Merhabaaa
iki hafta olmus bolum atmalayi ama daha uzun bir sure gibi geliyordu
Hic uzatmiyorum ve sizi bekletmiyorum
James Arthur- Car's Outside
"Elimi kavrayıp sıkıca tutamaz mısın sadece
Sana bütün sahip olduklarımızı hatırlatacağım
Hiç yok olup gitmeyecekler."Iyi okumalar...
•••
Çocukken hep bir evcil hayvanım olsun isterdim. Kedi, köpek hiç fak etmezdi benim için ama çocukken yaşadığımız evde bunu yapabilecek imkanlara ve yere sahip olmama rağmen babam izin vermiyordu.
Onca yalvarışa rağmen hiç umursamamıştı dediklerimizi. Ablam evdeki olaylardan kendini uzak tutmaya çalışmasına rağmen o bile denemişti. O da istiyordu. İstiyormuş, günlüklerini karıştırırken gördüm.
Şimdiyse tam kapımın önünde, karşımda duran küçük yavru köpekle bakışıyorduk. Miran köpeği yüzünün önünden çekerek bana harika bir gülümseme sunduğunda hâlâ şok içinde dikiliyordum kapıda.
''Siktir oradan!'' Diye bir tepki verdiğimde Miran kahkaha atmıştı. ''Ee, hadi, çekilmeyecek misin?'' Yavruyu elime bırakıp yere koyduğu poşetleri içeri soktu ve ayakkabılarını çıkartarak eve girdi.
Köpek elimi koklamaya başladığında gülümsüyordum. ''Miran ne yaptın sen,'' Omuz silkti.
''Yavrular sütten kesildi. Ben de bir tanesini getirdim. Poşette ihtiyacı olan şeyler var.'' Kaşlarıyla arkayı işaret etti.
İçim içime sığmıyordu, bir çocuk gibi hissediyordum. Bir çocuk gibi mutluydum.
''Ne söyleyeceğimi bilmiyorum şu anda... Ama sanırım burası teşekkür etmem gereken kısım,'' Diye mırıldandığımda gözlerim kucağıma tırmanmaya çalışan küçük yavruya kaymıştı. ''Teşekkür ederim, gerçekten. Nasıl oluyor bilmiyorum ama bir şekilde istediğim, hayalini kurduğum şeyleri bir anda önüme koyuyorsun. Doğruyu söyle, müneccim misin?'' Güldüğünde aynı anda kaşlarımız çatılmıştı.
''Tavuklar!'' Bir anda bağırarak koltuktan fırladım ve koşarak mutfağa girdim. ''Allah kahretsin!'' Dedim ocağı kapatırken. Tavuklarım yanmıştı.
''Kızım beceremedin mi alt tarafı bir tavuk yapmayı,'' elimdeki bezi suratına fırlattığımda gülerek havada yakalamıştı. Tavayı alıp soğuk suya tuttuğumda çıkan yüksek ses ve buharla yüzümü buruşturdum.
''Gülme Allah'ın cezası gülme! Senin yüzünden oldu zaten ne olduysa!''
''Ben ne alaka ya?'' Diye sorduğunda aspiratörü ve camı açarak kokunun gitmesi için beklemeye başladım. Soğuk hava tenime değip tüylerimin dikelmesini sağladığında oflayarak boynumu kaşıdım.
''Sen gelip dikkatimi dağıtmasaydın ben güzel güzel yapıyordum yemekleri.''
Kollarını göğsünde bağlayarak kalçasını tezgaha yasladı. ''Ben senin dikkatini mi dağıtıyorum? Neden?''
''Kapıma küçücük köpekle geldiğinden olabilir belki. Gerçi o zaman sen olmuyorsun dikkatimi dağıtan, küçücük köpek bunu yapan.'' Gözlerini devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|SAUDADE|
ChickLit"Nalan koymuşlar adıma, üzgün kadın demekmiş..." Zor ve soru işaretleriyle dolu bir çocukluk geçiren Nalan'ın hayatı, henüz ilkokuldayken gördüğü bir videoyla değişir. Gördüğü video sadece çocukluğunu değil, tüm hayatını etkiler. Yaşadığı travmaları...