2 ୭

2.3K 275 142
                                    

Hava hâlâ aydınlanmamışken gözlerin aralandı. Hissettiğin şiddetli baş ağrısı ve gözlerindeki ağrı ile yanma hissi yüzünden yüzünü buruşturdun. Kafanı tutarak  yatakta doğruldun ve ayaklarını yataktan aşağı sarkıttın.

Yanındaki komodinin üstünde duran minik cep saatini kontrol ettin. Mumun yaydığı loş ışıktan, zor da olsa saatin gece 4 olduğunu görebilmiştin.

"Öf ya," diye mırıldandın bıkkınlıkla. Su içmek için başucundaki sürahiden bir bardak su doldurmak istemiştin kendine, ama şansına sürahide bir damla su yoktu.
Derin bir iç çektikten sonra sürahinin yanında duran gaz lamabasını aldın va yaktın. Diğer eline sürahiyi alıp merdivenlere adımlamaya başladın.

Merdivenler koridorun sonundaydı, senin odan ise koridorun diğer ucunda. Diğer tüm kıdemlilerin odaları da bu kattaydı, komutan da dahil.

Koridorda yürürken adımların istemsizce yavaşladı. Kafanı sola doğru çevirdin yavaşça. Eskiden istediğin gibi girip çıktığın, boş saatlerin neredeyse hepsini burada geçirdiğin odaya artık giremediğin gerçeği yüzüne gün gibi çarptı.

Birkaç kere gözlerini kırpıştırdın. Levi'ın odasının kapısına doğru ilerledin. "Yüzbaşı Levi Ackerman." yazıyordu kapının üstünde. Kapı kolunu dikkatlice tuttun. İçeri girip girmemek arasında kararsızdın.

Levi ile birlikteyken birçok şey öğrenmiştin onun hakkında. Bunlardan biri de insomnia hastası olduğuydu. Bu nedenle geceleri yalnızca 3 veya 4 saat uyuyabiliyordu. Fakat ilişkiniz ilerlediğinde ve onunla uyumaya başladığında bu uyku süresi 7 saate kadar çıkmıştı. Şu an hastalığının devam ettiğini veya uyuyabildiğini bilmiyordun.

İşini şans ve kadere bırakmaya karar verdin. Kolu yavaşça aşağı çektin ve kapıyı yavaşça araladın.

Karşında onun çalışma masasını gördün. Tabii ki, Yüzbaşı'nın odasına girdiğinizde göreceğiniz ilk yer yatağı değildi.

Elindeki sürahiyi kapının hemen yanındaki büyük şifonyere bıraktın. Ahşap mobilyanın üzerini kontrol ettin. Artık orada birbirinize yazdığınız mektuplar veya çizimleriniz durmuyordu, bomboştu.

Parmak uçlarında yürüryerek onun yatak odasına açılan kapıya gittin. İçeri girdiğinde seni ne karşılayacak, uyanık bir Levi gördüğünde bundan sonra nasıl yaşayabilirsin diye düşünmek istemeden kapıyı ittirdin.

Komodini üstündeki mumun ışığı, sıcak bir görüntüyle Levi'ın yüzüne vuruyordu. İstemsizce gülümsedin. Şu an o kadar masum duruyordu ki, sabah sana bağıran Levi tamamen başka biri gibiydi, veya antrenmanlarda hep suratı asık gezen Yüzbaşı bu değildi.

Kapıyı kapatmadan yatağa adımladın. Onun yanına yaklaştıkça kalbin ısınıyordu sanki. Ona doğru eğildin. Yüzünü daha dikkatli inceledin sanki bilmiyormuşsun gibi.

Saçları her zamanki gibi ortadan ayrıktı ve birkaç tutam gözünün üstüne düşmüştü. Elini uzattın, serçe parmağınla tutamları geriye attın.

Levi'da bir hareketlenme olmayınca gelen cesaretle ellerini nazikçe onun simsiyah saçlarına daldırdın. Yumuşacık saçları okşadın, yüzünü biraz eğdin ve siyah tutamları kokladın.

Başka kimseyi onun kadar sevemezdin, kendini bile.

Uğruna yüzlerce şiir yazabilecek kadar çok aşıktın ona. Onun için ölür ve öldürürdün, onun da sana aynılarını yapacağından şüphen yoktu, tabii bu eski Levi olsaydı.

Yüzbaşı'nın aniden aralanan gözleriyle donakaldın. Birkaç kez gözlerini kırpıştırdı. İki elini gözüne götürdü ve  yumruk yaparak ovuşturdu.

Ellerini çekip etrafına baktığında oda boştu. Kafasını iki yana salladı. "Şimdi de hayal görmeye mi başladım?" dedi kendi kendine. "Erwin bana aşktan uzak dur dediğinde onu dinlemeliydim."

Her ne kadar uyuyamayacağını bilse de tekrar gözlerini kapattı Levi. Uyuyamıyor olabilirdi, ama hayal kurmak için şu an çok vakti vardı. Yatağına biraz daha sindi, gülümseyen yüzünü hayal etmeye başladı.

Öte yandan sen, kendi odanın kapısına sırtını yaslamış nefes nefese dikiliyordun. Levi gözlerini ovuştururken adeta fırlamıştın odadan. Seni görmemiş olmasını, görse bile uyku mahmurluğuyla gördüğü bir şey olduğuna inanmasını umuyordun.

"Ucuz yırttım." dedin yatağına ilerlerken. En azından istediğin şeyi yapmıştın ve şimdi huzurla uykuna geri dönebilirdin. Yatağa kendini attın, lambayı söndürdün ve uyuma pozisyonunu aldın. Gözlerini kapattın ve onu hayal ettin, eğer uyanmasa veya hâlâ birlikte olsanız ona neler yapabileceğini düşündün.

❚❘❙─── ⚬◝∘◦✩◦∘◜⚬ ───❙❘❚

y/n kardesim o kacıs oyle yapılmıyor yalniz.

oy sınırı: 50

cunku okuyorsaniz oylayin aq?!?&)7

៚ fuck it I love you | levi ackerman [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin