Size verdiğim kitaba bölüm sözünü umarım tutarım.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar.
••••••••••
AYKIZ
Gözlerimiz kalbimizin aynası gibidir derdi annem , insanoğlunun her duygusu kendini orada ele verdiğini söylerdi.Tıpkı karşımda ki ceylan gibi...küçük gözlerinde avcısından merhamet ister gibiydi.
Yanımda duran iri bedenin güçlü koluyla yayın ipini gerdiğini gösteren sesi elimi okun gövdesine tutup çekmemle bitmişti.
Kutay benim bu hareketimle yayını aşağıya indirdiği vakit önümüz de ki ceylan hızla yanımızdan uzaklaşmıştı.
"Neden yaptın bunu ? İkidir ceylan görürüz ve sen engellersin Aykız"
Kutay yayını omzuna atarak bana doğru döndüğün de elimde ki oku havaya kaldırarak arka ucunda ki tüye dokundum.
İçimde ki sıkıntıyı birine anlatmak isterdim lakin o doğru kişinin daha yeni yeni tanıdığım bu adam olduğuna emin miydin bilmiyordum?
Hacib atanın bugün ki kötü havadisi beni kör bir kuyunun içine atmış gibi çaresizdim.
Bundan sonra ne olacaktı? Medresede onca hatun onca çocuk ya moğolların saldırısına uğrarlarsa, allahım düşüncesi bile yüreğimi acıtırdı.
"Aykız" bana seslenen kutay uzun gövdesini yüzüme doğru eğdiğin de bana bakan hareleri nefesimi tutmama neden olmuştu.
Gür kirpiklerinin ardından dikilen gözleri atılan o kuyunun dibinde bana çare olur mu diye düşünmeden edememiştim.
"Bir haber geldi" sonunda dilimden savrulan kelâmlarla daldığım düşünceden kendimi alaşağı ederek ondan uzaklaştım.
Büyük taşın üzerine çömelerek oturduğum da karşım da dikilen iri beden de bir dizini toprağa vurarak oturdu.
"Ne haberi ?"
"Moğollar..Moğollar anadoluya gizlice girmiş, kaç kişi oldukları bilinmez lakin"
"Lakin" kelamıma devam etmem için ısrar ettiği vakit sıkıntıyla ellerimi yüzüme sürttüm .
"Lakin korkuyorum ama kendim için değil"
"Kim için korkarsın türk kızı" kahverengi hareleri merakla yüzüme baka kaldığın da kendimi ilk defa birinin karşısında bu kadar güçsüz hissediyordum.
"Medrese çocuklar var kutay , küçükler daha annelerine muhtaç lakin moğollar acımasız , ya buraya gelirlerse halimiz nece olur?" Sesinde ki bitkinlikle savrulan duygularım onun önün de bu halde konuşmana neden olmuştu.
Tanıdık değil de yabancı birine içini açmak belki iyi gelir bilinmezdi. Zira sürekli böyle düşünüp kendimi sıkıntıdan sıkıntıya atmak bana uykularımı da zehir edecekti.
"Korkmayasın Türk kızı" elini kaldırarak omzuma atacağı vakit kendimi geri çekmemle elleri havada kaldığın da gözlerini kaçırarak aşağıya indirdi.
"Bilmiyorum ama onları korumak zorundaydım bunun için canımı bile veririm" son kelimemle yere diktiği gözleri tekrar bir ok gibi yüzüm de durduğun da derin bir nefes aldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA DİKENİ
Historical FictionYıl'1220' Türkler yeni bir devlet yeni bir düzen uğruna savaş ve ölümle burun burunaydı. Bu devlet sultan tarafından yönetilsede dümeni ak saçlılardı. bu hikâye devlet kurup devlet yıkanların ve bu uğurda canlılarını düşünmeden feda edenlerindir.