11 ୭

1.6K 212 67
                                    


Odasının kapısnın çalınmasıyla, saçlarını kuruttuğun havluyu sandalyenin üstüne fırlatıp kapıya yöneldin çatık kaşlarla. Bu saatte, sabahın köründe kimin gelebileceğini tahmin etmeye çalıştın.

Kapıyı açtığındaysa karşılaşmayı beklemediğin sarışın, iri cüsseli adamı gördün kapında. Gözlerini kırpıştırdın. Erwin konuştu, "İçeri geçebilir miyim, mahsuru yoksa?"

Kenara çekilip kolunla içeriyi işaret ettin. "Tabii ki yok, geçebilirsiniz." dedin şaşkınlığını üstünden atmaya çalışırken. Erwin, senin masanın önündeki sandalyelerden birine oturdu. Sen de karşısındaki sandalyeye bıraktın kendini. Ellerini birleştirdin. "Ne için gelmiştiniz?"

Sarışın adam çenesini kaşıdı. "Seni odama çağırdığımda, verdiğim cezayı hatırlıyorsun değil mi?"

Kaşlarını çattın ve karşındaki adama baktın. Buraya bunu demek için mi gelmişti gerçekten?

"Evet? Böyle bir şeyi unutma şansım yok maalesef ki." diyerek yanıtladın. Erwin kafasını yukarı aşağı salladı ve odanda göz gezdirdi.

"Aslında bunun yanlış bir karar olduğunu düşündüm." dedi aniden. Gözlerin genişleyerek ona baktın. Komutan devam etti. "Rütbeni elinden almayacağım, ancak cezasız da kalmayacaksın tabii ki."

"Erwin..." diye mırıldandın. "Bu kararını değiştirmene sebep olan nedir?" Bir elinle diğer dirseğini tutarak sordun. Sarışın adam gözlerini yumdu ve kıkırdadı. "Bunu bilmesen de olur bence."

Gözlerini yere indirdin. "O mu?" Kısık çıkan sesinle sorduğunda Erwin gülümsüyordu. "O olmasını ister miydin?"

Birden ne olduğunu bilmiyordun ama irislerin onun okyanus mavileriyle buluştuğunda birkaç aydır hissettiğin donukluk ve nefret yerine şimdi o irislerdeki sıcaklığı hissetmiştin. Bu bakışları değiştiren şeyi merak etmiştin.

"Bilmiyorum," diyerek yanıtladın onun sorusunu. "Sanrım... İsterdim yani, evet."

Daha geniş bir gülümseme belirdi adamın dudaklarında. "Sana güzel bir haber vereyim öyleyse; kararımı değiştirme nedenim o'ydu. Bana senin rütbeni elinden alırsam Keşif Birliğinden ayrılacağını söyledi."

Dudakların aralandı ve yüzünde hayret dolu hir ifadeyle eski arkadaşına baktın. Kalbin hızla çarpmaya başlarken elini istemsizce sol göğüsünün üstüne koydun. Erwin bunu fark ederek kıkırdadı. Sandalyesini geriye ittirerek ayağa kalktı.

"Umarım eskisi gibi olursunuz Y/N. İkiniz de hâlâ birbirinize âşıksınız; geç olmadan bir şeyler yapmalısınız." dedi, hâlâ aynı pozisyonda ve aynı şaşkınlıkla duran sana son kez bakarak odadan çıktı.

"Tanrım!" Bir elini ağzına kapattın. Gözünden akan yaşlar elini ıslatmaya başladı. Kafanı geriye atıp sandalyeye yasladın ve gülümsedin.
"Ona haksızlık ettim," diye konuştun kendi kendine. "Bize yazık ettim."

Sandalyenden kalktın ve odandaki lavaboya doğru adımladın ve aynaya baktın. Gözlerin hemen kızarmıştı. Musluğu açtın ve yüzünü yıkayıp kuruladın havlunla. Son kez kendine baktın ve gülümsedin.

"Bu sefer aynı şeyleri yaşamayacağız Levi. Bu kez seni üzecek hiçbir şey yapmayacağım."

❚❘❙─── ⚬◝∘◦✩◦∘◜⚬ ───❙❘❚

oy sınırı: 50

៚ fuck it I love you | levi ackerman [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin