Adımı duyduğumda kürsüye doğru ilerledim, tam konuşmamı yapacakken annemin sesiyle rüyamdan sıyrıldım "Ya uykum var", "offf" istemeye istemeye yataktan doğrulup saate baktığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı. "S*ktir" geç kaldım. Hemen yataktan doğruldum, hızlıca kıyafetlerimi giydim ve saçımı başımı düzeltip aşağı indim. Annemin hazırladığı poğaçalardan bir tane alıp koşarak evden çıktım. O kadar hızlı koşuyordum ki yoldan geçen herkes bana bakıyordu, okula ilk defa geç kalmıyordum uykum o kadar derindi ki alarmlar hiçbir işe yaramıyordu ve eğer bugün de geç kalırsam uzaklaştırma alacaktım ve annemler bunu duyarsa beni parçalar. Telefonumdan saate baktım, yirmi dakikam vardı. Ha bu arada size kendimi tanıtmadım ben Hayal, Hayal Ünal on yedi yaşındayım ve on birinci sınıfa gidiyorum ha bide okuldan nefret ediyorum gerçi okulun da bana pek bayıldığını düşünmüyorum. Taksi bekleyecek vaktim olmadığı için yoldan araba durdurmaya çalıştım, kahretsin ki arabalardan hiçbiri durmadı, tam o sırada bana doğru yaklaşan motoru görünce hızla yanına gidip "Ya benim acil ilerideki okula yetişmem lazım ben taksiciye vereceğim parayı size versem beni bıraksanız" dedim. "Tam da yolumun üstü biliyor musun? " dedi, sırıtarak "Ama bırakmayacağım" kaşlarımı çattım, "Neden ya yolunun üstü işte" , "Keyfim öyle istiyor" dedi. "Tam bir öküzsün" dedim ben de kendimi tutamayarak, pis pis sırıtması iyice sinirimi bozmuştu , "Sana mı kaldım sanki" dedim ve ardından araba durdurmak için kırk takla attım fakat nafileydi. "İyi hadi gel bırakayım madem" , sinirle yanına gittim ve "Sana kalmadım, gelmiyorum" dedim. Dudaklarını bükerek "Tamam benim vaktim bol ben beklerim ama gördüğüm kadarıyla seninki kısıtlı" dedi. "İlla ki durur bir tane araba" , "İyi sen bilirsin" vaktim gittikçe azalıyordu ve mecburen "Of tamam geliyorum" dedim. Alaylı bir şekilde güldü ve kaskı takmam için uzattı, hemen takıp motora oturdum. "Hızlı ol geç kalırsam biterim" , "Sıkı tutun" birden öyle bir hızlandı ki refleks olarak beline yapıştım ve yol boyunca öylece kaldım.
Okula geldiğimizde beş dakikam kalmıştı, hızla motordan indim ve kaskımı çıkarmaya çalıştım fakat beceremedim, bana doğru yaklaşıp kaskımı çıkardı ardından peşimden gelmeye başladı. "Sen beni mi takip ediyorsun? " , "Neden seni takip edeyim burası benim de okulum" olduğum yerde kalakaldım. "Ne?" , "Evet niye bu kadar şaşırdın" dedi. "Aman bana ne benden uzak ol da" cevap vermesini beklemeden hızla koşarak sınıfa doğru ilerledim, hemen kapıyı tıklattım. "Gel" sesini duyunca içeri girdim. Nefes nefese yerime oturdum şükürler olsun ki geç kalmadım. Yoklamada ismimi duyunca "Burada" dedim. Tam zamanında yetişmiştim. Emir arkasını dönüp "Kızım nerde kaldın bir saniye daha geç kalsaydın uzaklaştırmayı k*çına sokmuşlardı." nefesimi verdim. "Sorma ya" Emir kim mi?, Emir benim ortaokul arkadaşım ve tesadüfen aynı liseye düştük, İyi ki Emir gibi bir arkadaşım var beni güldüren tek kişi. Bu dersi zar zor atlattıktan sonra Emir'le kantine doğru ilerledik. Emir birden yanımdan hızla koşup birine sarılınca anlam veremeyerek baktım ve sarıldığı kişinin beni okula bırakan çocuk olduğunu görünce gözlerimi devirdim. "Oğlum sen nerden çıktın ya" , "Yeni kayıt oldum, uzun zaman oldu görüşmeyeli özlemişim seni" , "Aynen ya, Hayal gel seni Ayaz'la tanıştırayım." bu şekilde ismini öğrenmiş oldum ve istemeye istemeye yanlarına gittim. Bana elini uzatıp "Ayaz" dedi. "İyi ki benden uzak ol dedim." , Emir kaşlarını çatarak "Bir dakika siz tanışıyor musunuz? " dedi. ikimiz de aynı anda "Evet" deyince bir kez daha gözlerimi devirdim. "Asıl siz nerden tanışıyorsunuz? " dedim. "Ayaz benim çocukluk arkadaşım." , "Siz nasıl tanıştınız? " Ayaz'ın bıyık altından sırıttığını görünce boğazına yapışmak istedim ama yemedi. "Arkadaş beni okula getirdi, sağ olsun çok yardımsever" , "Öyleyimdir" sinirle nefesimi verdim birkaç dakika masalardan birinde oturup konuştular bende mecbur oturmak zorunda kaldım. Bu sırada zil çaldı ve hemen yerimden kalkıp "Emir ben sınıfa geçiyorum, sen de gelirsin." , "Tamam." onları arkamda bırakıp sınıfa doğru ilerledim ardından yerime oturdum.
Hoca da çok geçmeden geldi. Dersin ortalarına doğru kapı çaldı hoca, "Gel" dedi. Gördüğüm manzara karşısında şok oldum. Şaka mıydı bu "Evet çocuklar bu yeni sınıf arkadaşınız Ayaz Ateş" elimle anlıma vurdum. "Off" tüm bunlar şaka olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Oyunu
Teen FictionBu hikaye hepimizin hikayesi Hayal bu yolda bazı gerçekleri de öğrenecek, sırtından da bıçaklanacak, dostluğun önemini de görecek, gerçek aşkı da tadacak ama hepsi zamanla olacak Tabi bu yolda Hayal ile birlikte Ayaz, Emir, Kerem ve de olacak.