15 ୭

1.5K 207 97
                                    


Atını diğer rütbelilerin atının da bulunduğu ahırdan çıkarırken sımsıkı tutuyordun elindeki
ipi. Gergindin, heyecanlıydın, korkuyordun az sonra çıkacağınız sefer yüzünden. Karargâhın geniş bahçesinde tek bir kişiyi arıyordu gözlerin.

"Y/N." Tanıdık sesi duymanla bir gülümseme belirdi yüzünde. Arkanı döndün ve düz bir ifadeyle sana bakan adamı gördün. Biliyordun, gergin olduğu için ve etrafta başkaları olduğu için rahat davranamıyordu. Yutkundu ve donuk bakışları üstünde gezindi. "Tamam mısın?" diye sordu.

Kafanı sallayarak onu yanıtladın. "Umarım gittiğimiz gibi döneriz, çünkü bunu her şeyden çok istiyorum." Dudaklarını birbirine bastırdın. Levi'ın "Ben de," diye mırıldandığını işittin.

"Herkes yerlerini alsın, karargâhtan ayrılıyoruz!"

Komutanın kalın sesiyle yaptığı duyuruyu duyduğunuzda Levi ile gözleriniz kesişti. Bir adım öne attın ve kollarını genç adamın boynuna doladın. Yüzbaşı kafasını senin boynuna gömüp gözlerini kapattı ve derin bir nefesi içine çekti. Sanki senin kokunu son kez alabilecekmiş gibi...

❚❘❙─── ⚬◝∘◦✩◦∘◜⚬ ───❙❘❚

Ölen arkadaşlarının cesetlerinin ve kanla kaplı yerlerin arasında yürüyordu adam. Temizlik hastası olmasına rağmen bastığı yerler, kıyafetindeki hatta yüzündeki devlere ait olan kanlar bile umrunda olamazdı şu anda. Donuk bakan maviler bu kez çaresiz ve yaşlıydı.

Arkasında bir yaprak hışırtısı sesi duydu ve bir umutla oraya döndü; maalesef karşısında gördüğü kişi gözlüklü arkadaşından başkası değildi.

Omuzları istemsizce düştü ve kendini yere bıraktı Levi. Ellerini çaresizce saçlarının arasına daldırdı. Onun çöktüğünü anlayan onbaşı hızla yanına koştu.

"Onu bulamadım," dedi kısık bir sesle. Hange elini arkadaşının kafasına götürüp koynuna bastırdı. Sanki çocuğu ağlayan bir annenin oğlunu sakinleştirme tablosuydu bu. Onun gözyaşları da yanaklarından süzülmeye başladı.

"Bir söz vermiştik Hange!" diye bağırdı adam. Sesi boğuk çıkmıştı. "İkimiz de hayatta kalacaktık! Karargâha döndüğümüzde her şeye baştan başlayacaktık!" diye haykırdı.

Arkadaşının yapabildiği tek şey ise onun saçlarını okşamasıydı. Ortak arkadaşlarının, sevdiği bir arkadaşını kaybetmek onu da oldukça üzmüştü fakat kimse buna Levi kadar üzülemezdi.

"Üzgünüm Levi." diye mırıldandı kadın. "Böyle olmasını ben de istemezdim, kimse istemezdi."

O gün orada kendileri çağırılana kadar kaldılar. Levi, şimdiye kadar ağladığı tek arkadaşının yanında tekrar ağladı; bu kez en güçlüsüydü, en acılısıydı, en etkilisiydi, en hasar vereniydi.

Artık hayatta hiçbir hayali ve yaşama isteği olmayacağını bilerek oradan arkadaşıyla beraber ayrıldı Levi.

❚❘❙─── ⚬◝∘◦✩◦∘◜⚬ ───❙❘❚

oy sınırı 50

៚ fuck it I love you | levi ackerman [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin