13 ୭

1.5K 220 37
                                    


Yüzbaşı, sen gelmeden önce yaptığı işlerini tamamen unutarak şimdi zihnindeki düşüncelerle uğraşıyordu koltuğunda. Ona teşekkür edeceğin aklına gelmişti tabii, ama odasına gelmen ve son söylediğin şeyler... Bunları düşünmemişti bile.

Seni reddetmek istemiyordu; her şeye yeniden başlamayı en az senin kadar istiyordu o da. Fakat önceden senden yara alan kalbi aynı şekilde tekrar darbe alırsa bunu kaldırabilir miydi bilmiyordu.

Her şeyin iyi olacağı garantisini ikiniz de veremezdiniz. Sonuçta hayat herkesi hiç beklemediği yerlere sürükleyebilirdi.

Karar vermek için kendine birkaç gün zaman tanıyacaktı Levi. Böyle durumlarda acele karar vermenin kötü sonuçlara neden olabileceğini biliyordu. Düşünecekti, belki geceleri uyumak yerine düşünürdü; arkadaşlarına -tabii hâlâ etraftalarsa- danışıp onların fikrini alabilirdi.

Oturduğu koltuktan kalktı ve odasının kapısının yanındaki şifonyere ilerledi genç adam. Büyük çekmecelerden en alttakini açtı; mektuplarınız ve anılarınız; size dair her şey gözlerinin önündeydi şimdi.

Senin ona yazdığın ilk mektup en üstteydi. İnce kağıdı alırken genç adam gülümsedi istemsizce. Katlanmış ve sararmış kağıdı açıp zarif yazının üstünde parmaklarını gezdirdi. Neydi sizi böylesine bir aşktan ayıran? Neden onu bırakmıştın ortada bir sebep olmadan?

Kızgın olduğu nokta buydu. Arkadaşlarınızın kızgın olduğu nokta da buydu zaten. Levi'ı hiçbir gerekçe vermeden bırakıp ondan ayrılmıştın; sevgilini sonsuz bir boşluğa ittirmiştin.

Herkes bencil davrandığını düşünüyordu, Levi da öyle. Bu yüzden sana karşı hep bir kızgınlığı vardı zaten; içinde buruk bir kızgınlık.

Ama her şeyi senin ona zarar vermemek için yaptığını bilseydi aynı kızgınlığı duyar mıydı?

❚❘❙─── ⚬◝∘◦✩◦∘◜⚬ ───❙❘❚

cerez bolum oy sınırı 40 o yuzden

៚ fuck it I love you | levi ackerman [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin