Taylor Swift- Blank Space
''Ve korktuğumdan sımsıkı tutunuyorum, aşağı bakmayacağım gözlerimi açmayacağım.
Sabah ışıklarına kadar bardağımı dolu tutacağım. Çünkü sadece bu gece için dayanıyorum.''
•••
Erittiğim tereyağını, rondodan geçirdiğim tam buğdaylı bisküvinin üzerine döktüm ve güzelce karıştırarak bisküvinin yağı emmesini sağladım. Ardından da yağlı kağıtla kapladığım kelepçeli kalıbın tabanına dökerek bardağın arkası ile bastırarak yaydım. Buzları çözünmüş frambuazları bir kaba alarak üzerine şeker ve su ekledim. Ardından onu da buzdolabına koydum.
Kremasını yapmak için kaba malzemeleri alarak mikserle karıştırdım pürüzsüz olana dek. Kalıbı buzdolabından alarak tezgaha koydum ve karışımı içine döktüm. Fırın tepsisinin içini suyla doldurarak kalıbı içine yavaşça bıraktım ve önceden ısıttığım fırına koydum tepsiyi. Pişmesini beklerken mutfağı topladım ve süre bittikten sonra fırının içerisinde dinlenmeye bıraktığım tepsiyi fırından çıkartarak tezgaha koydum.
Cheesecake soğurken, dolaptan çıkardığım frambuazları blender ile ezdim ve başka bir kaba nişasta ve su ekleyerek karıştırdım topakları gidene kadar. Tencereye koyduğum frambuazların altını açarak hazırladığım karışımı yavaşça ilave etmeye başladım. Bir yandan da yavaşça karıştırıyordum. Karışım yoğunlaşmaya başladığında altını kısarak vanilya ekleyerek karıştırdım ve altını kapatarak soğumaya bıraktım.
Sos ve cheesecake soğuduğunda, sosu üzerine döktüm ve bir kaşığın tersi yardımıyla bastırmadan yaydım. Kalıptan çıkardığım tatlıyı büyük bir tabağa koydum ve dinlenmesi için onu dolaba bıraktım.
Canım ne zaman sıkkın olsa ya da sinirli olsam mutfağa girer, çeşit çeşit yemekler yapardım. Eğer çok sinirliysem saatlerce mutfaktan çıkmazdım. Yine o günlerden, daha doğrusu gecelerden biriydi. Eve gelir gelmez duş almış, daha sonrasında da mutfağa girerek üç çeşit yemek bir de üzerine tatlı yapmıştım.
Telefonumdan yükselen müzik sesinin kesilmesinin hemen ardından telefonumun zil sesi doldurdu mutfağı.
Hint Okyanusu Arıyor Sakın Açma arıyor...
''Ne var? Sabah azarladığın yetmedi mi?'' Dedim gözlerimi devirerek telefonu kulağıma koyarken.
''Aşağı insene.''
''Ne?''
''Hadi Nalan, götüm dondu.''
''Yoo, inmiyorum.''
''Yukarı çıkarım.'' Eğlenen sesini duymak sinir katsayılarımı arttırıyordu.
''Bok çıkarsın.''
''Geliyorum.''
''İnşallah götün kopar.'' Homurdanarak telefonu kapattım ve mutfaktan çıkarak odamdan siyah şişme montumu alarak üzerime geçirdim. Masamdan anahtarımı aldım ve önce odamdan, ardından da dış kapıdan çıktım.
Bilerek ağır hareket ediyordum ki üşüsün, hipotermi geçirsin.
Apartmanın demir kapısının düğmesine bastım ve tık sesiyle kendime çekerek açılmasını sağladım. Arabasına yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirerek bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|SAUDADE|
Chick-Lit"Nalan koymuşlar adıma, üzgün kadın demekmiş..." Zor ve soru işaretleriyle dolu bir çocukluk geçiren Nalan'ın hayatı, henüz ilkokuldayken gördüğü bir videoyla değişir. Gördüğü video sadece çocukluğunu değil, tüm hayatını etkiler. Yaşadığı travmaları...