1.bölüm

14K 192 29
                                    

Gerçekler dostumuz, hayaller düşmanımız.Gerçekler çok acıdır ama hayaller öyle mi bütün umudu, güzellikleri  beraberinde  getireceğine inandırır...
Hayat bize ne gösterirse göstersin,ne acıyı tatmamızı istiyorsa istesin,pes etmek yok diyoruz ama iki saniye sonra yüzüne sert bir suyun çarpması gibi çarpıyor gerçekler. Keşe hayallerde gerçek olabilseydi.İnsanlar kendi şansını kendi yaratır.Bazıları ise o gerçeklere hapsolarak yaşamaya devam eder ben de o gerçeklere hapsolanlardanım...

                             ●●●

"Anne parfümümü çantama koyar mısın?" 

"Ah berçem  şu koku takıntın beni oldürücek " 

derken göz devirmeyi unutmadı tabi ki


küçüklükten beri kokulara inanılmaz önem verirdim herkes veriyordur tabi ki ama ben insanların parfüm  kokusundan çok kendi has kokularını daha çok severim.


Istanbul'da üniversite son sınıfı okuyorum şuan son günlerindeyim bir hafta sonra urfaya gidicez aslen urfalıyız ve her yazı orada geçiririz


dedem  buraları sevmediği için gelmez, biz onların yanına gideriz. Hocamın benden istediği bir sunum vardı ve şuan hocamı bulamamam demek dersinden geçememem demekti.


yoldan birine hocamın nerede olduğunu sorduğumda bahçede olduğunu söylediler tam hocamı gördüm, ona doğru yürümeye başlamıştım ki üzerime doğru koşan köpeği görmüştüm.


evet ben köpeklerden çok korkuyorum ne kadar sevsem de hâlâ bu korkumu atlatmamıştım.



Köpek  hızla bana doğru  koşarken ben de koşmaya devam ettim geri geri koşarken biraz iri cüsseli olduğu belli olan ama yüzünü görmediğim birine çarptım ve aklımda kalan tek şey kokusuydu...







Okuldan geldikten sonra valize koymadığım eşyalarımı yerleştirdikten sonra yolculuk vakti gelmişti.aşırı heyecanlıydım kendi memleketime aşık bir insanım. Babam,annem ve üç kardeşimle yaklaşık  iki  saat  uçak yolculuğundan sonra şanlıurfa'ya ayak basmıştık.







Küçüklükten beri Hamit  dedemin göz bebeğiğimdir dedemde urfa'da sevilen sayılan biri olduğu için onun kıymet verdiği kişilere insanlarda kıymet verirdi. ben de bütün urfalılar tarafından sevilirim, onların gözünde hâlâ küçük berçemdim. 22 yaşımda olduğumu bir türlü kabullenemiyorlardı.







Urfaya ayak bastığımda memleketimin kokusunu aldıktan sonra karşımda Dedemi görünce küçük çocuklar gibi kollarımı açıp ona doğru koşmuştum.



"Dedemm seni çok özledim kokun burnumda tütüyor"

dedikten sonra gözlerinin dolduğunu farkettim.

"ben de seni güzel gözlü torunum"

diyerek sarılmaya devam etmişti.



Herkes dedemin ellerini öptükten sonra konağa geçmeden bir yorgunluk kahvesi içmeye bir restaurantta oturmuş dinleniyorduk.


Dedemin sağ kolu gibi olan her zaman yanında olan mustafa abi dedemin kulağına bir şeyler fisıldadıktan sonra dedemin yüzünün düştüğünü gördüm bize doğru dönerek

"siz konağa geçin ben agit ağanın yanına gideceğim" dedi.




...




AŞKA ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin