Yüzbaşı, acemi askerlerin eğitiminin molasındayken karargâhın mutfağına gidip kendine bir fincan çay doldurdu. Bahçede oturarak içmek istemişti. Arkasını döndü, çarptığı bedenle elindeki fincandan bir miktar çay yere döküldü. Levi kısık sesle bir küfür savurdu.Kafasını kaldırıp önünü kesen arkadaşına baktı Levi sinirle. "Adam gibi seslensene dört göz! Neden arkamda dikiliyorsun?" dedi kaşlarını çatarak.
Hange kollarını önünde bağlamış, çenesini hafifçe yukarı kaldırmıştı ve öfkeyle Levi'a bakıyordu. Tek ayağını sallamaya başladı.
"Tch." sesi Levi'ın dudaklarından çıktı. "Bir şey demeyeceksen çekil." Siyah saçlı adam yan taraftan geçmeye çalıştığında Hange hızla hamle yaparak tekrar karşısına geçti ve gitmesini engelledi. Levi gözlerini devirdi.
"Onunla ne işin vardı Levi?" diye sordu Hange çatık kaşlarıyla. Şimdiye kadar Levi için senden uzak kalmak mecburiyetindeydi ve onun için çok zor olmuştu bu. Sen onun en yakın arkadaşıydın; saçmaladığında bile onu dinleyen, onunla beraber saçmalayan tek kişiydin sen.
Levi mavi gözlerini elindeki fincana indirdi. "Seni ilgilendirmez Hange. Kendi işine bak." Geçip gitneye çalıştığı sırada gözlüklü kadın onu kolundan yakaladı ve duvara ittirdi.
Levi'ın sırtı duvara çarptığında elindeki fincan da yere düşmüştü. Hange bunu umursamadan, öfkeyke Levi'ın üstüne yürüdü.
"Onunla konuşmayı senin için kestim." dedi, işaret parmağını salladı ve kelimeleri tek tek bastırarak söyledi. "Ve az önce, eski sevgilinin yanında ne yapıyordun? Yoksa sevgilin mi demeliydim?"
Mavi gözlü adamın çenesi kasıldı. "Saçmalama Hange. Kötü bir durumdaydı, ona yardım ettim sadece." diyerek açıkladı. Genç adam doğruyu söylese bile kadın buna inanmadı. Sinirle kıkırdadı.
Levi'ı hızlı bir hareketle omuzlarından yakaladı ve sarstı. "Çenesini tutuyordun Levi! Ben gelmeseydim onu öpecektin!" diye bağırdı.
"Saçmalamayı kes aptal!" diyerek onun elini ittirdi Levi. "Kötü bir durumdaydı ve onu kendine getirecek şeyi yaptım, işe de yaradı. Onunla aramızda olanlar seni ilgilendirmez!"
Hızlı adımlarla mutfaktan çıkacakken Hange'nin sözleri durdurdu onu.
"Ama ben onunla senin yüzünden küstüm." dedi gözleri dolarak. "Siz ayrıldınız diye, o senden ayrıldı diye ben ona küsmek zorunda kaldım Levi!"
Levi kendini daha fazla geri tutmadı ve bağırdı. "O zaman küsmeseydin Hange! Çocuk musun sen? Biz onunla her şeyi bitirdik diye sen de öyle yapmak zorunda değildin!"
"Haklı taraf sendin Levi! Eğer ikinizle de arkadaşlığa devam etseydim ikiniz de benden uzaklaşacaktınız!"
Levi kafasını iki yana salladı. "Saçmalıktan ibaret bu söylediklerin." Mutfağın kapısına doğru yürüdü. "Kiminle istersen onunla konuş, kimse senden uzaklaşmayacak."
Levi, çayını içemeden mutfaktan çıktı. Hange de gözlüğünü çıkarıp koluyla gözlerini sildi ve burnunu çekti. Levi ile doğru düzgün konuşamıyor olmanın verdiği sinirle o da eğitin alanına doğru arkadaşının arkasından ilerledi.
❚❘❙─── ⚬◝∘◦✩◦∘◜⚬ ───❙❘❚
oy sınırı: 50
özür dilerim kötü gidiyor galiba ama biraz tıkandım bu kurguda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
៚ fuck it I love you | levi ackerman [✓]
Fanficlana del rey - fuck it i love you mitski - francis forever