Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar dilerim.
••••••••••••••••
AYKIZ
Bir dünya, içinde zalim ile mazlumun yaşadığı ağır imtihanlarla dolu olan nice kaderler ?
İnsan fanidir. Rabbinin yazdığı kaderle yoluna devam eder, bu yol öyle engebeli olur ki kişi kendinden bile vazgeçer.
Annem derdi ki her kulun sınandığı bir acısı vardır . Kimi evlat acısı, kimi aile acısı kimisi de sevda acısı çekerdi.
Acıyı çekip sabredeme nice mükafatlar beklerken , çekemeyip isyan edene de gördüğü acının daha kötüsü verilirdi.
Benim acım ailem oldu. Küçük bir kız iken haçlı askerlerinin obayı basmasıyla çoluk çocuk katlederek herkesi diri diri yakmışlardı.
Beni kurtaran ise annemin kendini feda etmesiydi. Kimi fedakarlıklar zamanla içinde büyüyerek keşkelere dönüşürdü.
İmdi bende ak saçlımızın emriyle bu soğuk topraklara gelmiş ve görevimi yerine getirmiştim. Lâkin imtihanım burada bitmemiş , beni bilmesinler, alıkoymasınlar diye kendimi feda etmiştim.
Ama gelin görün ki yaşıyordum. Vücudumda ki sıcaklık beni öylesine mayıştırıyordu ki günlerin yorgunluğu biraz daha üzerimdeydi.
Başımda ki sızı ise yok denemeyecek kadar azalmış görülüyordu. Titrek bir nefes alarak gözümü açmak istesem de kendimi çok güçsüz görüyordum.
"Freda anne bu kız hala uyanmadı mı?"
Kulağıma gelen ince kız sesiyle kaşlarımı biraz çatarken odada yanan ateşten gelen odunların çatırtı sesleri daha da artmıştı.
"Aila merak etme elbet uyanacaktır. Sabret kızım tanrı büyüktür"
Ne konuştuklarını yavaş yavaş anlarken onların dillerini bildiğim için allaha şükretmiştim.
"Zavallı kız onu eğer nehir de görmeseydim kim bilir başına ne gelecekti"
"Aila onun buraya getirdiğini kimse bilmiyor değil mi?"
"Hayır freda anne kadınların çoğu nehirin ilerisinde çamaşır yıkıyordu. Nöbetçilere görünmeden getirdim"
Yüzümü buruşturarak gözlerimi araladığım da odada ki sesler kesilmişe benziyodu.
"Neredeyim ben"
Uzandığım yataktan kalkmaya çabalarken ince bir el dirseğimden tutarak kalkmaya yardım etmişti.
"İyi misin ?"
Karşımda ki genç ve güzel kız gözlerini benden ayırmadan konuşmazken üzerinde gördüğüm kıyafetler ile onun bir viking olduğunu anlamıştım .
"Aila kızı yorma yeni uyandı. Hayde ateşin başına oturunda size yemek vereyim"
Halim olmadığı için aile denilen kızla yerimden kalkarak ateşin başına geçtiğimiz de hayvan postunun üzerine oturmuş ve zar zor yutkunarak diğer kadın baktım.
"Ben aila o da benim süt annem freda, seni nehirde buldum. Anlaşılan şelaleden düşmüş olmalısın?"
Kuruyan dudaklarımı yavaşça ıslatarak freda denilen kadının elinde tuttuğu su tasını alırken kana kana içmiştim.
Buz gibi olan şu adeta içimde ki ateşi yerle yeksan etmiş gibiydi. Tası önüme bırakarak karşımda ki iki kişiye bakarken nasıl bir yalan uyduracağımı bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA DİKENİ
Fiksi SejarahYıl'1220' Türkler yeni bir devlet yeni bir düzen uğruna savaş ve ölümle burun burunaydı. Bu devlet sultan tarafından yönetilsede dümeni ak saçlılardı. bu hikâye devlet kurup devlet yıkanların ve bu uğurda canlılarını düşünmeden feda edenlerindir.