.

"Levi'dan ayrılmak kendi kararıydı, buna hakkı vardı! Neden bunun için onu kendimizle cezalandırdık? Çok saçma!"

"Levi bizim arkadaşımız. Biz sadece ona haksız olduğunu söyledik."

Bu sefer sinirle gülen kişi Hange idi. "Neden haksız? Levi'dan ayrılmakta mı? Onu aldatmadı, ona zarar vermedi; sadece ayrılmak istediğini söyledi Erwin! Bencil davrandık!"

Erwin hızla ayağa kalktı, arkadaşının karşısında dikildi. "Seni bilmiyorum ama ben arkadaşımı üzen kişinin yüzüne gülemezdim Hange! Bu olay için ona hâlâ kinliyim..."

Hange kıkırdadı. "Levi öyle görünmüyor ama," dedi ellerini beline koyarak. Erwin'in tek kaşı havaya kalktı. "Bu da ne demek Hange?"

"Onları geçen gün arka bahçede gördüm, baş başa. Levi, Y/N'nin çenesini tutuyordu. Az kalsın öpüşeceklerdi Erwin, inanabiliyor musun?"

Komutanın sarı kaşları yavaş yavaş gittikçe çatıldı. "Dur... Onların tekrar beraber olduklarını mı söylüyorsun?"

Hange, iki elini havaya kaldırdı. "Bilmiyorum, haberim yok. Yalnızca gördüğümü söyledim."

İri cüsseli adamın mavi irisleri odada dolaştı. Alt dudağını ısırdı. "Yine de, bence Y/N'ye böylesine bir ceza vermeden önce iki kez düşün." diyerek odadan çıktı Hange.

Erwin ise dudaklarını ısırıyordu gerginlikten. Y/N'nin kalbini çok kırmıştı ve ona haksızlık etmişti, Levi ile tartışmıştı ve  Y/N ile ikisi tekrar bir aradaydı. Erwin böyle olmasını istememişti; iki arkadaşını da seviyordu o. Y/N'nin yaptığı şey için bu kadar büyük bir cezaya gerek olmadığını da kendisi de biliyordu; yalnızca Levi'ın iyiliği in yapmıştı bunu. Çünkü Levi, kadını gördüğü an aklı dağılıyordu, dikkati bozuluyordu ve bu onun performansını bir yüzbaşı olarak kötü etkiliyordu.

Eğer ikisi tekrar iyi anlaşırlarsa, arkadaş olsalar bile bu Erwin ve herkes için iyiydi.
Y/N ve Levi'ın kalbini alacak ve onlar için en iyisini dileyecekti. Kendisini, iki arkadaşına da iyice ifade etmeye çalışacak ve aralarını düzeltecekti. Eski günleri herkes gibi o da özlüyordu.

❚❘❙─── ⚬◝∘◦✩◦∘◜⚬ ───❙❘❚

oy sınırı 60

bölümü sırf yazmak olsun diye yazdım; oy sınırı dolmuştu. kötü olduysa kusura bakmayın

ayrıca okullar da açıldığı için oy sınırı dolsa bile bölümler biraz geç gelebilir çünkü bu yıl adamakıllı ders çalışmak istiyorum

៚ fuck it I love you | levi ackerman [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin