Sadece İki Gece [Taegi Fanfiction]

Bölüm 42

Y/N': Nasıl olduğu hakkında benim de bir fikrim yok ama ne zaman bir smut bölüm yazmaya kalksam okunma resmen depara kalkıyor...
Bu da teşekkür bölümü olsun bari :) bence hemfikiriz hepimiz ehehe...

Y/N'': bu bölümün yazılmasında emeği geçen ve 40 (sanırım) bölümün 20 ya da daha fazlasında acı çekmesine rağmen bırakmayan BTS_jeonjimin 'e sonsuz minnetlerimi sunuyorum.. beklentiyi de karşılamışsam -her ne kadar pek sanmıyor olsam da- tamamım ben :D

Y/N''': Bu bölüm cinsellik ve çıplaklık içerebilir, sanki diğer bölümler içermiyormuş gibi.

İyi okumalar...

♡♡♡

"SİKTİĞİMİN MİN YOONGİ'Sİ, AÇ ŞU AMINA KOYDUĞUMUN KAPISINI!" Ciğerlerini tekrar o boğucu havayla doldurmuş, arkasındaki kapının açılmasıyla irkilerek dönmüştü.

"Ne bağırıp duruyorsun öyle? Koskoca apartmanı inletiyorsun resmen! Min Yoongi de kimin nesi ayrıca, adını haykırıp durduğun?" Yaşlı kadın oldukça kısaydı, dikdörtgen ve ince çerçeveli gözlüklerini küçük burnundan sertçe iterken en az Kim Taehyung kadar gergin görünüyordu.

"Karşı komşunuzu tanımıyor musunuz?" Taehyung merakla sordu. Sonunda zorladığı kapı kolunu bırakmış, ağırlığını tek bacağına yoğunlaştırmıştı

"Orada birisi yaşıyor muymuş?" Kadın da en az Kim Taehyung kadar şaşkın görünüyordu zira Taehyung, telefonunun konum olarak burayı gösterdiğinden adı kadar emin olmasına rağmen böyle bir cevap alması karşısında başka bir duygu sunamıyordu.

"İyi geceler Bayan Lee." Kapının açıldığını dahi duyamadan, sadece omzunda hissettiği o soğuk parmaklarla bile anlamıştı onun Min Yoongi olduğunu. En azından o değilse bile bilinçaltı, o olmasını umut ediyordu. "O yakın bir arkadaşım. Saklamanıza gerek yok ama gerçekten... çok minnettar kaldım."

"Arkadaş mı? Jin ve Namjoon dışında çevren yok sanıyordum." Şaşkınlığını gizleyememiş kadın, tekrar baştan aşağı süzdü şüpheyle yabancı genci. "Ne zamandır berabersiniz? Yoksa yine seni kaçırmaya gelen kaltaklardan birisi mi bu da?"

"Kaltak mı?" Kaşlarını çatmış, kendisi hakkında Kullanılan bu söylemi anlamaya çalışmıştı.

"Gerçekten sadece oraya mı takıldın?" İç geçirdi Yoongi. Omzunu sertçe sıktığı adamı içeri çekti ve yüzüne sempatik bir tebessüm yerleştirmeye çalıştı, komşusuyla arasını bozmak istemeyerek. "Onlardan birisi değil, bayan Lee... birazdan ağlatana kadar sikeceğim zaten, oradan da anlarsınız." Taehyung bu rahat tavrından ötürü Youngi'ye uyarırcasına baktı.

"Arsız hergele..." cıklayarak kapısını kapatsa da sözlerinde ciddi olduğunu düşünmediği adama hafifçe gülümsemeyi eksik etmedi o da. "Bir şey lazım olursa söyle."

"Prezervatif?" Taehyung bu sefer de boğazını temizleyerek yapmaya çalıştı bu uyarıyı ama işe yaradığı söylenemezdi.

"Şakacı seni... istesen de onu hamile bırakamazsın."  Kadın, belki de gerçekten, uzun zamandır böyle gülmediğini belli eden bir tavır ve sıcak bir kahkahayla söyledi tüm bunları.

"Belki hastayımdır?"

"Öyle olsa çoktan tanrıya şükranlarını sunmak için tüm servetini etrafa dağıtmış olurdun. Tanıdım artık seni. Hadi iyi geceler." Sonunda kapıyı kapattığında hafifçe sırıttı Yoongi.

"Hey!" Yine sert bir dille başlamıştı konuşmasına. "Ne oluyor? Seni artık kaçırıyorlar da!.. öyle mi?"

"Şu siktiğimin iki gecesi yüzündendi." Gülerek tekrar mutfağına yöneldi, boş viski şişeleri arasında kalan yarım şişeyi eline aldı ve loş sarımsı ışığa doğru tuttu. "İçer misin?" Kalın camlı şişeyi nazikçe sallayarak içindeki sıvının dansını izledi büyük bir dikkatle.