Bölüm 16

211 31 41
                                    

Y/N Uyarı: Bu Bölüm -umarım- smut sahneler içerebilir. Gerçi her yere +18 ifadesi koyduktan sonra bu uyarıyı yapmak ne kadar gerekli bilmiyorum ama :)

Ne Yoongi bu ağır atmosferden kaçıyordu ne de düşük alkol miktarına rağmen kafası oldukça güzel olmuş olan Taehyung onun kaçmasına izin veriyordu.

Dudakları arasında hissettiği yumuşak dudağa baskı uygularken hala put gibi oturan adamı harekete geçirmek istiyordu Taehyung. Tabureden usulca kalktı ve kollarını ince bele sararak dudakları arasındaki hakimiyetini arttırdı.

Yoongi ellerini ayağa kalkmış adamın omuzlarına koyarken yavaşça geri çekilmeyi, bu yaptıklarının delilik olduğunu söylemek istiyordu ama ne içindeki sese karşı koyabiliyordu ne de onun verdiği öpücüğe.

Sonunda ikisi de nefeslenmek üzere geri çekildiklerinde Taehyung, hala gözleri kapalı derin ve kesik nefesler alan adama bakıyordu. Az önce dudakları arasına hapsettiği dudaklarına kan dolmuş, ateşli bir kırmızıyla süslenmişti. Yüzündeki ifade herhangi bir ipucu vermezken dağılmış saçları, kendisini ana kaptırdığını son zerresine kadar fark ettiriyordu.

Sonunda karanlık irisler göz kapaklarının esaretinden kurtulduğunda kendisinden pek da farklı görünmediğini düşündüğü adama baktı Yoongi. Baygın bakışları adeta alev almıştı. Dudaklarındaki hafif kızarıklık ve ifadesindeki memnuniyet bedenini kor bir alevde yakıyordu sanki. Ona dokunmak, onu öpmek bile mahvetmişti onu. Devamında neler hissedebileceğini tahmin bile edemiyordu.

"Devam et." Diye fısıldadı Taehyung. "Beni al, senin yap. Bu ayrıcalığı daha önce kimseye tanımamıştım." Parmaklarının tersi nazikçe okşadı adamın pespembe kesilmiş yanaklarını. "Sadece sen. İstediğini yap bana."

"Hayır." Taburesi üzerinde dönmüş, bu yaptığından her gece pişman olup ağlayacağının bilincinde bir başına bırakmıştı onu. "Bende teselli arama Kim Taehyung."

"Sende teselli falan aradığım yok." Uzanıp kolundan tutmak istedi ama yapamadı. Çoktan uzaklaşmış, lavabodaki bulaşıkları toplamaya başlamıştı. Her şeyi bir anda nasıl silip atabilirdi? Verdiği ilk öpücüğüydü bu. Her zaman özel birisine saklamak istemişti ve birkaç önce onun da Suga olacağını sanmıştı ama şu an Min Yoongi onu iliklerine kadar etkiliyorken, Suga onunla arkadaş gibi bile davranmıyorken neden bulaşıklarla ilgilenen bu adam özel olmasaydı ki?

"Gerçekten hızlı sarhoş oluyorsun. Hiç bira içmedin mi hayatında? Yarısına bile gelmeden aldığın karara bak!" Kelimeler ışık hızında dökülüyordu dudaklarından. Anın gerginliği ve ağırlığıyla hayatta kalmaya çalışıyordu

Hayatta Kal, lanet olası o film. Yazdıklarının karmasını mı yaşıyordu?

"Benim kafam oldukça yerinde." Yanına gitmiş, beline sarılmış ve başını omzuna yerleştirerek boynuna dönmüştü yüzünü. Çehresine yaramaz bir sırıtış hakim olurken birazdan bu adamla yatmanın hayalini kuruyordu. "Sadece sen dokunursan niye kirlensin ki?"

"Peki o çocuk ne olacak?" Meydan okurcasına ona dönmüş, ciddiyet dolu tavrını esirgememişti. "Ya bir anda sana ilgisi artarsa? O zaman sana başkaları da dokunuyor olacak ve ben başlatmış olacağım. Bu yükü kaldıramam."

"Yüklenmezsen kaldırıp kaldıramayacağını da bilemezsin." Hayatta Kal filmindeki ön sevişme, diye düşündü Yoongi. Bu adamın yazdığı senaryolardan atıflar yapmasına anlamsız bir yükseliş içindeydi.

"Yüklenmekten korkuyorum." Diye sürdürdü Yoongi. Anlayıp anlayamayacağını kafasında tartıyorken teninde hissettiği ıslak dudaklarla tekrar kapandı gözleri.

Sadece İki Gece [Taegi Fanfiction]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin