11- PİYANONUN ARASINDAKİ KÜÇÜK PARMAKLAR

46 12 70
                                    

Merhabaa.

Instagram: _Karamelimmmmmmm_

Mavi Gri- Alt Ust Olmusum

"Beni aradığını hatırlamadığını biliyorum.
Ama sana o zaman bile çok güzel göründüğünü söyledim.
Bir hastane yatağında, dediğini hatırlıyorum;
Çok korkmuştun,
Ben de öyle..."

Iyi okumalar...

•••

Kafeden içeri girdiğimde adımlarım geri geri gidiyordu. Kalbim gerginlikle çarpıyordu göğüs kafesimi delercesine. Gözlerimi etrafta gezdirirken gördüğüm yüzle çantamın ipini sıktım.

Her şeye rağmen omuzlarım ve başım dimdik, ayaklarımı yere sağlam basarak masaya yürüdüm ve sandalyeyi çekerek oturdum. Çantamı sesli bir şekilde masaya koyduğumda gözleri bana dönmüştü. Buz gibi olan bakışlarımı mavi gözlerine diktim.

"Ne istiyorsun?" Diye sordum dümdüz bir sesle. Konuşmasını beklerken yüzünü incelemeye başladım. Mavi gözlerini çevreleyen kırışıklıklar onu olduğundan yaşlı gösteriyordu fakat vücudu hala dinç görünüyordu. Siyah, gür saçları ağarmıştı. Masanın üzerindeki elimi tutmaya kalktığında elektrik çarpmış bir şekilde geri çektim ellerimi.

"Nalan, kızım," dediğinde sinir bir anda bütün vücudumu sarmıştı. Kaçıncıya devirdiğimi bilmediğim gözlerimi bir kez daha devirerek arkama yaslandım.

"Görüşmek istiyorum dedin, geldim. Uzatma, ne söyleyeceksen söyle."

"Bir şey içmek ister misin?" Diye sorduğunda masalara servis yapan Deniz ile göz göze geldik. Göz kıptı ve tepsiyi tezgaha bırakarak olduğumuz masaya geldi. Babam kahve istediğinde ben su istemiştim.

Deniz gerginliğimin farkındaydı, sakinleşmem için yapabileceği hiçbir şey yoktu. Siparişler kısa sürede geldiğinde ölüm sessizliğimizi ben bozdum.

"Teşekkürler," suyu açarak bir yudum aldım ve konuşmasını beklemeye başladım.

"Nalan," dediğinde oflayarak konuştum. "Adımı mı ezberliyorsun? Konuş artık."

"Sana ihtiyacım var," Söylediği şeyle kaşlarım çatılırken masaya eğildim. "Biliyorsun, deden ölmeden önce şirketin hisselerini sana verdi, imza yetkisi de sende. Artık reşit olduğun için anlaşmalarda adın geçiyor." Kafamı çevirerek sinirle güldüm. Başka ne olabilirdi ki zaten? Beni, benim için mi görmek isteyecekti? Aptal mısın Nalan, babanı tanımıyor musun Nalan?

"Önümüzdeki ay büyük bir anlaşma imzalayacağız yurtdışından büyük bir şirketle ve imzana ihtiyacımız var. Eğer bu anlaşma imzalanmazsa şirket batacak."

"Batsın. Bana ne?" Gözlerini yumarak elini yumruk yaptı. "Ne oldu sinirlendin. Vursana," dedim çenemle yumruk yaptığı elini işaret ederek.

"Senin için bir şey yapmaktansa ölmeyi yeğlerim. Emin ol." Ayağa kalkarak çantamı omzuma taktığımda kapıya yürümeye yeltenmiştim fakat eli bileğime dolanarak buna engel oldu. Elimi kendime çektim ve ateş saçan gözlerle ona baktım. "Nalan bu çok önemli."

"Bana ne!" Sesim olması gerektiğinden daha yüksek çıkmıştı. Diğer masadakilerin gözü bize döndü ama umursamadım. "Bana ne ya bana ne!"

|SAUDADE|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin