Bölüm 6 - Vazgeçmek

432 16 2
                                    

Bir süre duvarla bütünleşip derini düşündükten sonra kendime gelip eve doğru yürümeye başladım. Ne kadar aileme kızgın olsamda sedeflerde daha fazla kalmak istemiyordum. Nasılsa o koca evde birbirimizi görmeden haftalar geçirdiğimiz oluyordu.

Evin bahçesine geldiğimde derin(!) bir nefes alarak eve doğru yürüdüm ama resmen yürümüyor havada uçuyordum. Birden durarak kendime bir tokat attım ve "kendine gel deniz! Bir daha sevgili yok, üzülmek yok!" Diye kendime günlerdir söylediğim yalanlardan birini söyledim ama anlaşılan dışaradan kendime tokat atmam tuhaf karşılanmış olacakki güvenlik bana tırsmış bir ifadeyle bana baktı.

Bir kez daha bu büyük ve soğuk eve baktım. Bu evde yaşayan herkes birbirine mesafeli ve mecburi davranırdı. Kardeşimde bende dadılarla büyümüştük ve sadece doğum günlerimizde anne, babamız bize sarılırlardı.

Kapıyı açan hizmetçi "anneniz sizi odasında bekliyor küçük hanım." Dedi ve gitti. Annemler tatile gittiğinde bütün hizmetçiler izne çıkmıştı ama annemin emri üzerine yeniden gelmişlerdi. Uzun ve geniş merdivenleri stresle tırmanarak annemin çalışma odasının kapısını tıklattım.

"Giriniz." Bu soğuk ses annemle aramızdaki ilişkiyi oldukça özetliyordu sanırım. "Beni çağırmışsınız?"

"Otur lütfen." Annemin çalışma masasının karşısındaki beyaz pahalı koltuğa çok yayılmadan oturarak annemi dinlemeye koyuldum. "Orkunla aranızda geçenleri ve burcu mevzusunu öğrendim." Annemin dedikleriyle içimden sevinç çığlıkları atmak geldi ama bu büyülü anı bozmak istmedim. Annem sanırım bana ilk defa ne yapmamı söyleyecek ve bana öğüt verecekti 💃🏼💃🏼.

"Orkunla derhal barışacaksınız Deniz!" Bı son cümleyle birlikte gene hata yaptığımı anladım, ama annemlerin gene düşündüğü tek şey şu lanet olası ortaklıktı. "Sen nasıl bir annesin ya? Bana öğüt versene, ne yapmam gerektiğini söylesene!"

Annem hiçbir şey demeden sadece beni süzmekle yetindi. "Ahh lanet olsun, sizden vede kurallarınızdan nefret ediyorum anne. Çocuk büyütmek onun sadece maddi ihtiyaçlarını karşılamak değildir, se-sevgide göstermektir. Ben asla senin gibi bir anne olmayacağım." Son söylediğim sözler benim canımı çok yaksada annem her zamanki ifadesiz bakışlarıyla bana bakıyordu.

Evden koşarak çıktım ve sedeflerin bitişiğindeki evde yaşadığını düşündüğüm derinin evinin kapısında durdum. Elbet bahçeye çıkacakti değilmi? Tam sabrım tükenmek üzereyken evin kapısından iş tulumu gibi birşeyle derin çıktı. Normalde olsa utançtan onun yüzüne bile bakamazdım ama şimdi ona ihtiyacım vardı.

Koşarak ona sarıldım. "Sana ihtiyacım var sanırım...." hiç beklemediğim bir şekilde derin beni ittirdi. "Bana fazla alışma ufaklık. Ben bir varım, bir yokum." Bir saat içinde insanın kalbi iki defa kırılabilirmiydi? Oluyormuş demekki.

Annemin beni kırmasına alışmıştım ama derinden yediğim darbe beklenmedik cinsteydi. "Be-Ben sandım ki?"

"Hiç bir şey sanma deniz." Dedi oldukça tiz ve alçak bir sesle. "Özür dilerim...." Saçlarını eliyle düzeltip eve girdi. Bense hala derinin arkasından bakıyordum. "Ne sandın ki deniz? Anla artık, kimse seni unursamıyor. Olmasanda olur."

Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle silip eve doğru yavaşça yürüdüm. Küçüklüğümden beri hep birilerinin dikkatini çekmeye çalışırdım. Annemin bakmayacağını bile bile okulda ona resimler çizerdim ama o o resimlere bakmaya bile gerek duymadan çöpe atardı. İlk zamanlarda kendimi "herkes resim sevmek zorunda değil derin" diyerek avuturdum ama insan bazı şeyleri sonra sonra anlıyordu işte.

Ah birde annemle babam benimle ilgilensin diye evdeki hizmetçilere zorla dizimi sardırtırdım sonrada onlara gidip düştüğümü söylerdim. Onlarsa bana küçümseyici bir şekilde bakıp "işleri olduğunu söylerdi." yani hep diken üstündeydim. Annemle babam beni niye sevmiyorlar diye hep kendimi zorlardım ama olmadımı olmuyor işte.

Gözyaşlarımı silerek kafamı yukarıya kaldırdığımda eve gelmiş olduğumu farkettim. Adımlarımı hızlandırarak kimse beni görmeden eve girdim çünkü şu an en son istediğim şey Dadım Ezel'le karşılaşmaktı. Dadı ezel bana küçüklüğümden beri annelik yapan kadın kısacası bana parayla anne yapan ama beni kendi çocuklarından ayırmayan bir melekti.

Ama beni bu halde görürsen ona açıklama yapamazdım. Zaten annemle olan son konuşmamdan sonrada bu eve girmek istediğimi pek düşünmüyordum. Eve son bir kez bakıp yürümeye başladım.

On dakika sonra Mavi Kentin çıkışına gelmiştim. Ama tabikide buranın güvenliğine görünmeden burdan çıkamazdım. Güvenliklerden biri hemen yanıma yaklaştı. "Deniz hanım ailenize haber vermemi istermisiniz? Bu saatte burdan çıkmanız pek doğru olmaz."

"Yok hayır, teşekkürler." Güvenliğin cevap vermesini beklemeden Mavi Kentten çıktım ve nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım. İlk kez burdan dışarıya tek başıma çıkıyordum ama kendimi koruyabileceğimi biliyordum.

Ne kadar olduğunu kestiremediğim bir süre daha yürüdüm. Kafamı kaldırdığımda ıssız ve pekte tekin görünmeyen bir sokakta olduğumu fark ederek korkmaya başladım. "Sakin ol deniz, tek yapman gereken işlek bir caddeye çıkmak. Yapabilirsin." İç sesimi dinleyerek bu sokaktan çıkmak için etrafıma bakınmaya başladım. Kafamı çevirdiğimde tek gördüğüm şey yıkık dökük evlere yansıyan büyük bir gölgeydi.

Bir süre sonra arkamdan güçlü bir erkek sesi duyarak irkildim. "Şşht güzel bağyan, seğnin bu saatte anneciğinin kolların-daa uyumağn gerekmi-ormu?" Adam sarhoş olduğunu belli edercesine kelimeleri yuvarlıyordu. Kafamı dahada indirerek yürümeye devam ettim ama arkamdan beni takip eden ayak sesleri pekte güvende olmadığımı ortaya koyan cinstendi.

"Gel buğrayağğ güzeğll kığğz." Adamın adımlarını sıklaştırdığı duyduğumda arkama bile bakmadan koşmaya başladım. İçimi saran korku dalgasını her ne kadar bastırmaya çalışsamda, başaramıyordum.

Sonunda ana yola çıktığımda hızımı kesmeden koşmaya devam ediyordum. Taki karşımdan bir araba bana doğru hızla yaklaşana kadar. Ama bu sefer etrafta beni kurtaracak bir derin yok gibiydi.

Belkide ihtiyacım olan buydu. Belkide tek yapmam gereken kendimi bırakmamdı. Sonuçta kimse beni hatırlamayacaktı.....

*
*Canolarım denizin vazgeçmesi hakkında ne dişünüyorsunuz?

Hadi bakalıım pamuk eller vote ve yorum tuşuna. Sözö çök sövöyöröm.

İhanetin BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin